Yaklaşık 1 yıl önce "tarladan laboratuvara" sloganıyla Düzce Üniversitesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin (DÜBİT) yürüttüğü çalışmalarda, şehrin çeşitli bölgelerindeki 17 çiftçiye ulaşıldı. 

Bu çiftçilerin arazilerine farklı türden 60'a yakın bitki tohumu dağıtılarak bulundukları coğrafyaya uygun şekilde ekim ve hasatları yapılıyor.

Elde edilen ürünler, DÜBİT merkezinde hayvansal deneylerden geçirilerek ilaç sektörüne kazandırılıyor.

Halk dilinde şeker otu, melisa çayı, ada çayı, hint yağı bitkisi, limon otu olarak bilinen yaklaşık 60 çeşit ürünün elde edildiği tarlalarda çiftçilerle uzun çaba sarf eden bitki uzmanları, yapılan çalışmaların karşılığını almaya başladı.

"Başarı elde etmiş tek üniversiteyiz"

DÜBİT Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Uğraş, üniversitenin iktisatlaşma çalışmaları kapsamında tıbbi ve aromatik bitkiler, tıbbi mantar ve arıcılık ürünlerinde yaygınlaştırma çalışması yürüttüklerini belirtti.

Sahada ham madde ve yerli ürün elde etme çalışmaları yaptıklarını vurgulayan Uğraş, "Çalışmalarımız yaklaşık 15 aydır devam ediyor. Sahada ürettiğimiz ürünlerin sanayiye ulaşabilmesi için laboratuvarlarda deneyler yapıyoruz" dedi.

Halk dilinde birçok bitkinin bilindiğini belirten Uğraş, şöyle konuştu:

"Farklı ürünleri deneyler yaparak nihai ürüne döndürüyoruz. Bunlar laboratuvar ortamında deney hayvanları üzerinde deneniyor. Bu çalışmalarımız devam edecek. Üniversite bu noktada Türkiye'de ham madde üretimi ve deneysel nihai ürün konusunda tek ve öncü. Elimizi taşın altına koymuş, sahada ve  laboratuvarda başarı elde etmiş tek üniversiteyiz. Bu çalışmalarla tamamen millileştirme sürecine katkıda bulunmuş olacağız. Geleneksel tıp dünyada böyle değilken, ülkemizde iki grubun çatışmasıyla yürütüldü."

"Çalışmalarımız yerli ve milli üretimde çok önemli"

"Modern tıp uygulayan doktorlarımız geleneksel tıbba 'kocakarı ilacı' demiş, geleneksel tıpla uğraşanlar da bu yöntemi her derde deva şeklinde lanse etmişler" diyen Uğraş, şunları söyledi:

"Sağlık Bakanlığı'nın kararıyla geleneksel tıp uygulandı. Deneyimli ve işin uzmanı kişilerin bu durumu ele alması sonucu atalarımızdan, dedelerimizden gelen geleneksel tıp, modern tıbbın emrine giriyor. Bu yönde çalışmalarımız yerli ve milli üretim konusunda çok önemli." 

118 hektarlık alanda üretim yapılıyor

DÜ Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Araştırma ve Uygulama Merkezi Öğretim Görevlisi Tıbbi Bitki Uzmanı Selime Semra Candar Erol, "tarladan laboratuvara" sloganıyla çalışmalara başladıklarını söyledi.

Erol, 80 tarlada çalıştıklarını şu an 17 çiftçiyle tıbbi ve aromatik bitkiler ürettiklerini anlatarak, "Bu çalışmada toprak ve iklimsel uyumluluğa dikkat ediyoruz. Her gün tarlalarda çiftçilerimizle birlikte çalışmalar yapıp yeni ürünler elde etmeye çalışıyoruz" dedi.

Çalışmaların çok titizlikle devam ettiğini belirten Erol, şu anda 118 hektarlık bir alanda bitki yetiştirdiklerini açıkladı.

Nihai ürünleri tarladan laboratuvara taşıdıklarını anlatan Erol, şunları söyledi:

"Ürünleri kendimiz yetiştiriyor, çiftçimize nasıl üretileceğini öğretiyoruz. Hasat sonrası ürünün satışıyla ilgili firmalarla bağlantıya geçip doğru ürünü doğru alıcıyla buluşturuyoruz. Bir yıldır tarladan çıkmıyoruz ve doğru işler yaptığımızı düşünüyoruz."

Erol, yapılan çalışmaların yerli ve milli ürün konusunda ciddi adım olduğundan bahsetti.

Kaynak: AA