Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından 2012 yılında "Yaşayan Diller ve Lehçeler" kapsamında Çerkesçe ve Abazaca'nın okullarda seçmeli ders olarak okutulabileceği kararının ardından Çorum'da Çerkesçe sınıfı açıldı.

Çorum Kafkas Kültür Derneğinin girişimleri ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünün desteğiyle Gazipaşa Ortaokulunda açılan sınıfta 12 öğrenci haftada iki saat Çerkesçe dersi görüyor.

Mehmet Bingöl tarafından verilen derslerde, Kiril alfabesiyle Çerkesçe okuma ve yazma öğretiliyor.

Bingöl, Çerkesçe ve Abazacanın Talim ve Terbiye Kurulu tarafından 2012 yılında müfredat programına eklendiğini belirterek, Çorum'da uzun yıllardır Çerkesçe seçmeli dersinin okutulması için çaba gösterildiğini söyledi.

"Bu dilin kaybolmaması için elimizden geleni yapıyoruz"

Bu yıl ilk kez Çerkesçe seçmeli dersinin okutulmasının sağlandığını söyleyen Bingöl, şöyle konuştu:

"Düzce ve Kayseri'deki üniversitelerde birkaç yıl önce açılan Çerkes Dili ve Edebiyatı bölümleri henüz mezun vermediği için öğretmen sorunu bulunuyordu. Ben de Sivas Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan Çerkesçe kursuna giderek usta öğretici belgesi aldım. Çerkesçe dersini okutabilecek yeterliliğe sahip olunca ilk kez bu yıl sınıfımızı açabildik. Üniversitelerden mezunlarımız yetişene kadar görevimizi devam ettireceğiz."

Dünyada Çerkes nüfusunun en yoğun yaşadığı yerin Türkiye olduğunu anlatan Bingöl, "Türkiye'deki Çerkeslerin nüfusu, ana vatanları Kafkasya'da yaşayanlardan çok daha fazla. Biz de bu kadim ve eski dilin bu topraklarda kaybolmaması için elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz. Çocuklarımıza öğretmeye çalışıyoruz. Umarım buradaki ilk bir örnek olur ve ilerleyen dönemlerde daha fazla sınıf ve öğrenci bu dersi seçer" dedi. 

Ailelerine de Çerkesçe öğretmek istiyorlar

Öğrencilerden Sudenaz Hoşgör, yeni ve farklı bir dil öğrenmek için Çerkesçe seçmeli dersine geldiğini anlatarak, "Benim ailem Çerkes değil ama Çerkesçeyi çok merak ediyordum. Güzel bir seçim yaptığımı düşünüyorum" dedi.

Elvin Uzunca ve Aslı Karabıyık ise Çerkesçeyi öğrendikten sonra ailelerine de öğretmek ve kaybolmaya yüz tutan bu dilin yayılmasını istediklerini söyledi.