Keratokonus, gözün kornea adı verilen gözün saydam olan ön tabakasının doku sertliğinin kaybına bağlı inceleşip koni şeklinde dikleşmesidir.

Bu anormal şeklin, göze giren ışığın retinaya doğru şekilde odaklanmasını önlediğini ve görüşün bozulmasına neden olduğunu söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, “Keratokonusun tam olarak nedeni bilinmese de genetik geçiş konusunda bilgiler vardır. Şöyle ki keratokonus olan hastaların yaklaşık yüzde 10’unun ailesinde keratokonus vardır. Ayrıca göz alerjisi, gözleri aşırı kaşıma da sebepler arasında sayılabilir" dedi.

SIK GÖZLÜK DEĞİŞTİRME VE KONTAK LENSİN TAM UYMAMASI KERATOKONUS BELİRTİSİ

Keratokonusun sıklıkla her iki gözü de etkilediğinin ve iki göz arasında çok farklı görmeye yol açabildiğinin altını çizen Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Yusuf Avni Yılmaz, “Semptomlar her gözde farklı olabilir ve zamanla değişebilir. Erken belirtiler hafif görme bulanıklığı, düz çizgilerin bükülmüş veya dalgalı göründüğü biraz bozuk görme, ışığa karşı artan hassasiyet olmasına rağmen daha ileri aşamada daha bulanık ve çarpık görüş, artan miyopi veya astigmatizma ortaya çıkar. Sonuç olarak sık sık yeni gözlük değiştirme, kontak lensin tam olarak uymaması ve kontak lens takarken rahatsızlık meydana gelir. Keratokonus ilerlemesi  genellikle yıllar alır ancak bazen keratokonus hızla kötüleşebilir. Kornea aniden şişebilir ve skarlaşmaya başlayabilir. Kornea skar dokusuna sahip olduğunda, pürüzsüzlüğünü kaybeder ve daha az netleşir. Sonuç olarak görüş daha da bozulur ve bulanıklaşır” şeklinde konuştu.

BU YAŞLARDA BAŞLIYOR, HER GÖZÜ FARKLI ŞEKİLDE ETKİLİYOR

Keratokonus belirtilerinin genellikle gençlerde 10 ile 20'li yaşlarda başladığını belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Yusuf Avni Yılmaz, “Keratokonus 10-20 yıl ilerleyebilir ve ilerlemesinde 30 yaş sonlarına doğru yavaşlayabilir. Her göz farklı şekilde etkilenebilir” dedi. Keratokonusun kornea konusunda uzman bir göz hekiminin göz muayenesi ile teşhis edilebildiğine dikkat çeken Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, “Bu detaylı muayene sırasında korneanızın dikliği, incelik olup olmadığı belirlenebilir. Ayrıca gerekli durumda korneal topografi diye bilinen korneanın haritalanması yöntemiyle kesin teşhis edilir. Bu ölçüm ve tetkikler hastalığın ilerlemesini takipte de son derece önemli” açıklamasında bulundu.

TEDAVİ HASTALIĞIN EVRESİNE GÖRE DEĞİŞİYOR

Keratokonus tedavisini hastanın evresine, durumuna bağlı olarak planlandığını vurgulayan Op.Dr. Yusuf Avni Yılmaz, “Çok hafif vakalar hiçbir şey yapmadan takip edilebilir ya da tersi durumda keratokonus hastalarında görmeyi bir miktar geri kazanmak için kornea nakli gibi çok daha ağır tedaviler gerekebilir. Keratokonus olan kişiler genellikle uzağı iyi göremezler. Bu durumda hafif olgularda gözlük veya yumuşak kontak lens ile çözüm sağlanabilir. Biraz daha ileri olgularda bu yöntemle görüş sağlanamayacağı için özel keratokonus lenslerinden faydalanılır. Daha da ileri evre de duruma göre farklı tekniklerle kornea nakli yapmak gerekir" bilgisini paylaştı.