Koronavirüsle örnek bir mücadele sergileyen Türkiye, ‘sosyal mesafe, maske ve hijyen’ konusunda son günlerde yeterince dikkatli davranmayanlar nedeniyle bazı şehirlerde artan vaka sayılarıyla karşı karşıya…

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Necmi İlhan, son günlerde görülen koronavirüs vakalarının ilk dönemlerdeki vakalardan farklı olduğunu söyledi.

Vatandaşlar üzerine düşeni yapmalı

Yeni dönemde rastlanan vakalarda tedavilerin ve yoğun bakım sürelerinin geçtiğimiz aylara göre daha uzun olduğunu açıklayan Prof. Dr. İlhan, “Yeni vaka sayısında hedeflediğimiz rakamlara ulaşamıyoruz. Devlet burada üzerine düşeni yapıyor ama maalesef bazı vatandaşlar ısrarla sorumluluğunu unutuyor. Özellikle de sosyal mesafe, maske ve hijyen konusunda son dönemlerde bir rahatlık var” dedi.

Yoğun bakım doluluk oranlarının da yüzde 50 ila 60 arasında bir seviyede ilerlediğini kaydeden Necmi İlhan, şöyle devam etti:

“Mevcut tabloda günlük vefat sayısının 15-20 arasında gerçekleşmesi kısmen bir teselli sağlıyor. Ancak yeni vaka sayımız halen istediğimiz seviyede değil. Rakamlar her zaman gerçeği söyler. Yeni vakalarımızda yoğun bakım süresinin arttığını gözlemliyoruz. Bu bize virüsün yükünün arttığını gösteriyor.

Enfekte olanların yüzde 65’i aynı ortamdan

Son zamanlardaki vakalarda ilginç bir nokta daha var. Koronavirüse yakalanan vatandaşlarımızın yüzde 65’i aynı etkinlikte bulunmuş. Kimi zaman düğünde, bazen sünnette, kınada, taziye evinde ya da asker uğurlamasında…

Vatandaşlarımızda ‘Akrabamdan ya da sürekli görüştüğüm kişiden bulaşmaz, zaten hep beraberiz’ tarzı son derece yanlış bir yaklaşım var. Virüsün yükünün artması demek, daha yoğun bir hastalık demek. Yani kişi kısa bir süre koronavirüse maruz kalmamış. Uzun süre ve korunmasız olarak virüsün olduğu ortamda bulunmuş. Bu da virüsün daha yoğun bir şekilde vücuda girmesine, tedavisinin zorlaşması, uzamasını beraberinde getirdi.”

Prof. Dr. Necmi İlhan, Türkiye’de vatandaşların kurallara harfiyen uyması durumunda Kurban Bayramı sonrasında günlük yeni vaka sayısının 100’ün altına ineceğini savunarak şunları söyledi:

“Eğer biz dikkat edersek yeni vaka sayısı dibi hemen görür. Ancak dünya genelinde 15 milyondan fazla kişiye ulaşan, 610 binin üzerinde ölüme neden olan virüsü biraz hafife alıyoruz. Eğer maskenizi kurala uygun takar, mesafeyi kontrol eder ve hijyene dikkat edersek herkes rahat nefes alacak.

Siper maskenin yerine geçmez

Tam da bu noktada bir konunun daha altını çizmekte fayda görüyorum. Kimi vatandaşlarımız siper takıyor ancak maske kullanmıyor. ‘Siper beni zaten koruyor, maskeye gerek yok’ düşüncesi son derece yanlış. Maske ayrı, siper ayrı. Siper, maskenin yerine geçebilecek bir araç değil. Siper taktığınızda solunum yollarınız halen alttan ve üstten açık kalıyor. Bu da ters bir rüzgarda bile virüsün size bulaşmasına neden olur.

İyileşen kişi sayısı ile yeni enfekte sayısı birbirinden ayrı. Bugün yeni vaka olarak belirlediğiniz kişi 10, 15 gün sonrasının tablosuna iyileşen kişi olarak yansıyacak. Tabii burada şunu da eklemek gerekli; yeni vaka sayısı azaldıkça, iyileşen kişi sayısı da doğal olarak azalacak.

Bizim için öncelik vatandaşın kurala uyması. Eğer onlar kurallara uyarsa Türkiye çok yakın bir zamanda koronavirüsle mücadelesinde yeni bir dönem başlatır. Ama ısrarla düğünlere, nişan ve sünnetlere gider, tedbirleri boşlarsak devletimiz ne kadar önlem alırsa alsın bu sorunla uzun süre karşı karşıya kalmak durumunda kalırız.”