Türkiye’de sosyal medya dendiğinde akla ilk gelen sorunlardan biri de hiç şüphesiz ‘yalan ve yanlış haberlerin çok hızlı yayılması’ oluyor. Dünya genelinde de durum pek farklı sayılmasa da her ülke kendi önlemini almaya, kimi zaman da AB gibi yapılar ortak hareket etmeye çalışıyor.

Ülkemizde bu konudaki sıkıntının en çok hissedildiği olaylardan biri de maalesef askeri harekatlardaki şehit ve yaralı askerlerle ilgili asılsız bilgilerin paylaşılması oluyor. Geçtiğimiz günlerde Tatvan’da düşen askeri helikopter için de yine benzer bir süreç yaşandı. Yaralı ve şehit haberleri sosyal medyada hızla yayıldı, henüz ‘ne olduğu’ konusunda resmi bir açıklama dahi yokken askerlerimizin isimleri karşılarında ‘şehit’ ya da ‘yaralı’ yazacak şekilde sosyal medyada yayımlanmaya başladı.

Aileler haberi sosyal medyadan görebiliyor

Burada üzerinde durulması gereken konuların başında; listeler yayımlandığı sırada henüz askerlerin ailelerin dahi net bir bilgisi olmaması geliyor. Çünkü bu gibi durumlarda resmi kurumlar en ufak bir ihtimali dahi göz ardı etmeden, en net bilgiyle ve en doğru şekilde şehit-yaralı askerlerin ailesinin kapısını çalıyor. Ancak sosyal medyadan yayılan listeler tüm bu sürecin de önüne geçiyor.

Peki bu duruma hukuk ne diyor? Bu tür paylaşım yapanlarla ilgili cezai bir yaptırım mümkün mü? Şehit ya da gazi yakınlarının bu kişilerle ilgili yaptırım talep etme hakkı var mı? Tüm bu soruların yanıtını Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi (TÜRKAD) Başkanı Mehmet Sarı ile konuştuk.