En Az sigara İçmek Kadar Zararlı

Havalandırma sistemlerinin, sigara içmeyenleri çevresel sigara dumanından koruyamadığını belirten Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram, "Tütün dumanı zehirli gaz ve partiküller içermektedir. Havalandırma sistemleri bu partikül ve zehirli gazları temizleyemez. Çalışmalar, gelişmiş havalandırma ekipmanları’nın iç ortam havasını temizleyemediğini göstermiştir" dedi.

DUMANSIZ HAVA SAHASI

Sigaranın insan sağlığına olan zararlarına ilişkin açıklama yapan Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram, havalandırma sistemlerinin korucuyu olmadığını belirtti. Bayram yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;

"Türkiye Cumhuriyeti, 4207 Sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi Ve Kontrolü Hakkında Kanunu'nu yürürlüğüne alarak, insanlarını ve gelecek nesillerini tütün ürünlerinin zararlarından korumayı ve herkesin temiz hava solumasını amaçlamıştır. Ocak 2008'de 4207 sayılı Kanunda değişiklik yapan 5727 sayılı 'Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun' kabul edilmiştir. Bu değişiklik ile pasif içicileri korumaya yönelik, dumansız bir Türkiye oluşturmak amacıyla kapalı alanlarda sigara tüketiminin yasaklanması amaçlanmış ve T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından Dumansız Hava Sahası kampanyası başlatılmıştır. Temmuz 2009 tarihinde ise bu yasağa restoran, kahvehane, bar ve kafelerin de dahil edilmesiyle, Türkiye'de tüm kapalı alanların dumansız hale getirilmesi hedeflenmiştir. Bu Kanunla ülkemiz, tütün kontrolü konusunda yasal düzenlemesi olan sayılı ülkeler arasına girmiş, pek çok ülkeye örnek ülke konumuna gelmiştir. Yasanın yürürlüğe girmesi ile tütün ürünü kullanım oranları belirgin oranda düşmüş, ancak 2012 yılı ve sonrasında dumansız hava sahası ihlallerinin artması ile hem gençlerde hem erişkinlerde türün ürünü kullanım oranları tekrar endişe verecek düzeyde artışa geçmiştir. Bu nedenlerle, Dumansız Hava Sahası'na sahip çıkılması çok önemlidir. Bu konuda geri adım atılması, onlarca yıldır tütün kontrolüne emek sarf eden kamu, sivil toplum, sağlıkçılar ve toplumun -hatta kanun koyucuların- ortak emeğini boşa çıkarır. Çok eski kazanımlarımızın bile tekrar sarsılması ihtimali hepimizin, en çok çocuklarımızın kaybı olur.