Geçtiğimiz günlerde Harput’un Dünya UNESCO Miras Listesine girmesi için Fransa’nın Başkenti Paris’te tanıtım toplantısı yapılmıştı. Toplantı da Harput’la ilgili sunumlar yapılarak tarihi geçmişi hakkında bilgiler verilmişti. 

Tanıtım toplantısında Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Pierre Pinon, Görkem Gül Duman ve UNESCO Nezdinde Daimi Temsilci Büyükelçi Altay Cengizer Harput’u anlatmıştı. 

Ayrıca Elazığ Belediye Başkanı Yanılmaz, Elazığ’dan Paris’e giden heyetle birlikte, Paris’teki iş adamlarıyla bir araya gelerek toplantılar gerçekleştirmişti.

Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, Elazığ'a gelerek Kültür Park'ta basın toplantısı düzenlendi. Başkan Yanılmaz toplantıda Paris’teki temaslarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

İşte Yanılmaz’ın yaptığı değerlendirmelerin satır başları:

“Biz bugünlere gelinceye kadar değişik ortamlarda toplantılar yaptık. Sizin fikir ve görüşleriniz aldık. O fikir ve görüşlerle yolumuza devam ediyoruz.

Bugün 19 Mayıs 2017 Atatürk’ü Anma ve Gençlik Spor bayramımız hem sizlerin hem gençlerimizin hem milletimizin bayramını kutluyorum. Biz şanlı bir tarihi olan milletiz. Bizim geçmişimizden aldığımız güç bizi geleceğe taşıyacak. Geleceğe daha emin adımlarla yürümemizi sağlayacak.

“19 Mayıs milli ruhumuzun baskı altında kurtulma çabamızı gösteriyor”

19 Mayıs milli ruhumuzun baskı altında kurtulma çabamızı gösteriyor. Bizlere ilham olmaya, yolumuzu aydınlatmaya hep devam edecek. Nasıl ki 1919 da istikbalimiz için millet olarak ayağa kalktık. Büyük bir inanç ve heyecanla ülkemiz savunduysak sanki tarih tekerrürden ibaretmiş gibi 15 Temmuzda da millet olarak ayağa kalkıp ülkemizi bölmek isteyenlere karşı elhamdülillah büyük bir mücadelenin içinde olduk.

“Ülkemizdeki genç nüfus geleceğimiz için bize ümit vermekte”

Türkiye birçok hayalini gerçekleştirecek, çok daha büyük başarılara imza atacaktır. Bu süreçte sorumluluk bize gurur veren genç nüfusumuza düşüyor. Ülkemizdeki genç nüfus geleceğimiz için bize ümit vermekte. Bütün bu düşüncelerle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor bayramımızı kutluyorum.

“Harput kültür, sanat, kadim medeniyet, şiir, makale, musiki kokar”

Birçok sosyal kültürel teknik çalışmalarımız oldu. Bütün bunları yaparken en büyük zenginliğimiz avantajımız üzerinde bulunduğu toprakların kadim kültüre, sanata sahip olmasıdır. Harput dediğimizde kültür, sanat, kadim medeniyet, şiir, makale, musiki kokar.

“Tek bir alanda yükselmiş bir medeniyetten bahsetmiyoruz”

Tek bir alanda yükselmiş bir medeniyetten bahsetmiyoruz. Her alanda gelecek nesillere örnek olacak kadim medeniyetten, edebiyattan, musikiden, kültürden, sanattan bahsediyoruz. Bu kadar güzel şeyler sahip olan topraklarımız dünyaya tanıtılması için birçok çalışma içinde olduk.

Harput’u geleceğe taşımak, yeniden tarihi misyonuna ulaştırmak, Harput’u kadim kültürüne ulaştırmak için çalışma yapmamız gerekiyor ve onu yapıyoruz. Bu çalışmaların en önemli adımları UNESCO’ya girebilmek. 2014 yılında böyle kadim bir kültürün, sanatın olduğu bir yerde öncelikle KUDEB’i kurduk. Ayrı eğitim sonucunda KUDEB resmi olarak göreve başlamış oldu.

“Her kazı ezberlerimizi bozuyor”

Harput’ta ister kale içinde kale dışında birçok kazı çalışmaları başladı. Bizler belediye olarak Fırat üniversitesi ile birlikte çalışmalar destek veriyoruz. Her kazı ezberlerimizi bozuyor. Kazı çalışmalarını önemsiyoruz. Kazı çalışmalarının aynı hızla devam etmesine hassasiyet gösteriyoruz.

“Harput’u mezarlıklar şehrinde çıkaracağız”

Harput’u mezarlıklar şehrinde çıkarmak için defini yasakladık. Aile mezarlığında yeri varsa orada defin yapabilirler. Bizim şehir merkezindeki asri mezarlığa defin yapıyoruz. Kazı çalışmaları nasıl geçmişi ortaya çıkarıyorsa; kitabelerin, mezar taşlarının okunması o kadar önemlidir. Fırat üniversitesi ile birlikte çalışmalarımız devam ediyor.

Bu sürçte Harput’un yenileme alanı olarak ilan edilmesi için belediye meclisinde karar aldık. Bakanlar kuruluna gönderildi.

Aynı zamanda Harput’ta sokak sağlıklaştırılması projesi var. İstanbul üniversitesi ile birlikte yapıyoruz. Ben inanıyorum kısa zaman sürede sokak sağlıklaştırılması çalışmamız başarılı olacak.

Baktığımızda bütün çalışmaların ana özeti Harput’un UNESCO dünya miras listesine girmesi. Ülkemiz UNESCO’nun çalışmalarında çok etkin, aktif.

“En uzun yollar ilk adımla başlar”

En uzun yollar ilk adımla başlar. Biz ilk adımı atarsak arkası gelir. 2 Mart 2010 yılı tarihinde kültür turizm bakanlığına Harput’un UNESCO’ya girme isteğimize belgelerimizle başlamış oldu. Müracaattan sonra Ankara’da değişik toplantılar düzenlendi. İlgililerle bir araya geldik. Unesco’ya giriş yolunda yapmamız gerekenleri sizlerle de paylaşmış olduk. Bu çerçevede Harput’u koruma amaçlı imar planı, tarihi restorasyonla ilgili, kazılarla ilgili önemli çalışmalar yaptık. Bu çalışmalar UNESCO’ya girmek için zaten yapılması gereken çalışmalardı.

“Biz UNESCO’ya girsek de girmesek de Harput’un tarihi misyonunu yeniden canlandırmak için elimizden geleni yapacağız”

Harput’un bugünü yarınıyla canlanması gerekiyor. Gelecek nesiller kazandırılması gerekiyor.

Ankara’daki Elazığ Kültür ve Tanıtım vakfına teşekkür ederim. Katkılarını sağlıyorlar.

Bu çalışmalardan sonra Paris’te UNESCO’nun merkezinde Harput’u tanıtmak, kültürünü, medeniyetini ortaya koymak için bir konferans gerçekleştirildi. Bu konferansta giderken Paris’te birçok görüşmeleriz oldu. Öncelikle Paris’teki büyükelçimizi ziyaret ettik. İsmail Hakkı Musa Bey bizi karşıladı. Harput’u uzun uzadıya konuştuk. Elâzığ’ımız konuştuk. Harput’un UNESCO dünya miras listesine girmesi ile ilgili onların desteklerini istedik. Toplantıya UNESCO daimi elçimiz Altay Cengizer de katıldı. Bu toplantıdaki Ticaret Ateşesi ve diğer yetkililerle birlikte toplantımız yaptık. Bu süreçte Harput, Elazığ ile ilgili bütün detaylar konuştuk. Harput’un UNESCO aday sürecinde yapılması gerekenleri konuştuk.

“Paris’teki ticaret erbabı ile bir araya geldik”

Paris Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği Ticaret Başmüşaviri Müge Varol başkanlığında Paris’teki ticaret erbabı ile bir araya geldik. Fransız Türk iş adamları bu toplantıya katıldılar. Bu toplantı tamamen ekonomik ağırlıklı toplantı oldu. Burada Elazığ cazibe merkezlerinden olduğunu, Elazığ’da yatırım yapmanın avantajlarını, Elazığ’ın yer altı yer üstü zenginliklerini anlattık. Verimli bir şekilde toplantı yapıldı ve verimli şekilde sonuçlandı. Elazığ’a gelecek olan birçok iş adamı olacaktır. Özellikle Müge Varol Fransa’nın önde gelen imalatları ile ilgili detaylar verdi.

“Kültür Bakanlığı Paris elçisi, kendilerini Paris’teki Elazığ’ın temsilcisi olarak görmemizi söylediler”

Elazığ’ımız bir kültür, sanat şehri. Bu çerçevede Fransa’daki kültür bakanlığımızdaki temsilciliğini ziyaret ettik. Kültür Bakanlığı Paris elçisi Harput’un dünya miras listesine girmesi için kendilerini Paris’teki Elazığ’ın temsilcisi olarak görmemizi söylediler. Bu bizleri onurlandırdı ve gururlandırdı.

“Harput’un ciddi sunumunu yaparak önemli bir toplantı oldu”

Bizim orada olmamızın amacı 16 Mayıs’ta UNESCO merkezinde yapacağımız olan konferans ve Harput tanıtım toplantısıydı. Harput’un ciddi sunumunu yaparak önemli bir toplantı oldu. Harput’la ilgili konferansı vermek üzere Paris’e gelmiş olan İlber Ortaylı ve Fransız tarihçi yazar Pierre Pinon ve yine araştırmacı yazar Görkem Gül Duman’nın katılımıyla konferans başladı. Konferans Fransız tarihçilerin, yazarların, yetkililerin de katılımıyla verimli bir toplantı oldu. Fransız kültür adamları başta olmak üzere Türkiye’nin değişik yerlerinde konuyu takip eden kişiler konferansa çok yakın ilgi alaka gösterdiler. Türk şehirlerini ele alan Anadolu araştırmaları kurucusu Albert Gabriel’in yaşamı yaptığı çalışmalar konferansa damgasını vurdu.

Türk büyükelçimiz Paris başkonsolosumuz, Sırbistan büyükelçisi, Yemen büyükelçisi, gazeteciler ve yazarlar katıldılar.

Öncelikle benim sunumu oldu. Harput’un kadim medeniyetini, geçmişini, Harput’ta ayakta olan tarihi eserlerimize Harput havzasını görseller eşliğinde orada anlatma imkanı bulduk.

Altay Cengizer Harput’la ilgili UNESCO nezdinde yapılması gerekenler ile ilgili sunum yaptı. Fransız yazar Pierre Pinon güzel bir sunum yaptı. Öncelikle Harput’u merkeze aldı. Sonrasında Doğu ve Güney Doğu’yu ele alıp Türkiye’nin tarihi vizyonunu ele alan bir sunum yaptı.

“Albert Gabriel’in çalışmalarının bulunduğu kütüphanenin açık olmaması gündeme geldi”

İlber Ortaylı, değişik bir sunum yaptı. Akabinde Harput havzasının tarihi misyonu ile ülkemizin tarihsel bakışını anlattı. Özellikle Türkiye üzerinde çok büyük çalışmalar yapmış olan Gabriel’in çok geniş kütüphanesinin açık olmaması orada gündeme geldi. Ortaylı orada istekte bulundu. Orayı satın alın dedi. Çünkü Gabriel’in yaptığı çalışmalar Türkiye çalışmalarıdır. Bizim için önemlidir dedi. Büyükelçi gerekli çalışmaların yapılacağını belirtti.

Büyükelçinin de sunumu oldu. Harput’un değerine önemine bu varlığı ile UNESCO listesine girmeyi hak ettiğine değindi. Kendisinin de bu çalışmaları takip edip üzerinde duracağını belirtti.

“Harput’u dünya gündemine taşımış olduk”

Sonra ben toparlama değerlendirmem oldu. Harput’un Türkiye’nin vizyonun yeniden ortaya çıkardığını dünyaya tanıttığını, Avrupa’daki televizyonlarda yayınlanarak biz Harput’u dünya gündemine taşımış olduk.

“Harput rüzgarını oradaki hemşerilerimize de taşımış olduk”

Bizim Paris’teki yapmış olduğumuz çalışmaların bir diğer ayağı iş adamları ve hemşerilerimizdi. Elazığlı hemşerilerimizle de bir araya geldik. Onlarla görüşmelerimiz oldu. Elazığ’a yatırım yapmalarının avantajlarını anlattık. Harput rüzgarını oradaki hemşirilerimize de taşımış olduk.

“Biz Harput’u tanıtmakla bismillah dedik”

Kültür ve Turizm Bakanlığına Harput’un UNESCO’nun geçici listesine girmesi ile ilgili müracaatımız arkasında yapmış olduğumuz çalışmalar, Paris’teki UNESCO’daki toplantılar bir sonuç değil başlangıçtır. Biz Harput’u tanıtmakla bismillah dedik. Bu dünden bugüne hemen sonuç alınacak bir çalışma değil. Bu zorlu meşakkatli bir yol. Bu maraton koşusudur.  Bıkmayacağız. Usanmayacağız. Yorulmayacağız. Sürdürülebilir çalışmayı devam ettireceğiz. Unesco’nun geçici listesine giren 69 yer var. Bunların çoğu 1994 yılında 2011 yılında 2009 yılında 2014, 2015, 2016 yılında girmiş ama henüz kalıcı listeye girememiş. Bir geçici listeye girmen çalışmasını yapacağız. Arkasından kalıcı listeye girmeye çalışacağız. Bu bir çalışma kültürüdür. Bu şehirde yaşayan her ferdin bu çalışmaya katkısı olmalı. Esnafımızla, yazarlarımızla, üniversitemizle biz bu yolda adım adım ilerleyeceğiz. Bu sorumlulukta en büyük görev basına medyaya düşüyor. Harput’umuz merkeze alarak Harput’taki kültür, sanatı restorasyon çalışmaları belirli aralıklarla gündemde tutup hem ülke hem de dünya gündemine taşıyarak Harput’u ana merkeze oturtmamız gerekecek.

“UNESCO’nun en çok dikkate aldığı nokta: Şehir kendi sanat eserlerine sahip çıkıyor mu?”

Unesco heyeti Harput’u yerinde görecekler. Elazığ’da yaşayanların Harput’a ilgisi ne kadar? Ne kadar sahip çıkıyorlar? Böyle kendilerini belirtmeden sohbetlerle onları da gündeme alacaklar. UNESCO’nun en çok dikkate aldığı nokta, şehir kendi sanat eserlerine sahip çıkıyor mu? Çıkmıyor mu? Bunların bütünü UNESCO ya girip giremeyeceğimize karar verecek. Uzun meşakkatli yorucu bir yola çıktık. Biz en zor işlerin dahi altından kalkacak bir milletiz. Elazığ olarak bu irademizi ortaya koyarız. İnşallah olumlu sonuçlar alıp bütün çalışmaları yapmış oluruz. Paris’teki Unesco’daki yapılan çalışmalar Elazığ’ımızın Piar’ı için tek başına önemli çalışmalardır. Elazığ’da yapılan en güzel tanıtımdır. Bu organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Elazığ kültür tanıtma vakfı, Anadolu ajansı, Büyükelçilik Ticaret Ateşesi, Kültür Turizm Bakanlığı yetkililerine teşekkür ediyorum.

“Kürsübaşını geliştireceğiz”

Kürsübaşı her ayın 23’ünde bu salonda ücretsiz konserlerini vermeye devam diyor. Kürsübaşını geliştireceğiz. Alan yönetimi UNESCO’ya giriş anlamında en önemli unsurdur. Önümüzdeki süreçte atılacak şey alan yerinin belirlenmesi olacak.

Harput’un UNESCO dünya miras listesine girmesi çok önemli. Bizim yapamadığımız piar çalışması anlamına gelir. Her gün Harput’ta yüzlerce tır otobüsleri olduğunu düşünün. Buraya gelen her turist alışveriş yaparak ayrılacak. Bu şehir turistlerle dolup taşacak. Bir şehrin turisti en büyük gelir kaynağıdır. Bunlar gezerken para harcamayı beceren insanlar. Yöre halkımızın ilgileri, giyim kuşamlarında, temizliklerinde zaten bunlara dikkat ediliyor. Harput’u UNESCO listesinde, başlattığımız bu yolda her ferdin vereceği mücadele çok önemlidir.

Alan yönetimi ile başlayan bir yol haritasıdır. KUDEB’in kurulması, sokak sağlıklaştırılması çalışması kazı çalışmaları, kitabelerin okunması çalışmaları bu yol sürecini başlattığımız çalışmalardır.

“Basından ricamız olumsuz gördüğünüz şeyleri önce bize haber verin”

Bu süreçten sonra Harput’la ilgili KUDEB kuruşlunu geliştireceğiz. Harput’taki olumsuz yönleri KUDEB ile ortadan kaldıracağız. Basından ricamız olumsuz gördüğünüz şeyleri önce bize haber verin. Ramazan ayında özellikle Harput’ta dağlık alanlarda piknik görüntüleri var. Şehit Fethi Sekin mesire alanı piknik hizmeti için daha verimli. Harput bizim için çok önemli. Bizim bu konuda hassasiyetimiz çok önemli.

“Ermeni Diasporasıyla Unesco’da büyük mücadele verdik”

Ermeni Diasporasıyla Unesco’da büyük mücadele verdik. Nerdeyse iptal edilecek diye de bir görüş belirlendi. Biz bu konuda geri adım atmayacağımızı, UNESCO’nun konferans salonunda bu konferansı yapacağımıza da kararlıydık. Biz konferans anındayken dışarıda ciddi güvenlik önlemleri alındı. Biz içerideyken küçük bir grup oluşmuş. Bu yol zor ve meşakkatli bir yol. Biz yolumuza devam edeceğiz. Engelleri nerden gelirse gelsin aşacağız. Biz yaptığımız işin doğruluğuna inanmadığımızda sonuç alıyoruz.

“Elimize batmasından korktuğumuz dikene elimizi batırmazsak gülü koklayamayız”

Almanya’da konferans yapılamaması içinde PKK örgütü baskı yaptı. Hiç kimse dahi olmasa konferansı yapacağımı söylemiştim. Bizim bu kararlılığımızla konferans salonunda çok katılım oldu. Bu bir mücadele bu mücadelede geri adım atmayacağız. Atacağımız her adımda kontrollü adım atacağız. Dikenler var. Bazen elimize batabilir ancak elimize batmasından korktuğumuz dikene elimizi batırmazsak gülü koklayamayız. Elimizi dikene batıracağız gülü koklayacağız.

Kanal Fırat, Kanal E televizyonlarına ve elazigsonhaber.com’a teşekkür ediyorum. Hemşerilerimiz oradan olayları takip etme imkanı buldular.”