Elazığ Özel Eğitim Meslek Lisesi'nin işitme engelli öğrencileri, örgün eğitimin yanı sıra hem meslek edinmeleri hem de üretime katkı sağlamaları amacıyla okul bünyesinde açılan atölyelerde öğretmenleri eşliğinde başta bakır rölyef olmak üzere filografi, seramik ve ahşap işlemeciliği gibi el sanatlarını öğreniyor.

Bu derslerde, usta öğreticiler eşleğinde ellerine aldıkları çekiç ve diğer malzemelerle bakır levhayı istenilen resim ya da motife göre kabartmak suretiyle rölyef tablolar yapan öğrenciler, böylece unutulmaya yüz tutmuş sanatı yaşatmaya çalışıyor.

Öğrenciler, yaptıkları tabloları her yıl farklı platformlarda açtıkları sergilerle beğeniye sunuyor.

"EĞİTİMDE KAYBEDİLECEK BİREY YOKTUR"

İşitme engelli çocuklara örgün eğitimin yanında hem meslek edinmeleri hem de üretime katkı sağlamaları amacıyla el sanatları dersleri de verdiklerini ifade eden Okul müdürü Engin Yılmaz, "İşitme engelli bireyleri topluma kazandırmak, sosyalleşmelerini sağlamak ve el yeteneklerini geliştirmek için eğitim veriyoruz. Okulumuzun vizyonu ise eğitimde kaybedilecek birey yoktur. Bu vizyonla çocuklarımızı eğiterek üniversiteye hazırlıyoruz" ifadelerini kullandı.

"BÜYÜK BİR BAŞARI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"

Öğrencilerin özellikle unutulmaya yüz tutmuş bakır rölyef sanatına büyük ilgi duyduğunu, öğrendikleri sanatı büyük bir ustalıkla ve heyecanla icra etmeye çalıştıklarını aktaran Yılmaz, “Öğrencilerimiz bakır rölyef sanatını icra ederken, alın terlerini dökerken duymadıkları halde çekiçle bakıra şekil veriyorlar. Duyan insanlar çekiç sesine göre bir ahenk içerisinde eserlerini ortaya koyuyor. Öğrencilerimiz çekiç sesini duymadıkları halde bu sanatı en iyi şekilde icra ettikleri için kendileri büyük bir işe imza atmış oluyorlar. Burada öğrencilerimizin yanı sıra öğretmenlerimizin de emeği çok büyük. İşitme engelli öğrencilerimiz duymadıkları çekiç sesleriyle bakıra adeta hayat veriyor. Büyük bir başarı olduğunu düşünüyorum”dedi.

"BAKIR RÖLYEF SANATINI YAŞATMAYA ÇALIŞIYORUZ"

Öğrencilerinin yaptıkları tabloların farklı platformlarda açtıkları sergilerde yer aldığını aktaran El sanatları öğretmeni Ayşe Türker Aykaç, “Rölyef çok zor ve emek gerektiren bir sanat. Belli bir ustalık kazanmak gerekiyor,  2-3 günde öğrenilecek bir sanat değil. Öğrencilerimiz bu sanata gerçekten büyük emek veriyorlar ancak ikinci yıllarında ustalık işlerini çıkarabiliyorlar fakat severek yaptıkları ve öğrenme isteklerinden kaynaklı çok güzel sanat eserleri ortaya çıkarıyorlar. Öğrencilerimiz kaybolmaya yüz tutmuş bu sanatı tekrar hayata döndürdüler, farklı platformlarda açtıkları sergilerle bu sanatı tanıttılar”diye kaydetti.

 "BENİ RAHATLATIYOR"

Derslerin yorgunluğunu ve stresini bakır rölyef sanatıyla eserler yaparak attıklarını vurgulayan İşitme engelli lise öğrencisi Simla Deniz Yerlikaya, "Daha önceden bu sanatı hiç bilmiyordum. Unutulmaya yüz tutmuş bu sanatı öğrendiğim için çok mutluyum. Beni rahatlatıyor ve yaparken çok eğleniyorum" değerlendirmesinde bulundu.

“İŞİTME ENGELİMİN BANA VERMİŞ OLDUĞU SIKINTILARI DAHİ UNUTTURDU”

Mehmet Ali Yıldız ise bakır rölyef sanatıyla uğraşırken deşarj olduklarını ve bunun derslerdeki motivasyonlarını arttığını belirterek, “Unutulmuş bakır rölyef sanatını icra ettiğim için çok mutluyum, bu sanatta ustalaştık. Bakır rölyef yaparken önceleri çok sıkılıyordum ama şimdi işitme engelimin bana vermiş olduğu sıkıntıları dahi unutturdu. Bu sanatla tanıştıktan sonra kendimi çok daha iyi hissediyorum”dedi.