Artvin Ardanuç'da yaşayan Habibe Akdemir, kayınpederinden yadigar su değirmenini 25 yıldır işletiyor.

50 yaşındaki Habibe Akdemir, su değirmenciliği işinin inceliklerini kendisine öğreten kayınpederi Mustafa Akdemir'in vefatının ardından bu mesleği sürdürmeye karar verdi.

Çevresinde "değirmenci teyze" olarak tanınan 4 çocuk annesi Akdemir, 25 yıldır gününün büyük bölümünü geçirdiği değirmende, kentin dört bir yanından getirilen mısır, buğday gibi tahıl ürünlerini öğüterek ailesinin geçimini sağlıyor.

150 yıllık geçmiş

Akdemir, değirmeninin yaklaşık 150 yıllık geçmişi olduğunu söyledi.

Değirmenin bu süreçte birkaç kez el değiştirdiğini anlatan Akdemir, "Son olarak kayınpederim almış. Ben bu eve gelin geldikten sonra değirmenciliği ondan öğrendim. Kayınpederimin vefatından sonra eşim ve kayınvalidem hasta olduğu için mesleği ben devraldım. Ben de bu işi 25 yıldır tek başıma yapıyorum" dedi.

Akdemir, eskiden değirmencilik yapan çok kişi olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Sadece bu ilçede 3 ayrı su değirmeni vardı. Hepsi kapattı, söktü değirmenlerini, kala kala biz kaldık. Değirmen sayısıyla birlikte iş de azaldı. Eskiden traktörlerle, arabalarla buğday, arpa, mısır gelirdi. Günümüzde getirenler de bir, iki teneke, üç teneke ancak getiriyor. Eskiden kaynatam gece gündüz değirmen çalıştırıyordu. Artık o kadar iş yok. Günlük rahat 200 kilogram ekin öğütürüm ama artık çok gelmediği için günlük ortalama 50 kilogram buğday, mısır öğütüyorum."

"Herkes su değirmeninin ununu istiyor"

Akdemir, diğer köy ve ilçelerdeki değirmenler işletilmediği için Artvin'in her yerinden müşterileri olduğunu belirterek, tercih edilmelerinin bir başka nedeninin de su değirmeni olduğunu söyledi.

Elektrikli değirmenin pek tercih edilmediğini savunan Akdemir, "Elektrikli değirmenlerde tahıl, mısır yandığı için ekmeği güzel çıkmıyor. Suyla çalışan değirmende çok güzel un çıktığı için herkes su değirmeninin ununu istiyor" dedi.

Akdemir, değirmenciliğin kadınlar için çok zor bir meslek olduğunu, ailesinin geçimini sağlamak için bugüne kadar tüm zorlukları göğüslediğini anlattı.

Mesleğin bitme noktasında olduğundan bahseden Akdemir, "Millet ekerse tahıl, buğday, mısır, getirirse ben de ömrüm yettiği sürece öğüteceğim. Ben öldükten sonra artık kim yapar, bilemem" dedi.