Yoğun talep nedeniyle Kastamonu'nun İhsangazi ilçesinde son 10 yılda siyez buğdayı ekim alanları hızla arttı. İç ve dış piyasada ham ve işlenmiş şekilde talep gören buğday, kısa sürede tükeniyor.

Araştırmalara göre 14 kromozomdan oluşan ve "buğdayın atası" olarak bilinen siyez, bölgede "kabulca" veya "kaplıca" şeklinde de adlandırılıyor.

Hava sıcaklığının 36 dereceyi bulduğu ağustosta bazı çiftçiler, buğday hasadını geleneksel yöntemleri kullanarak tırpanlarla yapmaya devam ediyor.

Geçmişi 10 bin yıl öncesine dayanıyor

İhsangazi Belediye Başkanı Hayati Sağlık, siyez buğdayının geçmişinin 10 bin yıl öncesine dayandığını söyledi.

"Hitit buğdayı" olarak anılan siyez buğdayının, ilçede bazı çiftçiler tarafından halageleneksel yöntemlerle hasat edildiğini anlatan Sağlık, şöyle konuştu:

"İlçemizin siyez noktasındaki en büyük avantajı, geleneksel metotlarla üretimin hala devam etmesi. İlçede ekilen siyezin yüzde 10'una yakın kısmı, yani bin-bin 500 dekar, doğal tekniklerle hasat ediliyor. Bu alanlarda siyezi dedelerimizden, babalarımızdan öğrendiğimiz gibi tırpanla biçiyoruz."

Çiftçi bir ailenin çocuğu olduğundan bahseden Sağlık, "Hala çiftçilik yapmaya ve bu geleneği sürdürmeye çalışıyorum. Bunu bizden sonra gelecek nesillere de aktarmak istiyorum. O nedenle tırpanla biçim yapan çiftçilerimizi ziyaret ederek, onlara yardım ettim" dedi.

Ürünleri kendileri işliyorlar

İnciğez köyünde siyez eken Ali Işıkçı ise, köylerinin rakımının yüksek olduğunu söyledi.

Köyde biçerdöverin çıkmadığı yerlerde hasadı tırpanla yaptıklarını belirten Işıkçı, şunları anlattı:

"Onun dışında da bazı yerleri tırpanla biçiyoruz. Tırpanla biçtiğimizde hasat yere dökülmediği için verim daha fazla oluyor. Hasadın daha iyi olması için tırpanı tercih ediyoruz. Siyezden un, bulgur, makarna ve tarhana yapıyoruz. Ürünleri kendimiz işliyoruz. Kullanacağımızı ayırıp, artanını da perakende şeklinde satıyoruz."