Elazığ İş Kadınları Derneği ve Seza Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, Turkuvaz Medya Grubunun Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Dış İşleri Başkanlığı’nın destekleri ile düzenlediği “Küresel Umut Festivali” Programı kapsamında düzenlenen “Etki Yatırım – İşimizde Sosyal Faydayı Nasıl Ön Plana Çıkarırız” paneline konuşmacı olarak katıldı.

PROF. DR. AÇIK: YOĞUN BİR EMEK HARCAYARAK FABRİKAYI KURDUK

Sürdürülebilir Kalkınma Webinarı üzerinden gerçekleştirilen panelde yer alan Prof. Dr. Açık, “Hiçbir zaman bölgeden ya da ülkemden ayrılmak gibi bir hedefim olmadı. Kendimi geliştirmeyi de, dünyayı tanımayı da hep bu bölgeye katkı sunmak için bir araç olarak gördüm açıkçası. Tüm bu kafamdaki bu üç soruna ilişkin olarak da yapacağım yatırımın mutlaka sanayi yatırımı olması gerektiği fikri doğdu bende. Bu konuda da 2011 yılında sanayiye ciddi bir yatırım fikri oluştuğunda birçok sektörde araştırma yaptım. Sonunda çimentoya karar kıldım. Hazırlık dönemi, fizibilite, uygun yerin seçimi, izinler, finans kaynağı bulma v.s gibi çalışmalar 2 yılımı aldı. 2014 ile 2016 yılları arasında arkadaşlarımla birlikte fabrikayı kurduk. Gerçekten de yoğun bir emek harcayarak fabrikayı kurduk. Seza Çimento Fabrikası Doğu Anadolu Bölgesi’nde bir halk sağlıkçı tarafından kuruluyor. Böyle olunca da halk sağlıkçı olmam nedeniyle her zaman çok önemli iki kriter kafamda vardı. Birincisi iş sağlığı ve güvenliği, diğeri ise çevre sağlığı ve atık yönetiminin çok iyi olması gerektiğini hep düşündüm” ifadelerini kullandı.

PROF. DR. AÇIK: BİRÇOK ALANDA SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ DE YÜRÜTÜYORUZ

Bölgesine en çevresi fabrikayı kurduklarını belirten Prof. Dr. Açık, “Baca gazını geri dönüşümde kullanıyoruz yine. Bunun yanı sıra endüstri 4.0’a çok uygun bir fabrika. Makinaların birbiriyle etkileştiği ve haberleştiği bir dijital sistemimiz var. Bu nedenle de hem oto pilotla insansız uzaktan fabrikanın tüm üretimini yönetebiliyoruz hem de istersek kumanda odasından yönetebiliyoruz. Robot var. Bu nedenle de iş sağlığı güvenliği açısından bu çok önemli. Çünkü insanlar gidip sahadan numune almak yerine robot kanallarla her noktadan gelen ürünün analizini yapıp bizlere veriyor. Bizim fabrikanın olduğu yönünde Karakaya Baraj Gölü var. Oradaki köylülerin, arazilerin büyük bir kısmı o gölün altında kaldığı için çok az arazileri var. Kayısı ağacı ekiyorlar ve geçimlerini de kayısıcılıkla sağlıyorlar. Ürünler de çok iyi olmayınca aslında gelir düzeyleri de düşük. Fabrikanın kurulmasıyla birlikte o yöredeki insanlar badiye usulüyle gelip fabrikada çalışıyorlar hem çiftçiliklerini yapıyorlar, hem fabrikada çalışıp maaşlarını alıyorlar, sigortaları oluştu ve bizde çalışan gençlerin bir çoğu ev aldı, araba aldı, evlendi. Böyle bir katkı da sağlanmış oldu aslında yöreye. Yine sosyal sorumluluk projelerinde özellikle ekime katkı, kadının çok yönlü güçlendirilmesi ve bunun yanı sıra bağımlılık yapıcı maddelerle mücadele gibi alanlarda da aslında birçok alanda sosyal sorumluluk projeleri de yürütüyoruz biz” şeklinde konuştu.

PROF. DR. AÇIK: SOSYAL FAYDAYI ÖN PLANDA TUTAN BİR YAKLAŞIM İÇERİSİNDE OLMAMIZ GEREKİYOR

Prof. Dr. Yasemin Açık, “Çalışanlarımız, içinde bulunduğumuz sosyal çevre, yer küre, paydaşlarımıza yönelik mutlaka sosyal fayda sağlayacak yaklaşımlarımız olmalı. Zaten bu yaklaşım içerisinde çalıştığımızda, emek verdiğimizde de şirketimizin karlılığı, marka değeri, sürdürülebilirliği hatta şirkete yönelik potansiyel tehlikelerden de kendimizi korumuş olacağız diye düşünüyorum. O nedenle de mutlaka sosyal faydayı ön planda tutan hem işe başlarken hem de işi sürdürürken sosyal faydayı ön planda tutan bir yaklaşım içerisinde olmamız gerekiyor” diye konuştu.

Boğaziçi Üniversitesi himayesinde kurulan Birleşmiş Milletler’e bağlı SDSN Türkiye Ağı’nın Koordinatörü ve Panelin Moderatörü Bahar Özay, yaptığı çalışmalardan dolayı Prof. Dr. Yasemin Açık’ı tebrik etti.

ÖZAY: YAPACAĞINIZ ÇALIŞMALARLA UMUT DOLU BAKIYORUM

Bahar Özay, “Değerli hocam; sizden çok şey öğrendim, bölgeye getirmiş olduğunuz değişim, dönüşüm çok önemli. Çok zor bir sektör bundan sonrası için. Ama iyi ki siz varsınız böyle bir sektörün içinde. Belki de bize bundan sonraki dönemde inşaat sektörü Türkiye ekonomisinin lokomotifi. Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada öyle. Yeşil binalara yapılan yatırımların inşaat sektörüne yapılan yatırımların sadece yüzde 3’ü. Dolayısıyla belki sizin öncülüğünüzde hem de bir Halk Sağlıkçı olarak belki sizden de önümüzdeki dönemde lider bir kamu yönetimi politikalarına yön veren bir lider olarak özellikle yeşil binalar, yeşil inşaatlar, yeşil yapılar, burada kullanılacak olan yeni malzemeler, çimentonun bile belki çok farklı bir şekilde ele alınması inovasyon süreçleri ve özellikle bölgedeki genç işsizliğin azaltılması konusunda yapacağınız çalışmalarla umut dolu bakıyorum” ifadelerine yer verdi.