Koronavirüs  ilk darbesini vurduğunda genel kanı dünyanın bu sancılı süreci geride bırakıp kısa sürede yine eskiye döneceği yönündeydi… Aradan geçen yaklaşık 1,5 yılın ardından pandemi bize kendi gerçeklerini kabul ettirmekle kalmadı, yeni dayatmaları da sıraladı.

Bugün gelinen noktada siyasetten ekonomiye, sağlıktan sosyal hayata kadar neredeyse her alanda ‘yeni normal’ olarak adlandırılan bir dönem yaşıyoruz. Pandeminin saymakla bitmeyecek olumsuzluklarından biri de dünyanın üretim ve tüketim alışkanlıklarını neredeyse sil baştan değiştirmesi oldu.

Madalyonun hem arz hem talep yüzünde bu denli değişiklikler olunca, radikal sonuçlar da kendini gösterdi. İşte bu sonuçlardan biri de otomotiv sektöründe yaşanıyor. Trilyon dolarlık hacme sahip olan sektörde yarı iletken çip tedarik sorunu baş gösterdi. Sonuç olarak Türkiye’nin de aralarında olduğu farklı ülkelerde çok sayıda otomotiv devi üretime ara vermek zorunda kaldı.

Sorunun temelinde ne yatıyor?

Peki tüm bu yaşananların çıkış noktası ne? Süreç nasıl öngörülemedi? Çip sıkıntısıyla boğuşan otomotiv sektörü nasıl bir yol haritası izleyecek? Teknoloji araştırmacısı Erdi Özüağ ile bu soruların yanıtlarını ve daha fazlasını konuştuk…

Özüağ önce genel bir çerçeve çiziyor… Yaşananları ‘geniş kapsamlı bir çip krizi’ olarak niteleyip, yaşanan krizin otomotiv sektörü dışında bilgisayardan ekran kartına, telefondan oyun konsoluna kadar çok geniş bir etki alanına sahip olduğuna dikkat çekiyor.