Bakan Kurum: Elazığ’da Devletimiz Vatandaşlarımızın Yaralarını Sarmak İçin Seferber Oldu

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Bakanlığın TBMM Plan Bütçe Komisyonu 2022 Yılı Bütçe Görüşmesi sonrası milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bakan kurum yaptığı konuşmada Elazığ’da yaşanan depreme de değinerek, “Elazığ’da Devletimiz tüm kurumlarıyla vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için seferber oldu. Gelseydiniz görürdünüz. Gerçi bazıları geldi, baktı ama göremedi” dedi.

Bakan Kurum: Elazığ’da Devletimiz Vatandaşlarımızın Yaralarını Sarmak İçin Seferber Oldu

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 2022 Yılı Bütçe Görüşmesi, TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda yapıldı. Cevdet Yılmaz başkanlığında toplanan komisyona Bakanlığın 2021 yılı faaliyetlerini ve 2022 yılı bütçe teklifini sunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, kapanış konuşmasında CHP’li ve HDP’li komisyon üyesi milletvekillerinin iddialarına yanıt verdi.

KURUM: ELAZIĞ’DA DEPREMDE ENKAZ ALANLARINDA SABAHLADIK

Bakan Murat Kurum, “İzmir’de bir deprem oldu. Hepimiz İzmir’e koştuk. Güzel İzmir’imizde vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için devletin tüm kurumlarıyla seferber olduk. Depremin merkezi Bayraklı’da gitmediğimiz sokak, ziyaret etmediğimiz ev kalmadı. Sadece İzmir’de değil. Elazığ’da, Malatya’da, Giresun’da, Rize’de, Antalya’da, Muğla’da, Kastamonu’da, ülkemizin neresinde bir afet olduysa orada olduk. Devletimiz tüm kurumlarıyla vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için seferber oldu. Gelseydiniz görürdünüz. Gerçi bazıları geldi, baktı ama göremedi. Duydu ama algılayamadı. Türkiye’nin her yerinde, ateş düşmüş ocakta biz olduk. Yangında su olduk, ateşin üstüne aktık. Depremde enkaz alanlarında sabahladık. Şuna çok dikkat ettik: ‘Acı üzerinden siyaset yapmayalım. Bir olalım. Beraber olalım’ dedik. Ama biz ortak acılar üzerinden siyaset yapmaktan, polemik üretmekten kaçtıkça siz bu konuları siyasi hesaplarla istismar ettiniz. Orada çalışanlara, emek verenlere bakınca bir an için bile yüzünüz kızarmıyor mu? Haksızlık ediyorsunuz, iftira atıyorsunuz. İzmir’de ortada mağduriyet adına herhangi bir durum yoktur. İnşallah 26 Kasım’da Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle de İzmir’de ilk konutlarımızın teslimini yapacağız. Sizin 25 yılda yapamadığınızı yine biz yapacağız. İzmir’de vatandaşlarımız evlerini 2 yıl geri ödemesiz, 18 yıla yayılan taksitlerle, sıfır faizle alıyorlar. Kira öder gibi taksitlerini ödeyerek alıyorlar. Bunu biliyorsunuz. Ama işinize gelmediği için söylemiyorsunuz” dedi.

KURUM: GAZİ MUSTAFA KEMAL’İN ‘MAĞRUR İZMİR’İNİ 25 YILDA ‘MAĞDUR İZMİR’ YAPAN SİZSİNİZ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun’un “İzmir’i mağdur ettiniz” suçlamasına yanıt veren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, Gazi Mustafa Kemal’in “mağrur İzmir’ini” 25 yılda “mağdur İzmir” yapanın CHP olduğunu belirterek, “Bana İzmir’de 25 yıldır ne yaptınız söyler misiniz? Başlattığınız bir tane kentsel dönüşüm çalışması var mı, söyler misiniz?” diye sordu.

 “BİZİ, ANKARA’DAKİ KARANLIK AJANSLARIN ÜRETTİĞİ TARTIŞMALARDA BULAMAZSINIZ”

“Dert insanı yollara düşürür.” diyen Bakan Murat Kurum, milletin derdiyle hemdert olduklarını, dertlere deva bulmak için yollara düştüklerini belirterek, “Bizi arayan Şırnak’ın, Edirne’nin, Konya’nın, Trabzon’un, Sakarya’nın, Hatay’ın yollarında bulur. Bizi arayan İzmir’de, Bayraklı’da, Antalya’da, Muğla’da, deprem ve yangın bölgelerinde bulur. Bizi arayan Karadeniz’de sel bölgelerinde bulur. Bizi, Ankara’da o meşhur ‘karanlık ajanslar’ tarafından üretilen, millete en ufak faydası olmayan tartışmalarda bulamazsınız. Bizi, dedikoduların, söylentilerin, iftiraların, ithamların, karanlık ve kirli senaryoların peşine takılıp gidenlerin arasında bulamazsınız.” diye konuştu.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU’NA: İŞ TUTTUĞUNUZ ABD’DEKİ FETÖ TROLLERİNE BAKIN!

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun bürokrat atamaları ile ilgili mesnetsiz “FETÖ iddialarına” da yanıt veren Bakan Kurum, sırtını vesayete, cuntaya, mafyaya, FETÖ’ye, PKK’ya dayayıp millete parmak sallama, millete efendilik yapma döneminin AK Parti tarafından bitirildiğini belirterek, “Kimse, arkadaşlarımız hakkında mesnedi olmayan iddialarda bulunmasın. Bunu söyleyen önce kendine bakacak. Şu anda iş tuttuğu, kökü dışarda kendi içeride olan arkadaşlarına, birlikte yol yürüdüklerine, iş tuttukları ABD’deki FETÖ trollerine bakacak. Ondan sonra karşımıza geçecek, konuşacak. Bizim için Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun söylediklerinin, iddialarının hiçbir kıymeti yoktur.”

“KANAL İSTANBUL’U MİLLETİMİZE SORDUK”

“Kanal İstanbul’u kime sordunuz?” diyen CHP’li komisyon üyelerine “Milletimize sorduk.” cevabını veren Murat Kurum, Kanal İstanbul’un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından milletin onayına sunulduğu ve millet tarafından onay verilen yüzyılın en büyük projesi olduğunu ifade ederek, “Kanal İstanbul, boğazımızın özgürlük projesidir. Yüzde 52’si yeşil alanlardan oluşan Türkiye’nin en çevreci şehircilik projesidir. Yapacağımız rezerv konutlarla İstanbul’u depreme hazırlayan büyük bir dönüşüm projesidir.” dedi.

Kanal İstanbul’da, 200 bilim insanının çalışmalarıyla Cumhuriyet tarihinin en geniş katılımlı, en şeffaf ÇED sürecinin yürütüldüğünü vurgulayan Kurum, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“ÇED Raporu’nu, 200 bilim insanımızın katkılarıyla hazırladık. Deniz araştırmaları yaptık. Dalga, taşkın, su kalitesi, yeraltı suyu, deprem ve tsunami modelleme çalışmalarını titizlikle yürüttük. ‘Kanal İstanbul çevresine 1,5 milyon nüfus gelecek’ yalanlarına hâlâ devam ediyorsunuz. Dışarıdan nüfus gelmesi söz konusu değildir. Ne yazık ki Kanal İstanbul ile gündeme gelmeye çalışanların tehdit dili kullandığına şahit oluyoruz. Müteahhitler, devlet kurumları, kurumların başındaki yöneticiler ve vatandaşlarımız tehdit ediliyor. Bu millet tehditlere kulak asmaz, tehdit edenleri görür ve gereken cevabı verir. Yakmakla, yıkmakla, küfretmekle, tehdit etmekle muhalefet edilmez. Siz ‘yıkmak’ dersiniz, biz ‘yapmak’ deriz. Siz yıkarsınız, biz yaparız. Yakıp yıkanlar; yapmanın mutluluğunu, eserler kazandırmanın gururunu, milleti memnun etmenin ne demek olduğunu bilmezler.”

Kurum, “İki hafta önce başkentimize, sizin ‘gereksiz, millet istemiyor, fuzuli’ diye nitelendirdiğiniz millet bahçelerinin en büyüğünü kazandırdık. Ne oldu biliyor musunuz? 15 günde 1 milyonun üzerinde vatandaşımız çoluğunun çocuğunun elinden tuttu, yavrularımız ninelerinin dedelerinin elinden tuttu, millet bahçemizde gönlünce eğlendi. Milletimizin o mutluluğuna şahit olmalıydınız, biz şahit olduk.” şeklinde konuştu.

CHP’Lİ VEKİL KENDİ İLİNDEN HABERSİZ!

CHP Milletvekili Hasan Baltacı’nın, kendi seçim bölgesi olan Kastamonu ile ilgili “Abana ve Bozkurt ilçelerinde sanayi siteleri ile ilgili hiçbir işlem yapılmadı, bütün esnaf mağdur” iddiasına “Dünyadan haberiniz yok. Memleketiniz Kastamonu’dan hiç haberiniz yok. Öyle zannediyorum ki, Kastamonu’ya da uzun süredir gitmiyorsunuz.” karşılığını veren Murat Kurum, “Kastamonu’da sanayi sitelerimizin sözleşmelerini yaptık. İnşaatlarını başlattık. Yüzde 25’ini tamamladık. 4 ay sonra teslim edeceğiz.” bilgisini vererek, CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı’yı da sitenin açılışına davet etti.

HDP’NİN “SALDA GÖLÜ” YALANI!

HDP’li komisyon üyelerinin Salda Gölü’nün korunmadığı iddialarına tepki gösteren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, sunum öncesi tüm komisyon üyelerine dağıtılan kitapçıklardaki Salda Gölü’nün eski ve yeni fotoğraflarına bakıldığında korunup korunmadığının görüleceğini belirterek, “Salda’yı biz tertemiz yaptık. Peki siz, Salda bu hâldeyken neredeydiniz? Kumsal alana araç girişini tamamen durdurduk. Siz o araçlar kıyıya kadar inerken neredeydiniz? Biz kıyıdaki ve çevredeki çöp tepelerini temizledik, bir sıfır atık göl uygulamasını hayata geçirdik. O çöp dağları varken neredeydiniz?” diye sordu.

Bakan Kurum, HDP’li milletvekillerine hitaben şunları söyledi:

“Özelikle HDP! Millete faydası olan, doğamıza faydası olan, çevremizi koruyucu hiçbir adımın içerisinde olmadı, olamaz. Biz en azından icraat anlamında, belediyeleri yönettikleri dönemde tek bir doğru, güzel, çevreci adımın atıldığını görmedik. Diyarbakır’a döktükleri betonu gördük, belediye kasasında olması gerekirken, milletin cebinde olması gerekirken, belediye kaynaklarının terör örgütlerine nasıl peşkeş çekildiğini gördük. Milletimize de açıkladık. Siz de o süreci çok iyi bilirsiniz.

O rantçı ifadelerini de aynen iade ediyorum. Kimin rantçı, kimin yağmacı, kimin talancı, kimin tahribatçı olduğunu milletimiz çok iyi biliyor. Güneydoğu Anadolu’nun bütün sokaklarını, caddelerini, evlerini talan ettiniz. Camilerimizi yakıp yıktınız. Rantçı da sizsiniz, talancı da sizsiniz, tahribatçı da sizsiniz. Biz Diyarbakır Sur’da, sizin yıktığınız yerleri, harabeye, viraneye çevirdiğiniz, Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu kararıyla, aslına uygun bir şekilde yeniden inşa ettik, ihya ettik. Bahçeden, yeşil alandan, çocukların oyun oynadığı alanların kurulmasından, şehirlerin en değerli alanlarının yeşile ayrılmasından rahatsız olan bir anlayışı büyük bir şaşkınlıkla izledim.”

“MARMARA DENİZİ’Nİ KORUMAK İÇİN GENÇLERİMİZE SÖZ VERDİK!”

Marmara Denizi Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin Marmara Denizinin ekolojisini, biyolojik çeşitliliğini korumak ve daha uzun soluklu bir strateji yürütmek için ortaya konulan bir çalışma olduğunun altını çizen Murat Kurum, projenin bilim insanlarının hazırladığı raporlar neticesinde yapılan çok kapsamlı bir düzenleme olduğunu belirterek, “Bu çalışmamız, Marmara Denizi’nde ve İstanbul Boğazı’nda ve hatta dolaylı olarak Ege ve Karadeniz’de çevre kirliliğini engellemek için, bölgenin doğal yapısını korumak içindir.” diye konuştu.

Planlama ve yetki açısından bakıldığında Adalar ilçesinde hâlihazırda doğal koruma alanlarının bulunduğunu, bu alanlarda planlama ve onay yetkisinin de geçmişten bu tarafa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına ait olduğunu hatırlatan Murat Kurum, Boğaziçi Kanunu kapsamındaki sahil şeridi ve öngörünüm alanlarında sekretarya görevinin de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında olduğunu, plan onayının ise Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulunda bulunduğunu anımsattı.

Kurum sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Biz İstanbul’umuza, ülkemize, ülkemizin geleceği gençlerimize bir söz verdik. Şu an bu sözümüzü tutuyoruz. İnşallah, Marmara Denizi Strateji Planımızla yaptığımız çalışmaların, aldığımız kararların ne kadar değerli olduğunu göreceksiniz. Siz teşekkür eder misiniz bilmiyorum ama milletimizin mutlu olacağından eminiz. Bu da bize yeter.”

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

YORUMLAR
Sayın Bakan
Sayın Bakan - 2 yıl Önce

Bu ihaleleri hang firmalar kaça aldı açıklayın. Aldıkları ve yaptıkları konutlar arasında uçurum var mı yokmu anlaşılsın.? Evlerin hepsi sorunlu ve dökülüyor. İşçilik ve kalite sıfır. İnsanlar durmadan masraf yapıp bir yerlerini tamir etmeye çalışıyor. İlgili müteaahit firmalar ilgisiz, emlak yönetimleri işini tam yapmıyor. Bunları denetleyenler yok mu? Gerçekten devletin mkanları ancak bu kadar kötü kullanılabilirdi. Elbette devletimize minnet borçluyuz. Ancak devletin imkanları verimli kullanılmadı sayın bakanım. Geri ödenecek miktarlarıda açıklayın artık.

Yalan salla nasilsa bedava
Yalan salla nasilsa bedava @Sayın Bakan - 2 yıl Önce

Ulan kim maaraf edip yaptiriyor bende tokidetim bir musluk takan vatandas yok hepsi yönetimin önunde . Işcilik sıfir kabul ediyoruz çunkü binlerce ev 2 sene olmadan bitti işi bileni bulmak zor .merkez ilçe köy lerde kac ev yapildi araşturmak lazim once sonra konusalim . Evet nirmal sartlarda soayla konutlarda bu sorun olsa haklisiniz ama deperem konutlari çok acele yapildi olacak okadar .en azindan gavur ev sahiplerinin elinden kurtulduk o berbat evlerine 1500 odedik devlet bizi bundan kurtardi .ayrica odeme planini gecen aylarda erdogan acilaldi yotube de var acun izleyin

hüseyin
hüseyin @Sayın Bakan - 2 yıl Önce

geriödmelerin büyük bir kısmını devlet karşılayacak.malum seçim yaklaşıyor. cumhurbaşkanın miktarı indirme yetkisi var

Serdar
Serdar - 2 yıl Önce

Evlerde kullanılan bütün,malzemeler 1 .
sınıf,elektik,sıhhi tesisat armatürleri, iç dış kapı pencereler, süper.Ne kendi yıkılan ne de babamızın evinde bunları görmüştük.Allah devlete İktidara güç kuvvet versin.Tek sorun; Dağıtımda oldu bunu da belirtmek vicdan sahibi herkes için böyle.

....?
....? @Serdar - 2 yıl Önce

Son gunlerde sizin gibi mert konuşan bu sitede yoktu iyiki varsin kardeş .babalarinin yaomayacagi iyiligi bu devlet yapti ahir gibi evlerin yerine bir deprmede yerle bir olan kumes evlerin yerine hem uygun fiyata toki verildi hemde arsalari ellerinde ama hala nankorluk .mutahite araalarini verdiklerinde iki evleri olacak ama hala devlet bize bahmiiiiii sahapsuzzzz elaziggggg diye bagirirlar . Ama onlari gaza getirenler 1 dolarliklar ama hala farkinda degiller .gecen facede bir zilli devlete atip tuttu evelr bir halta yaramiyor diye.serefin varsa alma dedim bana zaren benim tokide evim yok ben halk adina konusuyorum dedi .profilde kadin villa tipi evde ama zilli ortaligi harliyor . Iste bizim millet bunlarin akli gle giderse ersigan kaybetyiginde o tokidende ellerindeki arsadanda olacaklar haberleri yok

Ali Haydar
Ali Haydar - 2 yıl Önce

Bazıları öküz altında buzağı arıyor.Mal mısın arkadaş,işin sahibi TOKİ.Ne ihalesi ne müteahhidi,klavye başında işi bilmeyen herkes yorum yapıyor.Toki ,müteahhit değil,taşeron ihalesi yapar,açık ihalede uygun fiyatı veren herkes alabilir.Embesil.

Embesilsin haberin yok
Embesilsin haberin yok @Ali Haydar - 2 yıl Önce

Son zamanlarda hiç bu kadar gülmemiştim embesilsin haberin yok.. dediğin yüzde yüz yalan ve yanlış .. git biraz araştır rezil etme böyle kensini :) :)

Alper
Alper - 2 yıl Önce

Bu kadar güzel enfes evler yapıp, millet davul zurna ile göçecekken,bir bakmışsın 4-5-6 kişilik ailelere 2+1,1-2-3 kişilik ailelere 3+1 çıkarsa,burada müthiş bir memnuniyetsizlik ve adaletsizlik ortaya çıkınca bu sevinç ikinci bir yaraya dönüştü.Arti buna birde 2+1 Bodrum katları da Hak Sahiplerine kuraya dahil edilip dağıtılması cabası oldu.Ne yapmış oldunuz şimdi.Adam veya dul kadın tek yaşıyor 3+1 çıktı,İki oğlan bir kız çocuğu olan 5 kişilik aileye 2+1 Bodrum.Sayın Bakan Buyur, Allah için söyle,şimdi bunun neresinde Adalet var.Oysa müracaat anında her ailenin kaç kişiden oluştuğu belirtildiği halde,bunu nasıl gözardi ettiniz!Kısaca kaş yapayım derken, göz çıkarmış oldunuz.Ne diyeceksin?

SIRADAKİ HABER

banner137