Muğla Milas Selimiye Mahallesi sınırları içinde yer alan ve MÖ 2'nci yüzyılda inşa edilen Zeus Lepsynos Tapınağı'nın da içinde bulunduğu Euromos Antik Kenti'nde kazı devam ediyor.

"Zeus Tapınağı'ndaki 17 sütundan 16'sı hala ayakta"

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Euromos Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. Abuzer Kızıl, antik kentteki özellikle Zeus Tapınağı'nın Anadolu'nun en iyi korunan tapınaklarından biri olduğunu, tapınaktaki 17 sütundan 16'sının üst kirişleriyle hala ayakta olduğunu söyledi.

Tapınağın mimari elemanlarını belgelemeye yönelik çalışmalar yaptıklarını anlatan Kızıl, öncelikle yerdeki blokları kaldırarak ciddi bir restorasyon gerçekleştirmeyi ve tapınağı eski ihtişamlı günlerine geri döndürmeyi hedeflediklerini belirtti.

"Euromos konumu itibariyle Anadolu'nun en şanslı antik kentleri arasında"

Euromos'un konumu itibarıyla Anadolu'nun en şanslı antik kentleri arasında yer aldığını aktaran Doç. Dr. Kızıl, buranın Karya Krallığı'nın önemli merkezlerinden biri olduğunu ifade etti.

Kızıl, Euromos Anik Kenti ve Zeus Tapınağı'nın arkeolojik ve bilimsel anlamda önem taşıdığını vurguladı.

"Euromos denilince Roma Dönemine tarihlenen kentteki devasa ve muhteşem bir tapınak akla geliyor. Burası Anadolu'nun en iyi korunmuş Roma Dönemi tapınaklarından bir tanesi. Çünkü tapınağa ait mimari elemanların pek çoğu mevcut." 

"1970'li yıllarda yapılmış kazılarda arkaik döneme ait yapı ortaya çıkmış"

Kentin bir diğer öneminin ise 1970'li yıllarda yapılmış olan kazılarda arkaik döneme ait kült yapıların ortaya çıkmış olmasından kaynaklandığına değinen Doç. Dr. Abuzer Kızıl, "Bu da kentin tarihi için çok önemli veriler sunuyor. Ayrıca sütunların üzerinde yer alan yazıtlarda buraya yapılan bağışlarla ilgili bilgiler yer alıyor. Burası antik çağın sponsorluk olayını da gösteriyor. Bu bizim için çok önemli" dedi.

"Kentin UNESCO Geçi Listesi'ne girmesi için özel çalışmalarımız var"

Kentin diğer bir önemli yapısının ise Agora olduğuna işaret eden Kızıl, burada yürüten kazı çalışmalarında ise Helenistik Dönem orijinli ancak Roma ve Geç Roma çağında da kullanılan eserlere ulaşıldığını söyledi.

Abuzer Kızıl, kentin iki önemli nekropolü bulunduğunu belirterek, şunları anlattı:

"Her ne kadar çoğu zaman içerisinde tahrip edilmiş olsa da Güney Nekropol alanında iyi korunmuş lahit mezar söz konusu. Kuzey Nekropol alanında ise daha önce defineciler tarafından tahrip edilmiş olan bir oda mezar bulunuyor. Zaman geçtikçe biz antik kenti daha görünür hale getirip hem bilim hem arkeoloji dünyasına hem de kültür turizmine kazandırmak için ekip olarak çaba gösteriyoruz. Kentin UNESCO Geçi Listesi'ne girmesi için özel çalışmalarımız var. Önümüzdeki süreçte biz de başvurumuzu yapacağız."