Son dönemde gayrimenkul fiyatlarında yaşanan artış, hem kiracı hem de ev sahipleri tarafında çeşitli sorunları ve anlaşmazlıkları beraberinde getirdi. Adalet Bakanlığı tarafından yetkilendirilen arabulucular ise bu dosyaların mahkeme sürecine girmeden çözüme ulaşmasına olanak sağlıyor.

“Dosyaların çoğu kiracı ve ev sahipleri arasındaki uyuşmazlıklarla ilgili”

Türkiye’de arabuluculuk yapma yetkisine sahip yaklaşık 15 bin kişiden biri olan Arabulucu Avukat Necmettin Hüseyin Adaletoğlu, son dönemde kendilerine gelen dosyaların yarısına yakınının ev sahibi ve kiracılar arasındaki uyuşmazlıklarla ilgili olduğunun altını çizerek şunları söyledi:

“Arabuluculuk çözüm için taraflar açısından en kısa ve en masrafsız yoldur. Son dönemde gün içinde telefonlarımız çaldığında neredeyse yüzde 40’ı bu konulardaki uyuşmazlıklarla ilgili. Baktığınızda bugün kiracı veya kiraya verenle ilgili bir sorun olduğunda Sulh Hukuk Mahkemeleri’nde en yakın duruşma günü 6 ay sonraya verilmekte. Son dönemde yaşanan bu dalgalanma nedeniyle mahkemelerin yükü 3-4 katına çıkmış durumda. Aslında insanların kavga etmek yerine arabuluculuk müessesine başvurarak daha adil, orta noktada buluşabilecekleri bir çözüm sağlanabilir. Örneğin kira uyuşmazlığı, böyle bir anlaşmazlıkta taraflar 'Biz adil olacağına inandığımız bir arabulucuya başvurmak istiyoruz ve bu konudaki uyuşmazlığı gidermek istiyoruz' dediklerinde tarafların başvurusu sonucunda arabuluculuk anlaşması yapılabilir. Böylelikle taraflar daha makul daha kabul edilebilir çözümlere arabulucular sayesinde ulaşabilir.”

Fotoğraf: Getty

[Fotoğraf: Getty]

3 milyondan fazla dosya çözüme kavuştu

10 yılı aşkın süredir yürürlükte olan arabuluculuk sistemi, son dönemde sıklıkla yaşanan kiracı-kiralayan arasındaki uyuşmazlıklar nedeniyle belki de en yoğun dönemini geçiriyor. Mahkeme süreçlerine kıyasla daha hızlı çözüme olanak sağlayan sistemde şu ana da kadar 3 milyondan fazla dosya çözüme kavuşmuş durumda. Çözüme ulaşan dosyaların anlaşma ile sonuçlanma oranı ise yüzde 63.

Adaletoğlu’na göre işlenen ve çözüme kavuşturulan dosyalar tarafların uyuşmazlıklarını ortadan kaldırmakla kalmıyor hukuk sisteminin üzerinden de ciddi bir yük alıyor:

“Arabuluculuk herhangi bir dava şartı olmaksızın tarafların kendi isteğiyle başvurduğu bir yoldur. Arabuluculuk yoluyla hazırlanan anlaşma belgeleri mahkeme ilamı gücündedir. Türkiye’de ihtiyari arabuluculuk yoluyla Kasım 2013 tarihinden Mayıs 2022’ye kadar 963 bin 990 dosya çözüme kavuşturuldu. Bunların 860 bin 72 tanesi anlaşmayla sonuçlandı. Genel olarak hem ihtiyari hem de zorunlu arabuluculuk yoluyla işlenen dosyalara baktığımızda 3 milyonu bulan sayının yüzde 63’ünde anlaşma sonucu var. Adliyelerde 3 milyon dosya arabulucular sayesinde eksilmiştir.”

Fotoğraf: Getty

[Fotoğraf: Getty]

Uzmanlık eğitimi olanlar arabuluculuk yapabiliyor

Hukuk sistemine, çözüme kavuşturduğu dosyalarla adeta nefes aldıran arabuluculuk sisteminde arabulucu olarak görev almanın bazı kriterleri var. Yani her avukat arabuluculuk yapamıyor. 2012 yılında çıkan ‘Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ ile uygulamaya konulan arabuluculuk sisteminde, görev yapacak kişiler öncesinde uzmanlık eğitimi alarak sınava giriyor. Bu eğitimi almak için ise Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, hukuk fakültelerinden mezun olmak ve 5 yıllık mesleki kıdeme sahip olmak gerekiyor.

Eğitim tamamlandıktan sonra gerekli sınavlardan da geçen kişiler arabuluculuk belgesi alarak çalışmaya başlayabiliyor.

Fotoğraf: Getty

[Fotoğraf: Getty]

Pratik hızlı ve ekonomik

Hukuk sistemi gelişmiş birçok ülkede kullanılan arabuluculuk, Arabulucu Avukat Necmettin Hüseyin Adaletoğlu’na göre uyuşmazlık yaşayan taraflara hem hızlı hem de daha ekonomik bir çözüm sunuyor:  

“Arabuluculuk alternatif çözüm yollarından biridir. Mahkemeler de çözüm üretiyor arabulucular da. Burada zaten esas amaç mahkemelerdeki iş yükünü alarak uyuşmazlıkları tarafların arasında kalacak şekilde, daha hızlı çözüme ulaştırmak. Tercihen arabuluculuğa giden insanların mahkemede yapılan masrafın neredeyse üçte biri oranında arabuluculuk ücreti ödeyerek çözüme ulaşması mümkün. Hem hızlı hem pratik hem de ekonomik olarak uygun bir yol.”