Huawei, haberleşme sektöründeki en köklü firmalardan birisi. Tüketici elektroniğinde faaliyet göstermeden önce, uydular ve mobil erişim noktaları için de teknolojiler geliştiriyordu. 2010’lu yılların başından itibaren akıllı telefon sektöründe de ses getirmeye başlayan firma son piyasa verilerine göre satışlarını “1 yıl içinde %50 oranında” arttırmayı başarmıştı. 

Pazar lideri Samsung’un satışlarında büyüme yavaşladı, Apple kan kaybederken Huawei’nin yükselişi Çin’in akıllı telefon pazarında güçlenmesini sağladı. Aynı zamanda Huawei, Android’in yaygınlaşması ve gelişmesinde de önemli bir rol oynadı.

Google’ın Çin’e yönelik planları, geçtiğimiz yıl CEO Sundar Pinchai’nin Çin devlet yetkilileriyle kapalı kapılar ardında görüşme yapmasına kadar ilerlemişti. Ülkedeki sansürü delmek amacıyla Google Çin’e özel bir arama motoru bile geliştirirken, ticari savaşların fitili ateşlendi. Google ve Çin’in, dolayısıyla da Google ile Huawei’nin de arası açıklamaya başladı. Bu gelişmeler yaşanırken, Huawei’nin fiyat performans alternatifi olarak sunduğu cihazları, artık üst segment cihazlar arasına dahil oldu. Performans ortalaması artarken, fiyatlar da yukarı çıktı.

Google’ın Huawei’ye sunduğu Android desteğini sonlandırması, elbette cihaz fiyatlarını etkileyecek. Mevcut koşulları değerlendirdiğimizde şu ihtimalleri ele alabiliriz:

Huawei’nin satışta ve kullanımda olan mevcut cihazları, Google tarafından desteklenmeye devam edecek. Huawei ise güvenlik güncelleştirmelerini kullanıcılara sunacak. Bu nedenle mevcutta satışta olan cihazların fiyatlarında ciddi bir azalma görmek zor. Zira bu cihazlar, Huawei’nin kızışan ortamda rekabet etmek için elinde kalan son kurşun niteliğinde. Fiyatlar düşerse müşterisi artar, ancak gelecek için itibar darbesi alır.

Huawei’nin gelecek planları arasında, tıpkı Apple gibi kendisine özel bir ekosistem kurma planları olduğu uzun zamandır konuşulan konular arasındaydı. 2019’ın Mart ayında, Huawei CEO’su, "Android’e alternatif olarak B planı" yaptıklarını açıklamıştı. Büyük bir firmanın B planı yapması çok şaşırtıcı bir detay değil. Açık konuşmak gerekirse Samsung’un bile bir B planı olması çok doğal. Nitekim Huawei açısından o B planı artık A planı olacak gibi görünüyor. 

Eğer ABD’nin Ticaret Bakanlığı yasağı kaldırmaz ve ülkesindeki şirketlerin Huawei ile ortak olmasını engellemeye devam ederse, Huawei’nin iki seçeneği var. İlki Microsoft’u olası bir ortaklığa zorlamak. Bu ihtimal yasaktan dolayı zor görünüyor, ancak imkansız değil. İkinci ihtimal ise kendi ekosisteminde kullanacağı işletim sistemiyle kullanıcılara telefon sunmak.

Tarih tekerrür ederse sadece fiyatlar değil, Huawei de düşer:

Android ve iOS rekabeti, akıllı telefon piyasasında bir itki gücü yarattı. Bu ikili dışındaki işletim sistemleri aniden rekabetin dışında kalıveriyor. Aynı zamanda bir işletim sistemi geliştirmek kolay, ancak onu yaygınlaştırmak zor. Milyonlarca uygulama alternatifi, sonu gelmeyen geliştirici toplulukları, sırf uygulamalar üzerine dönen çok büyük bir ekonomi var. Huawei’nin bu konuda ciddi bir alternatif sunması, bunu yaparken de kolayca yaygınlaşmayı hedeflemesi gerekiyor. 

Tüm bunlar çok çok uzun vadede gerçekleşecek şeyler. Nitekim Huawei kendi işletim sistemini sunarsa, kolay yaygınlaştırmak için uygun fiyat politikasını keskinleştirmek zorunda. Bu da orta ve uzun vadede Huawei telefonlarının ucuzlayacağı anlamına geliyor.

Diğer taraftan Huawei’nin dizüstü bilgisayarlarında da Microsoft yazılımları kullanılıyor. Windows desteği ile Apple’a rakip olan Huawei, bu desteği de kaybederse PC’leri için de işletim sistemine ihtiyaç duyacak.

İşte böyle bir ihtimal firmanın tam anlamıyla “yeni bir ekosistem” kuracağı anlamına geliyor. Yeni şeylerin popülerleşmesi için insanlar için ulaşılabilir olması gerekir:

Hem akıllı telefonlarda hem de bilgisayarlarda aynı işletim sistemini kullanacağımız bir döneme yaklaşıyoruz. Google, Fuchsia ile Android’i tarihe gömmeye hazırlanıyor. Artık tekil olarak işletim sistemlerinin değil, aynı anda birden fazla kategoride cihazı çalıştıran, bulut sistemlerine entegre ekosistemlerin rekabetin tartışacağız. Huawei ise bu rekabete gerçekten sağlam şekilde dahil olmak istiyor. 

Fiyatlar, tüm bu beklentilerimiz ekseninde değişim gösterecek. Ucuzlama… Kısa vadede belki. Nitekim kıtalar arası rekabet sürmediği sürece, gelişmek imkansız. Google’ın takındığı tavır, bir diğer ABD’li şirket ve en büyük rakibi Apple’a da yaradı. İş ulusal sınırlar olduğunda, rekabet rafa kalkıyor. 

Huawei’nin atacağı adımlar, dünya ticareti ve elbette biz kullanıcıların cebi açısından çok çok önemli.

Tüm gelişmeleri yakından takip ediyor, sizinle anında paylaşıyor olacağız.