Birbirinden farklı 8 klasik otomobilden oluşan koleksiyonun sahibi Özkan için koleksiyonundaki otomobillerinden biri, ayrı bir önem taşıyor.

İlk görüşte etkilendiği klasik otomobili satın alabilmek için sahibini özel uçakla Almanya'dan getirten Özkan, Çanakkale'den aldığı aracın ününü sonradan öğrendi.

Klasik otomobiline kavuştuktan yaklaşık 1 yıl sonra televizyonda "Tatlı Dillim" filmini izleyen Özkan, plakasından tanıdığı otomobilinin filmde yer aldığını ve Zeki Alasya tarafından kullanıldığını görünce büyük şaşkınlık yaşadı.

Arabaya emek harcadı

Özkan, sahip olduğu klasik otomobillerinin hepsini sevdiğini fakat bunun yerinin farklı olduğunu söyledi.

Klasik otomobil tutkusunun çok farklı olduğunu ve vazgeçilemediğini belirten Özkan, şöyle konuştu:

"Klasik otomobil tutkusu çocukluktan geliyor. Bu arabaları seviyorum. Şu an 8 tane klasik arabam var. Bizde ailece bu tutku var. Bu tutkuyu seviyoruz. Bu arabayı yıllar önce aldım. 20 senedir bu otomobil bende. Aynı model arabadan bende 2 tane daha vardı. Bu araba da Çanakkale'deydi. Sahibi de gurbetçiydi ve yurt dışında yaşıyordu. Almanya'dan adamı özel uçakla getirttim."

Çanakkale'den getirdiği araç hakkında bilgi veren Özkan, "Bu arabayı siyaha boyamışlardı. Ben de aldıktan sonra kırmızıya boyatarak eski haline getirdim. Bu arabaya emek harcayarak bu hale getirdim" dedi.

Filmdeki fotoğraflarını hala saklıyor

Özkan, otomobilini "Tatlı Dillim" filminde ilk gördüğünde çok heyecanlandığından bahsederek şunları söyledi:

"Filmi izlerken bir baktım araç aynı plakasıyla geliyor. Filmde kullanıldığını orada gördüm. Zeki Alasya sürüyordu. Arabayı filmde görünce çok heyecanlandım. 'Bu araba beni buldu' dedim. Filmdeki fotoğraflarını halen saklıyorum. Uzak mesafe yolculuk yapacağımız zaman bu otomobili kullanıyoruz. Talipleri çok oluyor ama veremiyorum, vermek istemiyorum. Bu arabadan bu güzellikten ayrılınır mı? Sinema filminde oynamış nostaljik bir araba. Tabii ki gözüm gibi bakıyorum. Ben mezara, Chevrolet mezata diyorum. Bu arabayı artık satamıyorum bana yapıştı. Daha sonra, Zeki ağabeyle haberleştik gelip aracı görecekti ama hastalanınca bunu gerçekleştiremedik. Araca bindiremedim, vefat etti."