4 ayda 8 milyona yakın kişi müze ve ören yerlerini ziyaret etti

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı 212 müze ve 144 ören yeri bulunuyor. Yurt içinden ve yurt dışından her gün binlerce kişinin yolu bu adreslere düşüyor. Müze ve ören yerleri 2023’ün başında bu yana 8 milyona yakın ziyaretçiyi ağırladı.

4 ayda 8 milyona yakın kişi müze ve ören yerlerini ziyaret etti

Anadolu’nun bereketli toprakları yüzyıllar boyunca farklı uygarlıklara kucak açtı. Geçmişten günümüze sayısız tarihi eser ve yapı kaldı. Tüm bu kültürel zenginlikler korunarak geleceğe aktarılıyor. Müzeler ve ören yerlerinde tarihi miras koruma altına alınmakla kalmayıp ziyarete de açılıyor.

Türkiye’de 2023 yılı Mayıs itibarıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bünyesinde 212 müze ve 144 ören yeri bulunuyor. Müzeler ve ören yerleri her yıl milyonlarca yerli ve yabancı ziyaretçinin akınına uğruyor. Sadece 2023’ün başından mayısa dek 7 milyon 986 bin 209 kişi bu kültür duraklarında ağırlandı. 2022 yılı sonu itibarıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müze ve ören yerleri 30 milyon 932 bin 948 kişi tarafından ziyaret edildi. 2021’de 17 milyon 65 bin 386, koronavirüs salgınının olduğu 2020’de 8 milyon 918 bin 950 ve 2019’da ise 35 milyon 48 bin 417 kişinin yolu müze ve ören yerlerine düştü.

Grafik: TRT Haber [Grafik: TRT Haber ]

2022’de en fazla Mevlana Müzesi gezildi

Gelelim en fazla ziyaretçi çeken müzelere… 2022’de Mevlana Müzesi en çok ziyaret edilen müze oldu. Onu sırasıyla Galata Kulesi, Cumhuriyet Müzesi, Hacı Bektaş Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzesi, Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Şanlıurfa Müzesi ve Hatay Arkeoloji Müzesi takip etti.

2022 yılında en çok ziyaret edilen ören yerleri ise şöyle sıralanıyor: Efes Ören Yeri, Hierapolis Ören Yeri, Göreme Ören Yeri, Zelve-Paşabağları Ören Yeri, Göbeklitepe Ören Yeri, Kaymaklı Yeraltı Şehri, Ihlara Vadisi Ören Yeri, Patara Ören Yeri, Phaselis Ören Yeri ve Olympos Ören Yeri.

Grafik: TRT Haber [Grafik: TRT Haber ]

Türk müzeciliğinin geçmişi Selçuklular'a uzanıyor

Tarih, sanat, etnografya, arkeoloji ve askeri müzeler… Türkiye’de pek çok farklı türde müze bulunuyor. Kültürel zenginlik anlamında şanslı bir ülke olan Türkiye’de müzeciliğin geçmişi çok eski tarihlere dek uzanıyor. 13’üncü yüzyılda Selçuklular döneminde eski Konya’nın yer aldığı höyüğü çevreleyen sur duvarlarının etrafına dizilen çeşitli dönemlere ait eserler, Türk müzeciliğinin ilk izleri sayılıyor.

Osmanlı döneminde de birbirinden değerli kutsal emanetler saraya taşınarak zengin bir koleksiyon oluşturuldu. Bu koleksiyonlar Türk müzeciliğinin başlamasına ön ayak oldu. Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk müzesi ise 1869 yılında dönemin Maarif Nazırı Saffet Paşa tarafından Müze-i Hümayun (İmparatorluk Müzesi) adıyla kuruldu. Toplanan eserlerin sayının artmasıyla müze, Çinili Köşk’e taşınarak 1880’den itibaren yeni yerinde hizmet vermeye başladı.

Fotoğraf: İstanbul Arkeoloji Müzesi / AA[Fotoğraf: İstanbul Arkeoloji Müzesi / AA]

Osman Hamdi Bey’in çabaları

Türk Müzeciliğinin modern anlamda temellerini atan isim ise aynı zamanda ünlü bir resaam olan Osman Hamdi Bey’dir. 1887 yılında Sayda’da gerçekleştirilen kazılarda dünyaca ünlü İskender Lahti’nin de dahil olduğu bir grup lahiti ortaya çıkararak İstanbul’a getirilmesi sağladı. Böylece yeni bir müze binasının yapılması kaçınılmaz hale geldi. Türkiye’nin gerçek anlamda ilk müze binası inşa edilerek 1891’de “Müze-i Hümayun” adıyla açıldı. Mimarisi İskender Lahiti'nden esinlenerek tasarlanan bu müze, günümüzün İstanbul Arkeoloji Müzesi'dir.

Bu dönemde, Anadolu’daki bazı şehirlerde de müze kurma çalışmaları başladı. 1902’de Konya’da, 1904’de Bursa’da yeni müzeler kuruldu. Cumhuriyet dönemindeki ilk müze binası da 1930’da hizmete açılan Ankara Etnografya Müzesi oldu. Yine Cumhuriyetin ilk yıllarında Anadolu’nun birçok ilinde de yeni müzeler açıldı.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner137