Güzel olduğunu düşündüğünüz şeylere bakmak, onları hissetmek yaşam kalitenizi arttırabilir. Güzel olan şeyler insandan insana farklılık gösterebilirler. Örneğin, bazı insanların çiçeklerle süslü olan bir tabloya bakarken yüzü güler, bazılarının bir ailenin öğle yemeğinin çizildiği tabloya bakarken aynı şeyleri hisseder. Güzellik algımız, tecrübelerimizle değişse de hissettirdikleri değişmez: İstisnasız olarak güzel şeylerle herkes mutlu olabilir. 

Normalde öğle yemeği yiyen bir aile gördüğünüzde yanlarına gidip onları bir tabloymuş gibi inceleyip mutlu olmayı beklemezsiniz, ancak tabloda, bir müzenin duvarında görünce mutlu olursunuz. Çünkü güzelliğin özel olduğunu düşünür, ona sadece özel yerlerde ve anlarda ulaşabileceği hissine kapılırız.

Araştırmalar gösteriyor ki sıradan aktivitelerinizde güzellik bulmak, hayatınızdaki mutlu anlarınızı arttırabilir. Caroline Üniversitesi akademisyenleri tarafından yürütülen bir araştırmaya göre insanların büyük kısmı, beklenmedik yerlerde ve anlarda daha çok mutlu oluyorlar. Bu detaya geçmeden önce bizi nelerin mutlu ettiği konusu açıp, güzellik kelimesinin içini dolduralım:

Londra Ekonomi Okulu’nda görev yapan Richard Layard mutluluğu sağlayan 7 şeyi şöyle listeliyor:

Zenginlik: Özellikle yakın çevrenizden daha zengin olmak

Aile ilişkileri

Kariyer

Arkadaşlık

Sağlık

Özgürlük

Kişisel Değerler

Bu maddelere sanıyoruz ki hiç kimsenin itirazı yok, ancak Güney Carolina Üniversitesi psikoloğu Abraham Goldberg’in var. Golberg’e listede eksik olan şey, bu yazımızın da konusu olan “güzellik” kavramı. 

Örneğin hoş bir mimariye, tarihe, yeşil alanlara, dar ve sakin sokaklara sahip bir şehirde yaşamanın güzelliği. Ayrıca gündelik olarak yapılan bazı aktiviteler olan cinsel ilişki veya egzersiz de mutluluğumuzun kaynağı.

Fark ettiyseniz, her şeyin ortak noktasında bir “güzellik” var, öyle değil mi? Peki güzelliği mutluluğa bağlayan şey nedir?

Londra’da yapılan araştırmada, tarihi Westminister Katedrali ile tam karşısında yer alan McDonalds şubesi kıyaslandı. İnsanların tarihi bir yapıya girerken, McDonalds’a kıyasla daha az mutlu oldukları tespit edildi. Bunun nedeni restoranın içerisindeki canlı renkler, plastik mobilyalar. İnsanlar sıra dışı uyarılarla karşılaştıklarında endişelenirler. Evet, endişe herhangi bir McDonalds şubesine gittiğinizde, fark etmeden yaşadığınız ilk duygu olur. 

Onun yerine tarihi bir binaya girdiğinizde hissedeceğiniz şey endişe değil, sakinliktir. Soluk renkler, kasvetli bir hava, sarı ve loş ışıklar, kemerli tavanlar, eski mobilyalar gibi uyaranlar var. McDonalds’ta yemeğinizi aceleyle yiyip karnınızı doyurunca kısa sürede rahatlar ve mutlu olursunuz. Tarihi bir binaya girince karnınız aç kalır, zihniniz doysa da aynı oranda rahatlık hissedemezsiniz. Belki de bu yüzden fast-food restoranlarında aralıksız kuyruklar varken, çoğu müzenin içerisinde insan görmek zordur.

Elbette tarihi bir binaya ya da müzeye girmek de bazı insanları mutlu eder. O sırada hissedilen zihin doygunluğu, tarihe bağlılık ve övünme gibi unsurlarla rahatlığın yerini umut ve huzur kaplar. Bu şekilde McDonalds sırasındaki insanlarla benzer hislere kapılmak mümkün olur. 

Mutluluk ve güzellik arasındaki bağlantının en güzel açıklaması -biraz şaşıracaksınız- evrim ve iktisat üzerine kurulu:

Yale Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, insanların fiziksel olarak güzel olmaları durumunun, mutluluklarını doğrudan etkilediğini ortaya çıktı. İnsanların aklındaki ideal güzelliği, batının modern güzellik algısı olarak tanımladılar (ince bir bel, düz bir karın, iri göğüsler, simetrik yüz hatları, fit bir vücut, uzun boy gibi). Aynı zamanda güzel insanların daha çok para kazanma eğilimi gösterdikleri de kanıtlandı.

Güzellik, evrimsel bakış açısına göre çekicilik ve sağlığa işaret eder, daha başarılı arkadaşlıklar kurabilir, daha güçlü üreme yetenekleri sergilemeyi sağlar. Daha çok başarı, daha çok para ve zenginlik demektir, bu da ekonomik başarıyı beraberinde getirir. 

Ressamlar için çiçekler, manzaralar, soyut ögeler güzellik olabilirken, Plato gibi düşünürler için de bilgiye erişebilmektir. Size güzel gelenin aslında düşündüğünüzden daha derin etkileri vardır. Tüm bu araştırmaların çok öncesinde yaşamış 18. yüzyıl düşünürü Stendhal ile bitirelim:

"Güzellik, mutluluk vaadidir"