Üsküdar Üniversitesi  Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. ,  sını tetikleyen faktörlerin her zaman  ları, tümörler, kötü duruş ları, ani ler, ağır eşyaların kaldırılması ve taşınması olmadığını söyledi. En sık karşılaşılan hastalıklardan biri olan bel ağrısının dan kaynaklanabildiğini,  insanların daha fazla bel ağrısı yaşadıklarını vurguladı. En iyi terapinin  yapmak olduğunu, ten uzak durmayı öneridi.. Erdoğanoğlu, bel ağrısının ortaya çıktığı andan itibaren normalde birkaç hafta içinde kendiliğinden geçmesi gerekirken insanların büyük bir kısmında kalıcı hale gelebileceğini söyledi.

Bel ağrılarının nedeni depresyon olabilir

Ağrıların pek çok faktörden etkilendiğini ve uzun süreli ağrıların olmasında zihnin önemli bir rol oynadığını söyleyen Dr. Erdoğanoğlu, " veya  yükleriniz fazla ise, depresif belirtiler gösteren bir kiyseniz  bel ağrısı gelişme riski altındasınız” uyarısında bulundu. Sadece ağrıyı düşünmenin bile kişiyi ağrıya daha çok yaklaştıracağını söyleyen Dr. Erdoğanoğlu, bel ağrısının depresyona neden olabileceğini belirterek "Bilimsel araştırma sonuçları bel ağrısının sıklıkla depresyon ile ilişkili olduğunu desteklemektedir. Tüm kronik bel ağrısı hastalarının yaklaşık yüzde 80'inde depresif belirtiler görülmekte, yüzde 20'sinde ise gerçekten depresyon görülmektedir. Bel ağrısı depresyonun fiziksel bir manifestosu mu, yoksa kronik ağrı mı depresyona neden oluyor bilimde bu kısır döngü tartışıla dursun, her ikisinin de mümkün olabileceği söylenebilir” diye ifade etti.

Stres ve memnuniyetsizlik bel ağrılarını tetikler

"Psikosomatik” denilen  kökenli fiziksel hastalıkta bel ağrısını önlemek için iki faktörün özellikle önemli olduğunu söyleyen Erdoğanoğlu, ilk olarak vücudun gerginliğini gidermek, formda ve güçlü kalmasını sağlamak için egzersiz ve yapmak gerektiğini ikinci olarak ise yaşam alışkanlıklarına daha yakından bakmak gerektiğini söyledi. İş yerindeki stresin, yaşam ortaklıklarındaki çatışmaların, işten memnuniyetsizliğin ve yaşamı algılama şeklinin bel ağrısı için potansiyel tetikleyicileri oluşturduğunu ifade eden Erdoğanoğlu, "Kendinizi; bedeninize yeterince yatırım yapıyor musunuz, kendinize aşırı yüklendiğinizi hissediyor musunuz, yaşamınızdan memnun musunuz ve dengeli misiniz diye sorgulamanız gerekir” önerisinde bulundu.

Egzersiz en iyi terapidir

Kökeni ne olursa olsun, bel ağrısına maruz kalmış bir kişinin, ağrı sendromlarının iyileşmesi ve omurga sağlığına tekrar kavuşması için fizyoterapi ve rehabilitasyonun iyi bir yöntem olduğunu söyleyen Erdoğanoğlu, "Egzersiz ya da yeterli fiziksel  kronik bel ağrısı için en iyi terapidir. Çünkü egzersiz hem kaslarınızı güçlü kılar, duruş düzgünlüğünüzü sağlar hem de omurga arasında bulunan disk denilen yapıların beslenmesini sağlar” diye konuştu.

Uzun süre oturmayın

Omurga disklerinin günlük hareketlerdeki normal basınç yüklerini azaltma ve yükleri eşit dağıtma gibi önemli işlevleri olduğunu vurgulayan Dr. Erdoğanoğlu, disklerin omurganın hasar görmesini engellediğini, öte yandan, omurga hareketliliğini sağladığını belirtti. "Çok uzun süre oturduğunuzda, diskleriniz güçlü bir basınç yüküne maruz kalır. Önemli besinler diskin iç tarafında bulunan jelatinimsi çekirdeğin dışına sızar, disklerinizin metabolizması bozulur” diyen Erdoğanoğlu, "Omurga diskleri üzerindeki yük, yürürken ve ayakta durduğunuzda, oturduğunuz zamankinden çok daha düşüktür” dedi.

Egzersiz yapmanın avantajı

Egzersizin, bel ağrısı ile yakından ilişkisi olan depresyona karşı da yardımcı olduğunu belirten Erdoğanoğlu, "ABD'li araştırmacılar, beynin fiziksel aktivite sırasında VGF olarak bilinen doğal bir antidepresan ürettiğini gösterebilmiştir. Spor yalnızca sizi fiziksel uygun kılmaz, aynı zamanda mutlu eder” diyerek stresle başa çıkma stratejilerinin, günlük hayata kolayca ve hızlı bir şekilde entegre edilebileceğini belirtti. Erdoğanoğlu, "Güç antrenmanları, özellikle sırtüstü yüzme, yürüyüş, hafif hızda koşular, bisiklet binmek, tırmanmak ve hatta kayak yapmak, doğada  veya doğa yürüyüşü, gevşeme teknikleri, doğru nefes teknikleri, arkadaşlarınızla vakit geçirmek veya kendiniz için biraz zaman ayırmak ve zamanında stresinizle yüzleşmeniz önemlidir” önerisinde bulundu.

Depresif olmak ağrılara yatkın hale getiriyor

Ağrı ile baş etmenin öğrenilen bir yanının çocukluktan geçtiğini belirten Dr. Erdoğanoğlu, ağrı belleğini temizlemek için çoğu kez yeniden programlama yapılması gerektiğini belirterek vücut için kaybolmuş bir hissi geri kazanmak için iyi stratejiler , yoga ve dikkatlilik eğitimi fizyoterapi ve rehabilitasyon olduğunu ifade etti. Hayatı hüzünlü ve depresif algılayan herkesin ağrıya daha yatkın olduğunu ifade eden Erdoğanoğlu, her kronik ağrı sebebinin depresyona bağlanmaması gerektiğini söylerken uzun süren ağrılarda mutlaka bir sağlık profesyoneline başvurmak gerektiğini kaydetti.

Kaynak:En Son Haber