ERZURUM (AA) - MUHAMMET MUTAF - Erzurum'da, geçmişten günümüze özenle saklanan tarihi belgeler, restore edildikten sonra dijital ortama aktarılıp araştırmacılara kaynak olarak sunuluyor.
Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı'na bağlı olarak 2017'de faaliyete giren Erzurum Şehir Arşivi (ERŞA), elde ettiği bilgi ve belgelerle geçmişi günümüze ulaştırmaya devam ediyor.
Bu bağlamda bağışlarla alınan tarihi belgeler, gerekli durumlarda restorasyon yapıldıktan ve kayıt altına alındıktan sonra tarayıcılardan geçilerek dijital ortama aktarılıyor.
Böylece tarihi belgeler hem korunuyor hem de kaynak olarak araştırmacıların hizmetine sunuluyor.
- 'Belgeleri bütün dünyanın araştırma hizmetine sunmak istedik'
ETÜ Rektör Yardımcısı ve Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naim Ürkmez AA muhabirine, kendilerine arşivlik materyallerin geldiğini, bunların muhafaza edilmesi ve korunması konusunda oluşan belirsizliği gidermek adına Prof. Dr. Murat Küçükuğurlu öncülüğünde ERŞA'yı kurduklarını söyledi.
İlk koleksiyonlarının rahmetli Abdurrahim Şerif Beygu'ya ait olduğunu ifade eden Ürkmez, 'Yavaş yavaş tanıtımı yapmaya başladık ve Erzurum'a ya da Doğu Anadolu'ya ait arşivlik materyalin kaybolmasının ve yok olmasının önüne geçmek amacıyla ERŞA'yı kurduk. Bu hafızayı bir merkezde toplayarak dijitalize edip bütün araştırmacılara, bütün dünyanın araştırma hizmetine sunmak istedik, bu gayeyle kurduk.' dedi.
Ürkmez, insanların samimiyetini kazanmalarıyla bağış sayılarının arttığını belirterek, bu sayede çok ciddi koleksiyonlar edinmeye başladıklarını anlattı.
Hem Erzurum'un hem de Doğu Anadolu'nun hafızasını diri ve canlı tutmaya çalıştıklarını vurgulayan Ürkmez, 'Yok olmasının, kaybolmasının önüne geçmeye çalışıyoruz. Tanıtımı yapmaya devam ettiğimiz sürede bireysel bağışlar da oldu. Yani özel koleksiyonların dışında bireysel bağışlar da oldu. Kimisi elindeki dedesinden kalma bir beratı, kimisi ne olduğunu tam olarak bilmediği arşivlik materyali bize intikal ettirdi. Her geçen gün koleksiyonumuzun arttı.' diye konuştu.
- 'Sürekli yeni materyal geliyor'
Rektör yardımcılığına geldikten sonra çalışmalara son derece hız verdiklerini söyleyen Ürkmez, Prof. Dr. Küçükuğurlu'nun kendilerinden önce çok mesafe kat ettiğini, bu nedenle eksik ya da yarım kalan kısımları tamamlamaya çalıştıklarını ifade etti.
Dijitalleştirme çalışmalarına değinen Ürkmez, şöyle devam etti:
'Elimizde şu anda 230 bine yakın çekilmiş ve dijitalize edilmiş görüntü var. Şu anda bu görüntüleri peyderpey ersa.erzurum.edu.tr adresi üzerinden bütün dünyanın erişimine ücretsiz bir şekilde açtık. Bizim erişimimizi açtığımız görüntü sayısı 23 bin civarında. Yani yaklaşık elimizdeki mevcut dijital görüntülerin yüzde 10'unu araştırmacılara açtık. Bu zamanla tamamlanacak. Bunların dışında sürekli yeni materyal geliyor. Bunları da peyderpey tarayıcılardan geçirerek sistematik bir şekilde araştırmacıların istifade edebileceği bir kataloglamayla dijital dünyaya aktarıyoruz. Böylelikle kullanıcıların hizmetine açmış oluyoruz.'
- 'Belgeleri bizle paylaşmanız, geleceğe miras bırakmanız anlamına gelecek'
Ürkmez, ellerinde bu tür materyaller olanları kendileriyle iletişim kurmaya davet ederek, 'Konuyla veya Erzurum'la ilgili arşivlik materyal elinizde varsa ve bu en azından kondisyonu kötüleşmeye başlamışsa bizimle paylaşmanız geleceğe miras bırakmanız anlamına gelecektir. Elimizde şu anda en eski 1700'lü yıllara ait eski evraklar var. Koleksiyonların tam olarak taramasını ve dizinlemesini bitiremedik. Belki 1650'li yıllara dair evrak dahi mevcut elimizde. İstirhamımız ellerinde bölgemize ait arşivlik materyali olan varsa bağışlamaları bizi memnun edecektir. Bu sayede bu evrak gelecek nesillere daha güvenli bir şekilde intikal edecektir.' ifadelerini kullandı.
Belgelerle şehir tarihi hakkında mimari yapılardan, gazetelere, aile kültürüne kadar birçok konu hakkında fikir sahibi olunduğunu söyleyen Ürkmez, şunları kaydetti:
'Tarihi belgeleri ilk önce temin ettikten sonra restorasyonunu yapıp muhafaza altına alıyoruz. Daha sonra dijitalize ediyoruz, dijitalize ettikten sonra da bütün okuyuculara ya da araştırmacıların hizmetine sunuyoruz. İki gayemiz var burada. O vesikayı araştırmacılarla paylaşmak ve o vesikaların kendisini geleceğe güvenle aktarabilmek, kaybolmasının, yok olmasının önüne geçebilmek. Sadece muhafaza tek başına yetmiyor. Yani aldık, muhafaza ettik ama hiç kimseyle paylaşmadık bunu. O zaman o belgenin ya da o dokümanın ne anlamı olacak? Bizim gayemiz oradan bir takım materyallerin üretilmesi, bilimsel çalışmaların üretilmesi, Erzurum'un ya da bölgeyi daha iyi anlamamızı sağlayabilecek birtakım verilerin çıkarılması asıl amacımız. Hem bu sayede evrakımızı koruyoruz hem de geleceğe dair bir takım öngörüler çıkarmış oluyoruz.'