Geçmişte kumcu, körükçü ve kalaycıdan oluşan 3 kişilik ekiple köy köy dolaşarak, köylünün bakır kaplarını parlatan Ali Korkmaz, alüminyum, krom ve plastik kapların yaygınlaşmasıyla gezgin kalaycılığı bıraktı.

Teknolojik gelişmeler ve bakır kapların zamanla tercih edilmemesi üzerine müşterileri azalan Korkmaz, ekmek parası için kalaycılığın yanı sıra teneke soba üretimine de başladı.

İlçe merkezindeki 12 metrekarelik dükkanında soba, soba borusu, banyo kazanı, mangal, lehim ve kaynak işlerini yapan Korkmaz, dükkanına kurduğu körük tezgahıyla da kalaycılığı sürdürüyor.

"Biz müşteri aramıyorduk, onlar bizi buluyordu"

Yıllar önce babasının yanında kumla kap temizleme işini yaparak başladığı mesleği kesintisiz 60 yıldır sürdüren Korkmaz, sağlığı elverdiği sürece mesleğini sürdüreceğini söyledi.

Korkmaz, 18 yaşından itibaren kalay ustası olarak bu işi yaptığını belirterek, şöyle konuştu:

"Biz üç kişiydik, biri körük çekiyordu, diğeri kap temizliyordu, ben de ustaydım. İş yetiştiremiyorduk. Zaman geçti alüminyum, krom ve plastik kap çıktı. Alüminyum tamamen yasaktı ama yine millet kullanıyordu. Ben o zaman köylere kap kalaylamaya gidiyordum. Yemeğimizi, çayımızı, paramızı veriyorlardı, akşam evlerinde ağırlıyorlardı. Eskiden kalaycılık çok kıymetliydi. Biz müşteri aramıyorduk, onlar bizi buluyordu."

"Kalaylamak için İstanbul'dan getiriyorlar"

Eşiyle beraber ilçede yaşayan 6 çocuk babası Korkmaz, İstabul'dan dahi getirilen bakır kapları kalayladığını aktardı.

Korkmaz, "Yazın İstanbul'dan ziyarete memleketine gelenler bakır kaplarını da getirip burada kalaylatıyor. Bu mesleği babamdan öğrendim" ifadelerini kullandı.
Yaşının ilerlediğini dile getiren Korkmaz, "Elimden geldiğince devam edeceğim" dedi.

"Kalaycımız yaşadığı sürece bakırdan vazgeçmeyeceğiz"

Korkmaz'ın müşterilerinden Baki Yalçın, pekmez, pestil ve kavurma yaptıkları bakır kazanları kalaylatmaya getirdiğini belirterek, ilçede kalaycı bulmanın kendileri için büyük şans olduğunu söyledi.

Diğer kaplara göre bakır kaplarda pişirilen yemeklerin daha lezzetli olduğunu savunan Yalçın, "Yılda bir sefer bakır eşyalarımızı getirip kalaylatıyoruz. Kalaycımız yaşadığı sürece bakırdan vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.