Üzüm, Karaman'ın özellikle Torosların yamaçlarında kurulu köylerinde yüzlerce yıldır en önemli geçim kaynaklarından biri olarak yetiştiriliyor. Üretilen üzümün büyük kısmı pekmez yapımında kullanılırken bir kısmı sofralık ayrılıyor, bir bölümü de kurutularak tüketicinin beğenisine sunuluyor.

Köylerde yaşayanların zamanla büyükşehirlere göç etmesi ve bağlarda görülmeye başlayan hastalıklar üzüm üretimini olumsuz etkilese de yöre halkı yetiştiricilikten vazgeçmedi.

Gelir kaynağı haline geldi

Göksu Vadisi'nde kendiliğinden yetişen ve bölgede "deli üzüm" diye bilinen, hastalıklara dayanıklı yabani asmalara yerli çeşitler aşılayan köylüler, yeni bağlar oluşturdu. Bu yöntemle oluşturulan üzüm bağlarında, özellikle "ekşikara" cinsi üzümde yüksek verim alındı.

Üretimin yeniden canlandığı bölgede, çalışmalar sonucu 2014 yılında ekşikara üzümü Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Müdürlüğünce Tescilli Çeşitler Listesi'ne alınarak Milli Çeşit Listesi'ne girdi.

Karaman Ziraat Odası Başkanı Recep Muğlu, ekşikara üzümünün özellikle dağ köylerinde yaşayanların önemli gelir kaynağı olduğunu söyledi.

Ekşikaranın yerel bir çeşit olduğunun altını çizen Muğlu, "Genellikle kurutularak tüketiliyor. İri taneli ve tadı mayhoş olan bu üzüm, taze olarak yenildiğinde damakta güzel bir tad bırakıyor. Bu bölgenin iklim yapısı bu üzüm için en ideal yerlerden biridir. Karaman Ovası'nda da üretim denemeleri oldu, fakat buralardaki kadar verim alınamadı." diye konuştu.

"Sergiliklerde güneşte kurutulur"

Söz konusu üzüm çeşidinin üniversitelerde analizlerinin yapıldığını ve birçok yararının ortaya çıktığını anlatan Muğlu, şöyle devam etti:

"Ekşikara bağları çok fazla sulanmaz. Büyük bir kısmı o sene ne kadar yağış olmuşsa onunla büyür. Üretimde hiçbir kimyasal madde kullanılmaz. Bağların bakımı yapılır, toprak çapalanır. Hasat zamanı asmalardan özenle kesilerek bağların içindeki sergiliklerde güneşte kurutulur. Enerji deposudur.

Kansızlığa iyi gelir. Faydaları saymakla bitmez. En büyük özelliği de bilimsel olarak yapılan çalışmalara göre erkekte sperm sayısını arttırmasıdır. Üretilen üzüm genellikle kuruyemişçiler tarafından alınıyor. Tescilli bir ürün. Şimdi coğrafi işaret alınması için proje hazırlanıyor. Elmada olduğu gibi ekşikara üzümünde de Karaman kısa sürede marka haline gelecektir."

Muğlu, insanların doğduğu yerde doyması gerektiğine vurgu yaparak, köylerde üretimin artmasıyla göçün önleneceğini, özellikle dağ köylerinde yeni bağların oluşturulması için gereken desteği vereceklerini ifade etti.

Damlapınar köyünde üzüm üreten Mustafa Altun, bağına özenle baktığını dile getirdi.

Altun, 25 dekar alanda ekşikara üretimi yaptığını aktararak, şunları belirtti:

"Bağlarımızı baharda budar, çapalarız. İçindeki otları alırız. Konya’dan üniversiteden hocalar gelir, üretimin her evresinde ilaç kullanılıp kullanılmadığına dair numuneler alırlar. Kesinlikle kimyasal kullanmayız. Sadece hayvan gübresi atarız. Bağ bozumunda komşular toplanır, üzümü keser, bağımızdaki sergilikte güneşte kuruturuz. Kuruduktan sonra eler, çöpünü ayırırız. Tüccarlar gelir alır. Fiyat üretime göre 8 ila 12 lira arasında değişiyor. Genellikle kuruyemişçiler alır. Çok kaliteli bir ürün. Tadı, aroması çok farklı. Çok tanınırsa daha iyi fiyattan satılacağına inanıyoruz.”