Türkiye Ulusal Allerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) Herediter Anjioödem Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Gül Karakaya, "Herediter Anjioödem (HAÖ) vücudun değişik organlarında şişme (anjioödem) atakları ile seyreden, nispeten nadir görülen ve kalıtsal bir hastalıktır. Dünyada sıklığı 1/10.000 ile 1/50.000 arasında değişiyor. Ülkemizde akraba evliliği sayısının fazla olması nedeniyle aslında daha sık olması beklenmekle birlikte ülkemizdeki gerçek sıklık ve hasta sayısı henüz bilinmiyor. Tanıda en büyük güçlük hekimlerin hastalığı yeterince bilmemeleri ve böyle bir hastayı incelerken herediter anjioödemi ön tanılar arasında akla getirmemeleri. Bu nedenle hastalık genellikle çocukluk ve ergenlik döneminde başlamasına rağmen ülkemizdeki hastalar çoğunlukla erişkin yaşlarda tanı alabiliyor" dedi.

Genellikle hastaların şişme şikayetleriylehastaneye başvurduklarına değinen Prof. Dr. Gül Karakaya, “Bu tarz başvurularda akla hemen alerjik şişme atakları geliyor ve hastalar alerji kliniklerine yönlendiriliyor. Bu nedenle alerjik bir hastalık olmamasına rağmen bu hastalığın tanı, tedavi ve izlemi daha çok immünoloji ve alerji uzmanlarınca yapılıyor” diye konuştu.

YANLIŞ TEŞHİS GEREKSİZ AMELİYATA SEBEP OLUYOR

Şişmelerin yüzde ve vücudun değişik yerlerinde ve deride de olabileceğini anlatan Karakaya, “Bu şişliklerin en tehlikesi boğaz, gırtlak veya ağız içinde meydana gelenleridir. Bu durum nefesin tıkanmasına yol açacağı için hayatı tehdit edebilir” diye konuştu. Bağırsaklarda meydana gelecek bir ödemin şiddetli karın ağrısı, bulantı, kusma, ishal gibi semptomlara yol açabileceğini ve bu belirtilerin hekimlerini yanıltabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Karakaya, şöyle devam etti:

 “Bağırsak atakları gereksiz karın ameliyatlarına yol açabiliyor. Bazen de bu hastalara yanlışlıkla ülkemizde nispeten daha sık olan ve karın ağrısı atakları ile seyreden Ailevi Akdeniz Ateşi tanısı koyuluyor ve bu hastalığa yönelik tedavi başlanmasına rağmen hastanın şikayetleri devam ediyor."