“YEDİSU FAYI ELAZIĞ İÇİN ÖNEMLİ BİR TEHDİT OLUŞTURUYOR”
Depremin konumu itibarıyla Yedisu hattıyla ilişkili olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Polat, bu fayda 1784 yılından bu yana büyük bir kırılma yaşanmadığını hatırlattı. Bilimsel verilere göre fayın 200–250 yıllık deprem periyodunu tamamladığını ifade eden Polat, hem doğu hem batı ucunda enerji biriktiğini belirtti.
Polat, Yedisu fayında meydana gelebilecek güçlü bir depremde Elazığ’ın etkilenecek iller arasında olduğunu vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu fay kırıldığı takdirde Bingöl, Tunceli, Erzincan, Muş ve Erzurum ile birlikte Elazığ’ın da ciddi şekilde etkilenmesi bekleniyor. Bölgenin tamamı için bir hazırlık süreci gerekli.”

“ÇOKLU FAY KIRILMASI SENARYOSU ELAZIĞ’I DAHA FAZLA ETKİLEYEBİLİR”
Doç. Dr. Polat, Yedisu fayının yanı sıra Ovacık ve Nazımiye faylarında da deprem periyodunun dolmuş olduğunu belirterek, çoklu fay kırılmasının meydana gelmesi durumunda riskin büyüyeceğine işaret etti.
Polat, “Yedisu fayıyla birlikte Ovacık ve Nazımiye fayları da harekete geçebilir. Böyle bir senaryoda en az 7,5 büyüklüğünde bir deprem bekleniyor ve bu durum Elazığ’ın da içinde olduğu geniş bir coğrafyada daha ağır etkilere neden olabilir.” dedi.
YETKİLİLERE VE VATANDAŞLARA ÇAĞRI
Uzmanlar, bölgede yerel yönetimlerin ve ilgili kurumların hazırlık süreçlerini hızlandırması, vatandaşların ise deprem güvenliği konusunda bilinçlenmesi gerektiğini vurguluyor.
Elazığ, hem Doğu Anadolu Fayı hem de komşu fay hatlarının etkileşim alanında bulunması nedeniyle olası bir Yedisu kırılmasında riskli iller arasında yer alıyor.





