Türkiye hem tekstil hem de konfeksiyon üretimi konusunda dünyanın en büyükleri arasında. Hem kumaş ihracatı hem de hazır giyim ihracatı konusunda önemli ülkeler arasında yer alıyor. 

2022’nin ilk 8 aylık döneminde tekstil sektörü ve tekstil ihracatı parlak bir dönem geçirdi. 8 ayda 165,7 milyar dolarlık ihracata imza atıldı. Küresel resesyon, Ukrayna-Rusya savaşı ve enerji krizi nedeniyle, dış pazarda sorunlar yaşansa bile yıl sonunda 21 milyar dolar civarında bir ihracatın gerçekleştirilmesi öngörülüyor. 2023’te bu rakamın 25 milyar doları bulup bulmayacağını ise Türkiye’nin en büyük ihracat ortağı konumundaki AB ülkelerindeki ekonomik tablo belirleyecek.

Dünyada 6’ncı sırada

Türk hazır giyim sektörü, yüzde 3,7’lik pay ile dünyanın 6’ıncı büyük hazır giyim ihracatçısı. Özellikle AB ülkelerine yapılan hazır giyim ihracatında ise Çin ve Bangladeş’in ardından 3’üncü sırada yer alıyor. Birçok ünlü giyim markası sadece tekstil olarak değil, konfeksiyon üretimi için de Türkiye’yi tercih ediyor. Türkiye içinde 74 bin 946 firma tekstil ve deri sektöründe faaliyet gösterirken, 1 milyon 250 bin kişi de bu sektörde çalışıyor.

TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclis Başkanı Şeref Fayat

[TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclis Başkanı Şeref Fayat]

Daha yüksek kar için

Ancak Türkiye’nin gerçek potansiyeli bunun çok daha üstünde. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclis Başkanı Şeref Fayat, 2021’e göre ihracatta yüzde 5’lik bir artış olsa da daha yüksek bir potansiyelin bulunduğunu ifade ediyor. 2023’te, dünyadaki talep değişimi nedeniyle sektörde daralma olabileceğinin altını çizen Fayat şunları söylüyor:

“Türkiye’nin kendi markaları ile ihracat yapması, hepimizin arzu ettiği şey. Markalı ihracatta kazancı siz belirliyorsunuz. Markanızın gücü kadar kâr marjını yükseltebiliyorsunuz. Hazır giyimde başka markalara kilogramı 17-18 dolardan üretim yaparken, kendi markanızda 50-60 dolara kadar çıkabiliyorsunuz. Hatta bazı ülkeler kilogram üretim fiyatını 70-80 dolara kadar çıkarabiliyor. Türkiye’nin kendi markalarını bilinir yapması, katma değeri artırması gerekiyor. Yurt dışında bilinen ve mağazalar açan markalarımız var ama yeterli değil. Daha çok markanın bilinmesi, ‘Made in Turkiye’nin daha fazla yaygınlaşması gerekiyor.”

15 yılda İkiye katlandı

2005-2006 yıllarında Türkiye’nin ihracatı 11 buçuk milyar idi. 2010’da 12,4 milyar dolara yükselen ihracat, 2021’de 21 milyar dolar seviyesine yükseldi. Dünyanın hemen her ülkesinde Türkiye’de üretilmiş kumaşlardan yapılmış giysiler ya da doğrudan Türkiye’de üretilmiş giyim ürünleri kullanılıyor.

TGSD Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Kaya

[TGSD Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Kaya ]

‘Hızlı Moda’ yavaşladı

Dünya, ‘Fast Fashion (Hızlı Moda) akımına girmiş ve neredeyse “kullan at” denilebilecek, ucuz ve tek sezon kullanılıp atılan kıyafetleri üreten giyim mağazaları gözde haline gelmişti. Bu akımın, Covid19 pandemisi döneminde yavaşladığını kaydeden Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Kaya ise şunları söylüyor:

“2021’de 20 milyar 250 milyon dolarlık ihracat yapılmıştı. 2022’nin ilk sekiz, dokuz ayında da ihracat iyi gitti ancak hem Avrupa’daki savaş hem de enerji krizi, hane halkını etkiledi ve onun da ilk etkisi hazır giyim sektörüne oldu. Yine de bu yıl 21 milyar dolarlık bir ihracat yapmış olacağız ve bu önemli bir rakam.  Bugün gelinen noktada dijital platformlar sayesinde geceden sabaha bir marka oluşturabilirsiniz ancak sürdürülebilir olması için ürün çeşitliliği sağlamanız, değer yaratmanız gerekir. Çevreyi de düşünerek, sürdürülebilirlik ilklerini yerine getirerek bir katma değer üretirsiniz. İlk önce kalite olarak marka olmanız gerekir, sonra bunu etikete yansıtırsınız.”

Giyim ürünlerinde katma değeri artırmanın yolu: Markalaşma

Müzeler, galeriler gerekiyor

Öte yandan Türkiye’de markalaşmanın sağlanması için konfeksiyon sanayiindeki birikimin sergileneceği müzeler, galeriler de gerektiğinin altı çiziliyor. Türkiye’nin geçmişten beri ünlü terzileri ve modacıları oldu ancak bunların üretimlerinin, kullandıkları tekniklerin ve çizimlerin bir arada tutulduğu çok geniş bir arşive ihtiyaç duyuluyor. Hem Türkiye’nin geçmişten bugüne kadar üretimini yaptığı kumaşların hem de bu kumaşlarla üretilmiş kıyafet ve ayakkabıların, bir arşiv oluşturularak sektörde görev yapanların faydalanması için sergilenmesi gerektiği yönünde görüşler de var.