Milli Eğitim Bakanlığının hayata geçireceği öğretmen performans değerlendirmesine tepki gecikmedi.
“KURUMSAL BÜTÜNLÜĞÜ, ÇALIŞMA BARIŞINI VE İŞ BİRLİĞİNİ ZEDELEYECEK”
Eğitim Bir Sen Şube Başkanı İbrahim Bahşi konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Özel sektör iş dinamiklerini ve çalışma ilişiklerinin kamuya aktarılması halinde kamu hizmetinin de artacağı şeklindeki kerameti kendinden menkul, yanlış ve hatalı algı ne yazık ki öğretmen performans değerlendirme ve aday öğretmenlik iş ve işverenleri yönetmeliği taslağında da yansımıştır. Milli Eğitim Bakanlığının eğitimin niteliğine ve öğretmenliğin mesleki gelişimine hiçbir katkısının olmayacağı aksine kurumsal bütünlüğü, çalışma barışını ve iş birliğini zedeleyecek performans değerlendirme sistemini uygulamaya koymaya çalışması kabul edilemez” dedi.
“HATALARA VE MAĞDURİYETLERE SEBEP OLACAKTIR”
Başkan Bahşi, Bakanlığın hayata geçirmeyi planladığı taslakla ilgili, “Hukuki ve kanuni dayanağı olmayan, öğretmene, öğrenciye ve eğitime somut hiçbir katkısının bulunmadığı açık olan performans değerlendirme sistemini uygulamaya koymaktaki gereksiz ısrarı, hatalara ve mağduriyetlere sebep olacaktır” ifadelerini kullandı.
Başkan Bahşi sözlerine şöyle devam etti: “Kamu hizmeti ile kamu görevlileri arasında hizmet süresince bulunması gereken liyakat, güven ve sadakat temelli ilişkiyi ölçen, puanlayan ve bunlara dayalı iş ve işveren üreten sicil sistemi 2010 yılında kaldırılmıştır. Arada geçen sürede ise genel ne de kurumlar bazlı bunun yerine ne konulabilir? Bir sistem ikame edilmeli mi? şeklinde bir soru ya da bir ihtiyaç vurgusu olmamıştır. Hal böyleyken bugün bir anda bir yönetmelik taslağıyla öğretmenin performansının ölçülmeye kalkışılması, kamu yönetimi ve kamu hizmeti teorisi ve pratikleriyle örtüşmemektedir.”
“BUNLARIN İLK ORTAK NOKTASI İLGİLİ TARAFLARIN YOKSUNLUKLARIDIR”
Bakanlığın performans ölçümü, başarı değerlendirmesi noktasında son on yıllık süreçte yaptığı hazırlıkları ve girişimleri bildiklerini vurgulayan Bahşi, “Bunların ilk ortak noktası ilgili taraflar ve paydaşların yoksunluklarıdır. Bir başka nokta, performans ölçme ve başarı değerlendirme sisteminin amaç belirsizliğidir. Öğretmenlerin yeterlilik ölçütlerinin, görev tanımlarının henüz yapılmadığı, öğretmenlerden, eğitim yöneticilerinden, eğitim hizmetinin okul, sınıf düzeyindeki sunum zemininde görev alan diğer kamu görevlilerinden hizmet noktasında, verimlilik ve kalite bağlamında, sorumluluk ve yetki çerçevesinde ne istendiği halen belirsizdir. Bütün bunların olmadığı bir zeminde başarıyı, performansı ölçme iddiası ve bunun üzerinden hizmeti sunanlarla ilgili başarı itamı ya da başarısızlık itamı yapmaya dönük sistemi hayata geçirme aceleciliği, ben yaptım oldu mantalitesinin somutlaşmasından başka bir sonuç doğurmaz” diye konuştu.
“BU HATADAN GERİ DÖNÜLMESİNİ BEKLİYORUZ”
Bahşi, Bakanlığa performans değerlendirmesini gündeminden çıkarma çağrısında da bulunarak, “Eğitim Bir Sen olarak yakın tarihte gerek performansı öne çıkaran öğretmen strateji belgesine gerekse bu doğrultudaki pilot uygulamaya karşı çıkmış performans değerlendirme süreçleri kapsamında yapılacak değerlendirmelerde, tüm değerlendirme kriterleri bazında tüm eğitim çalışanlarına tam puan verilmesi yönünde eylem kararı almıştık. Ekim 2017 tarihli kurum idari kurulu çalışma raporunda da pilot illerde uygulanması denenmeye başlanılan öğretmen motivasyonunu olumsuz etkileyecek, çalışma barışını bozacak, kanuni dayanağı olmayan, öğretmenlerin performans değerlendirmesi uygulamasına son verilmesi konusunda çalışma yapılması imza altına alınmıştı. Bakanlığa performans değerlendirmesini gündeminden çıkarma çağrısında bulunuyor, yönetmelik taslağının yürürlüğe konuşulması halinde süreci işletemez hale getirecek eylem kararı almaktaki kararlılığımızı bir kere daha vurguluyoruz. Bu hatadan geri dönülmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.