Ter kokusuyla mücadelede en etkili yöntemlerden biri olan deodorantlar kötü kokuyu engellese de sağlığınızı riske atıyor olabilir.
Cilt yüzeyinde kabarma, tahriş ve kaşıntıyla kendini gösteren rahatsızlıklar ciddi boyutlara ulaşabiliyor.
Uzmanların deodorant kullanımı ve kötü kokuyu engellemek için başka uyarıları var.
HANGİ ÜRÜNLER RİSKLİ?
Doğal olmayan deodorant ve antiperspirant (terleme önleyici) ürünler, doğrudan deri ile temas ettiğinden cilt kanseri riskini artırıyor. İçerisinde barındırdığı kimyasallar nedeniyle vücut üzerinde yanma, kaşıntı, tahriş, kabarma ve yara oluşumu gibi sonuçlar da doğurabiliyor. Kokusu hoş olmasa da terlemek aslında vücut için de son derece faydalı.
Terleme istem dışında gelişen, metabolizmamızın doğal bir fonksiyonu. Üstelik vücudumuz için de iki önemli işlevi var; cildi nemlendirip, vücut ısısını sabitler ve vücudun boşaltım sistemine katkıda bulunur. Ter aslında salgılandığında renksiz ve kokusuzdur. Ancak koltuk altı gibi nemli noktalar bakteri üremesine de müsaittir. Aslında kokusuz olan ter de bu bakterilerle buluştuğunda koku oluşmasına sebep olur.
TER KOKUSUNUN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİNSE 3 DOĞAL YÖNTEM VAR:
- Yeşil çay içmek ve terleyen bölgeye pamuk yardımıyla yeşil çay sürmek ter kokusunun önüne geçmek konusunda önemli bir rol oynar.
- Alıç çayı da ter kokusunu yenmek için doğal yollardan biri.
- Karabaş otu ter kokusunu azaltmak gibi bir etkiye sahip. Ayrıca soğuk algınlığı, grip ve diğer enfeksiyonlara karşı koruyucu bir etkiye sahip olmasının yanında diş ve ağız sağlığı için de faydalıdır.
Ter kokusu doğal yollarla da çözülebilecek olsa da uzmanlar, aşırı terleme durumunda doktorlara danışmayı öneriyor.
