GÜNDEM

Eğitim Başladı, Uyku ve Beslenme Düzenine Dikkat!

Yeni başlayan eğitim öğretim yılı ile birlikte yazdan kalan alışkanlıklar, beslenme şekli ve uyku düzeni için ebeveynler çocuklarının okula uyumunu tekrar sağlamanın yollarını arıyor. Diyetisyen Nisanur Çelikdemir, ebeveyn ve öğrencilere bu noktada önemli tavsiyelerde bulundu. İşte ufak dokunuşlarla yapmanız gerekenler.

‘Sayılı gün çabuk biter’ misali yaz tatilinin sonuna gelindi.

Çocuklar bu uzun dinlenme sürecinde okul dönemindeki disiplinin azalmış olmasının keyfini çıkardı; gece yatma sabah kalkma saatleri değişti, açık havada geçirilen zamanlar arttı, okul zamanı kısıtlanan televizyon, tablet, bilgisayar gibi elektronik aletlerin kullanımı ve beslenme düzeni değişikli gösterdi.

Ancak artık okul vakti.

Ders zilinin çalması ile pek çok anne baba, çocuklarının okula uyumunu tekrar sağlamanın yollarını arıyor.

Diyetisyen Nisanur Çelikdemir, ailelere ve öğrencilere bu noktada önemli tavsiyelerde bulundu.

ÇELİKDEMİR: UYKU DÜZENLERİNE DİKKAT ETMELERİ GEREKİYOR

Nisanur Çelikdemir, “Beslenmede önce uyku düzenine geri dönmeleri lazım. Uyku düzenini oluşturmak lazım. Yazın bozulan uyku düzenini tekrar okul zamanındaki uyku düzenine geri getirmemiz lazım. Bunun için yapmamız gereken en önemli şeylerden biri aslında çocukların artık bir hafta iki hafta öncesinden uyku düzenlerini oturtmaya başlamak lazım. Daha sonrasında uyku zamanlarına yakın beslenmelerini engellemek. Çünkü uykudan önce yenilen yemek uykuyu zorlaştırıyor. Uykudan önce içilen kafeinli içecekler veya yiyecekler uykuya geçiş süresini uzatıyor. Onlar uykudan önce banyo yaptırabilirler, beraber kitap okuyabilirler. Bunlar uykuya geçişi kolaylaştırır ve rahatlatır. Yetersiz uyku çocukların bağışıklık sistemini, fiziksel ve zihinsel gelişimlerini engellemekte. Bu yüzden beslenmeden önce uyku düzenlerine dikkat etmeleri gerekiyor” dedi.

ÇELİKDEMİR: FARKI BESİN ÖGELERİ İLE TAMAMLAMALARINI İSTİYORUZ

Uykunun önemli olduğuna dikkat çeken Çelikdemir, beslenme tüyoları da vererek, “Bizim beslenme konusundaki altın kuralımız tabi ki kahvaltı. Kahvaltı yapmadan çocuğumuzu okula yollamak hem zihinsel açıdan hem sosyal açıdan çocuğu çok fazla etkiliyor. Yapılan çalışmalarda da gördük ki kahvaltı yapmadan okula giden çocuklar kahvaltı yapanlara göre daha başarısız. Bunun için öncelikle biz çocukların kahvaltı yapmasını istiyoruz. Hazırlanmada zaman sıkıntısı çeken çocukların genellikle sağlıksız şeylerle geçiştirdiğini biliyoruz. Biz bunlar yerine süt, peynir, yumurta, sebze, meyve, tam tahıllı ekmeklerin içerdiği bol bir zengin kahvaltı istiyoruz. Bu dönem gelişim dönemi olduğu için çocukların büyüme ve gelişmeleri için süt ve süt ürünlerini tüketmelerini istiyoruz. Evde mayalanmış yoğurt, kefir tüketimi aynı zamanda çocukların sağlam bir bağırsak florası olması içinde çok önemli. Bu zamanda zamanında yetiştirilmiş sebze ve meyvelerden tüketmek bağışlılık sitemini ve sindirim sistemini güçlendirir. Bu yüzden çocuklara bu zamanlarda 5 porsiyon sebze ve meyve tükettirmek gerekir. Özellikle meyvelerin suyunu değil kabuğu ile kendisini yemek gerekiyor. Aynı zamanda yaşlanmış sebze yemeyen çocuklar çiğ veya fırınlanmış şekilde değişik alternatif sunularak sebze ve meyveye yönlendirilmesi gerekiyor. Bunun yanında çocukların performanslarını yüksek tutabilmeleri için 6 öğün şekilde beslenmelerini istiyoruz. 3 ana 3 ara şeklinde. Özellikle tam gün eğitim eren okullar var. Buraların menülerini alıp ebeveynlerin incelemelerini, öğlen verilen yemeklerin akşam tamamlanmış şekilde farkı besin ögeleri ile tamamlamalarını istiyoruz” diye kaydetti.

ÇELİKDEMİR: YEMEĞİ BİR SAVAŞ DEĞİL BİR OYUN HALİNE GETİRMEMİZ GEREK

Beslenme çantasının olmazsa olmazlarından bahseden Diyetisyen Nisanur Çelikdemir, “Okul kantinlerinde bulunan zararlı besinleri yememeleri için sağlıklı, güzel beslenme çantaları oluşturmamız lazım. Bu beslenme çantalarının içinde evde hazırladığımız peynirli sandviçler olsun, sağlıklı kekler, tam buğday unundan yapılmış yiyecekler, kuruyemiş, ayran, kuru yaş meyve, süt gibi bol, zengin beslenme çantaları oluşturabilirler. Anneleri özellikle haftada iki kere balık yedirmeliler. Çünkü Omega 3 açısından çok zengin. Bu da zihinsel gelişimleri için çok önemli. Çocukları yemek yemeği sevmeyen ebeveynlere son tavsiyemiz ise yemedikleri, sevmedikleri yiyeceklere değişik alternatifler oluşturmak. Değişik eğlenceli sunum tabakları oluşturmak. Cezalandırma veya ödüllendirme gibi yöntemlere asla başvurmamız gerekiyor. Yemeği bir savaş değil bir oyun haline getirmemiz gerektiğini unutmamalıyız” ifadelerini kullandı.