Kocaeli'nin Darıca ilçesindeki Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi'nin en eski çalışanlarından Vahit Yokuş, herkesin cesaret edemediği yırtıcı hayvanların bakıcılığını yapıyor.

Nesli tükenme tehlikesi altında olan çok sayıda türü bünyesinde barındırdığı için "canlı gen bankası" olarak adlandırılan Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi'nin bakıcı kadrosunda yer alan 42 yaşındaki Vahit Yokuş, dünyanın en tehlikeli meslekleri arasında gösterilen yırtıcı hayvanların bakıcılığını üstleniyor.

Hayvanat bahçesinde 10 yıl önce işe başlayan Yokuş, 3 üyeli Afrika aslan ailesi ve ikişer Sibirya kaplanı, puma, jaguar, leopar, saz kedisi ve bir Anadolu vaşağının günlük bakımını yapıyor.

Herkesin cesaret edemediği ve büyük sorumluluk gerektiren işini yıllardır özveriyle gerçekleştiren Yokuş, yırtıcı hayvanların barınaklarına her gün temizlik ve et bırakmak için giriyor ve uzun yıllardır bakıcılığını yürüttüğü bazı hayvanlara da yanına kadar yaklaşarak masaj yapıyor.

İşinin riskinin farkında olan Yokuş, yaklaşık 10 yıllık tecrübeye sahip olsa da tedbiri hiçbir zaman elden bırakmıyor, kapıları ve kilitleri sürekli kontrol ediyor.

Mesaisinin önemli kısmını yırtıcıların kafeslerinde geçiren Yokuş, günün sonunda işini sorunsuz yapmanın verdiği rahatlıklıkla evinin yolunu tutuyor.

"Şu ana kadar bir sıkıntı yaşamadım"

Yokuş, hayvanat bahçesinde 10 yıl önce kuş bölümünde işe başladığını ve kazandığı tecrübenin ardından birkaç yıl sonra yırtıcılar bölümüne geçtiğini söyledi.

Şu an hayvanat bahçesinin en zor ve tehlikeli işlerinden birini yaptığını belirten Yokuş, 3 aslan ve ikişer Sibirya kaplanı, puma, jaguar, leopar, saz kedisi ve bir Anadolu vaşağının beslenme ve temizliğiyle zenginleştirme programlarından sorumlu olduğunu dile getirdi.

Riskli bir işi olduğunu fakat şimdiye kadar bir sıkıntı yaşamadığını ifade eden Yokuş, "Benim çalıştığım bölümün eğitimi uzun sürüyor. 6 ay ile 1 yıl arasında değişiyor. İlk 2 ay eğitim alıp daha sonra usta bir bakıcının yanında stajyer gibi bir seneye yakın çalışıyorsun. Ondan sonra tek başına bakabiliyorsun." diye konuştu.

Yokuş, hayvanat bahçesindeki bir gününün nasıl geçtiğini şöyle anlattı:

"Sabah geldiğimde önce kafes kontrollerini yapıyorum. Hayvanların yerinde mi ya da bir problemleri var mı ona bakıyorum. Daha sonra sonra barınaklarını temizliyorum. Temizlik bittikten sonra yemleri veriliyor. Yine hayvanların kendi doğal ortamına yakın hissetmeleri, davranışsal ve fiziksel özelliklerini kaybetmemeleri için bazı zenginleştirme programlarını uyguluyoruz. Akşam tekrar kontrolleri yapıp evime dönüyorum. Eve vardığında 'acaba' diye düşünebiliyorsun ama arkamızdan kontrol eden arkadaşlar var. Yine de aklım kalıyor."

"Barınağa girdiğinde bütün sorunları dışarıda bırakacaksın"

Çalıştığı bölümün diğerlerine göre çok daha fazla dikkat gerektirdiğini vurgulayan Yokuş, "Unutkan olmayacaksınız, dalgın olmayacaksınız. Barınağa girdiğiniz zaman bütün sorunlarınızı dışarıda bırakıp yaptığınız işi düşüneceksiniz." ifadelerini kullandı.

Yokuş, "Barınağın içindeyken korkuyor musunuz?" şeklindeki soruya da "Korkmak gerekiyor. Korkmazsanız rehavete kapılırsınız ve açık kapı bırakırsınız. Kilitlerin sağlam olup olmadığı, demirlerin sağlam olup olmadığını her gün kontrol etmek zorundayız." yanıtını verdi.

"Beni gören bütün hayvanlar ayaklanıyor"

Bakımını yaptığı hayvanlar arasında en tehlikelilerinin Sibirya kaplanları olduğunu, bunların bir anlık hatayı affetmeyecek kadar yırtıcı olduklarına dikkati çeken Yokuş, şunları kaydetti:

"Bazılarıyla da aramızda duygusal bağ var. Bunlar kedi köpek gibi değil ama evde bakılan hayvan kadar yakınlaşma oluyor. Mesela dişi aslan Sinem burada doğdu, ellerimde büyüdü sayılır. Tellerin arkasından olmak kaydıyla yanına kadar gidiyorum ve sevebiliyorum. Yine Sinem'in yavrusu Sherlock da var. 3 yavru dünyaya geldiler annesi buna bakmadı. Yanımıza aldık, büyüttük. Beni gören bütün hayvanlar ayaklanıyor. Genelde aslanlar biraz uykuyu seven hayvanlardır. Beni gördükleri zaman kalkıyorlar. Direkt bana doğru geliyorlar. Bana doğru geldiğini geldiğini fark etmeyen ziyaretçiler de korkuyorlar."

Hayvanat bahçesinin Eğitim ve Pazarlama Müdürü Gökmen Aydın ise bakıcı olarak işe aldıkları personeli ilk olarak en kolay olan kuş bölümünde başlattıklarını söyledi.

Bu kişilerin, uzman bakıcılarla çalıştıktan sonra tek başlarına bakıcılık yaptıklarını ve tecrübe kazandıkça yırtıcılara doğru yükseldiklerini anlatan Aydın, "Şu an parkımızda yırtıcı kedilere bakan kişi Vahit Bey. İşi oldukça zor. Onun olmadığı günlerde de refakat eden arkadaşlarımız var. Buradaki bütün yırtıcı kedilere Vahit Bey bakıyor. Çok önemli bir iş çünkü hayvanat bahçesinin en tehlikeli işlerinden biri. Burada çok dikkatli olunması gerekiyor." şeklinde konuştu.