Uzm. Klinik Psikolog Mine Şahbaz duygusal bağ kurmanın çocukların ruhsal gelişimleri için çok önemli olduğuna dikkat çekerek, “Bu da temel olarak aile içi destekle sağlanabiliyor. Ancak bunun yanında göz ardı etmememiz gereken bir gerçek var ki o da çocuğun akranlarıyla olan iletişim ihtiyacı. Bir çocuğun arkadaşlık ilişkisi olmazsa olmazdır. Yaşıtlarıyla kurulan ilişkideki keyif, ortaklık, oyunlardaki göz teması, ses tonu, aynı ortamı yaşamak çocuk için bambaşka bir mutluluk kaynağıdır. Oyunlarla ne kadar desteklemeye çalışsalar da, akran ihtiyacına dair olan açığı anne babaların kapatmalarını beklemek gerçekçi olmayacaktır” dedi.

Şahbaz, çocuğun arkadaşlarıyla kurduğu yüz yüze iletişimin hem kendinin hem de diğer insanların duygularını fark etmesini sağladığını belirterek, “Çocuklar paylaşmayı, iş birliği yapmayı hatta çekişmeler ve hüsranlarla baş etme becerilerini en çok arkadaşlarıyla olan yüz yüze iletişimde deneyimler” diye konuştu. Bu deneyimlerin eksikliğinin ise ileride pek çok soruna yol açabileceği uyarısında bulunan Mine Şahbaz, sözlerine şöyle devam etti:

Kaygı bozukluğu, mutsuzluk ve öfkeye yol açıyor

“Son zamanlardaki izole yaşam çocuklarda kaygı bozukluğu, mutsuzluk ve öfkeye yol açabiliyor. Sosyal izolasyona maruz kalan çocuk ileride bireyselliğini ön planda tutan bir birey olabiliyor. Beklemeye, hayal kırıklığına ve hata yapmaya olan tahammülü azalabiliyor. Akranlarıyla yaşadığı bir zorluk sonrasında hemen yetişkin desteğine ihtiyaç duyabiliyor, arkadaşlarına ‘hayır’ demekte zorlanabiliyor veya istediğini alabilmek için hırçın davranışlar sergileyebiliyor.”

Uzm. Klinik Psikolog Mine Şahbaz pandeminin çocuğun ruhsal gelişimini olumsuz etkilememesi için alınması gereken önlemleri anlatıp önemli öneriler ve uyarılarda bulundu:

Pandemide sosyal çevreden uzak kalan çocuklar için 5 önemli tavsiye

1-Arkadaşlarıyla görüşmesini sağlayın

Çocuğunuzun arkadaşlarıyla mümkün olduğunca sık iletişim kurması için fırsatlar yaratın. Özellikle güzel havalarda, açık ortamlarda bu görüşmeleri sağlayabilirsiniz. Dışarı çıkmadan önce Kovid-19 virüsünden hala korunması gerektiğini ve artık maske, sosyal mesafe ile dezenfektan kullanımı gibi korunma yollarını da bildiğini ifade edin. Belli tedbirler içerisinde sevdiklerimizle görüşmenin güvenli olabileceğini belirterek kaygısını giderin.

2-Abartılı uyarılarda bulunmayın

Evden çıkarken abartılı uyarılarda bulunmadan sadece gereken tedbirlerin neler olduğunu hatırlatarak çocuğunuzun maskeli olarak sosyalleşmesine destek olun. ‘Aman sakın maskeni indirme, hasta olursun’, ‘Oraya dokunma, virüs bulaşır’, ‘Yere oturma, kirlenirsin’ gibi hem sözel hem de kaygılı bakışlarınız ve yüksek ses tonu gibi sözel olmayan uyarılarınızı azaltmanız, çocuğunuzun sosyal çevresine uyum sağlamasını kolaylaştıracaktır.

3-Oyun haline getirebilirsiniz

Kovid-19’a karşı alınması gereken önlemleri oyun haline getirmeniz, çocuğunuzun sizinle inatlaşması riskini azaltarak iş birliğine yatkınlığını artıracaktır. Çocuğunuz 3 yaş ve üzeri grupta ise tedbirleri belki bir oyun haline getirebilirsiniz. Örneğin ‘Dezenfektan perisi ara ara gelip seni fıs fıslayacak çünkü o seni çok seviyor’ gibi komik uyarlamalarla onu rahatlatabilirsiniz.

4-Sokağa çıkmaya teşvik edin

Bazı çocuklar bu dönemde kaygılarından dolayı içine kapanabiliyor, evden hiç çıkmak istemeyebiliyorlar. Bu durumda ufak tefek bahanelerle çocuğunuzu açık alana çıkmaya teşvik etmelisiniz. Örneğin ‘Kedilere, kuşlara yemek bırakalım’ gibi önerilerle dış dünyayla yeniden bağ kurmasını sağlayabilirsiniz. Yürüyüş yapmak, ip atlamak ve top oynamak gibi aktiviteleri havaların da güzelleşmesini fırsat bilerek açık havada deneyimleyebilirsiniz. Ayrıca bahçeye bir bitki ekleyerek her gün ona bakım uygulamanız ve gelişimini izlemeniz de çocuğunuzun evden çıkması için iyi bir öneri olabilir.

5-Uzman desteği alın

Tüm teşviklerinize rağmen çocuğunuzdan olumsuz ve isteksiz geri dönüşler alıyorsanız, bir uzman desteğini mutlaka düşünmenizde fayda var.