Tarih 18 Ağustos 2016’yı saatler 09.16’yı gösteriyordu. Hain terör örgütünün hedefinde huzurun, barışın, kardeşliğin şehri Elazığ vardı.

Daha önceden bombayla yüklenen 07 RG 112 Plakalı beyaz minibüs sinsice Elazığ Emniyet Müdürlüğü önüne gelmiş ve Emniyet Müdürlüğü’nün bahçesine girmek istemişti. Ancak minibüs bahçeye giremeden duvar dibinde devrilmiş ve minibüsteki bomba patlatılmıştı.

3 ŞEHİT, 225 YARALI

Meydana gelen saldırıda Elazığ Emniyet Müdürlüğü’nde görevli 3 polisimiz şehit olmuş, 164 Polis Memuru ve 61 Sivil Vatandaş olmak üzere 225 kişi yaralanmıştı.

ÇOK SAYIDA ARAÇ VE BİNA ZARAR GÖRMÜŞTÜ

Bombalı saldırı Emniyet Müdürlüğü’nün çevresindeki bina ve araçlara da büyük zarar vermişti. Saldırı da 478 kişiye ait araç, bina ve eşya zarar görmüştü. Tahrip gören araç, bina ve eşyaların zarar tespit çalışmaları kısa süre içerisinde yapılmış ve zararlar devlet tarafından karşılanmıştı.

BİNLERCE ELAZIĞLI KORKUSUZCA YARDIMA KOŞMUŞTU

Patlamanın ardından genç yaşlı, kadın erkek herkes korkusuzca Elazığ Emniyet Müdürlüğü’nün önüne koşmuş ve saldırı da yaralanan vatandaşlara yardım etmişlerdi.

Elazığlılar gözlerini kırpmadan yıkılan duvarlar altında kalan vatandaşların kurtarılmasına yardımcı olmuş, kan ihtiyacının giderilmesi için de hastanelerin önünde uzun kuyruklar oluşturmuşlardı.

BAŞBAKAN YILDIRIM ELAZIĞ’A GELMİŞTİ

Patlamanın ardından Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, Dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Dönemin Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala, Dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya Elazığ’a gelmişti.


“ELAZIĞ’DAN SÖYLEMEK İSTİYORUM”

Patlamanın meydana geldiği noktada inceleme yapan Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, Terör örgütleri omuz omuza işbirliği içerisindeler. 15 Temmuz'da yaşanan başarısız darbe teşebbüsünden sonra FETÖ terör örgütü artık iddiasını yitirmiş, görevi bölücü terör örgütüne devretmiştir. Bu terör örgütlerinin başında aynı ad. Milletimize Elazığ'dan söylemek istiyorum; bu yola baş koyduk. Hiçbir terör örgütü Türkiye ile bilek güreşine giremeyecek. Hiçbir terör örgütü bu ülkeyi teslim alamayacak. Bunların çılgınlaşmasının arkasında operasyonlarımızın arkasındaki askerimizin, polisimizin, jandarmamızın artan takibi var. Yine benzer olayları bekleyebiliriz ancak bu bizi bir an bile yıldırmaz, yolumuzdan geri koyamaz” demişti.

Binali Yıldırım ve beraberindeki heyet patlamada yaralanan vatandaşları hastanede ziyaret de etmişti.

Öte yandan Binali Yıldırım’ın yanı sıra çeşitli parti temsilcileri, bürokratlar ve STK Başkanları da Elazığ’a gelerek geçmiş olsun dileklerinde bulunmuştu.

VALİ ZORLUOĞLU YARALILARI YALNIZ BIRAKMAMIŞTI

Dönemin Elazığ Valisi Murat Zorluoğlu da süreci çok iyi bir şekilde yürütmüş ve sansasyonel haberlerin önüne geçmek için vatandaşları sürekli bilgilendirmişti. Saldırının hemen ardından valilik konağından olay yerine koşan Vali Zorluoğlu polislere büyük moral vermiş ve saldırıyla ilgili yaptığı açıklamalar kamuoyu tarafından takdir toplamıştı. Vali Zorluoğlu saldırıda yaralanan vatandaşları da sürekli ziyaret etmiş ve geçmiş olsun dileklerinde bulunmuştu.

BÜYÜK BİR FACİAYI ÖNLEMİŞTİ

Saldırının en önemli isimlerinden birisi de saldırı esnasında olay yerinden geçen tır şoförü Abdulbasit Özdemir’di. Tır şoförü Özdemir, 17 metrelik demir yüklü tırıyla bomba yüklü minibüsün hemen arkasındaydı ve çevre yoluna doğru gidiyordu. Patlama esnasında tır adeta bombaya kalkan olmuş ve büyük bir facianın önüne geçmişti. Tır şoförü Abdulbasit Özdemir, saldırının ardından ağır yaralanmış ve uzun süre yoğun bakımda tedavi görmüştü.

MALATYA’DAN KAN VERMEYE GELDİLER

Ayrıca saldırı sonrasında komşu şehir Malatya’dan da çok sayıda vatandaş Elazığ’a gelmiş ve kan vermek için kan merkezinin önünde uzun kuyruklar oluşturmuştu.

TERÖRE LANET YÜRÜYÜŞÜ

Saldırıdan bir gün sonra Elazığ’da teröre lanet yürüyüşü düzenlenmiş ve Elazığlılar ellerinde Türk bayraklarıyla teröre karşı omuz omuza vermişlerdi. 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda başlayan yürüyüş Ahmet Aytar Meydanı’nda son bulmuş ve il yöneticileri orada konuşma yapmışlardı. Teröre Lanet Yürüyüşü ve Mitingine il yöneticilerinin yanı sıra Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar da katılmıştı.

Saldırı sonrasında kullanılamaz hale gelen Elazığ Emniyet Müdürlüğü binası da geçici olarak FETÖ’den devlete devredilen okula taşınmıştı. Elazığ Emniyet Müdürlüğü binası yeni yerinde yapılmaya devam ediyor.

CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI SORUŞTURMAYI AÇIKLADI

Hain saldırının ardından Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı saldırının arkasındaki isimlerin tespit edilmesi için yoğun bir şekilde çalıştı. Çalışmaların sonucunda 12 Haziran 2017 tarihinde Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, “Saldırının, 2 Ağustos 2016 günü Diyarbakır ili Lice ilçesinde gasp edilen 07 RG 112 plakalı, kapalı kasa beyaz minibüsle yapıldığı, aracı kullanan kişinin PKK Terör Örgütü Üyesi "ÇEKTAR" kod adlı Kamil Çelebi olduğu tespit edilmiştir. Saldırıyı planlayan, araç ve bombayı temin eden, araca yükleyen, olaydan önce keşif faaliyeti icra eden, araç vererek ve GSM hatları çıkartarak örgüte yardım eden PKK Terör Örgütü Üyesi şüphelilerin tamamının kimlikleri tespit edilmiştir. 11 tutuklu, 8 yakalamalı toplam 19 şüpheli hakkında Elazığ 3. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açılmıştır. Saldırı esnasında ölen şüpheli Kamil Çelebi ve soruşturma devam ederken öldüğü anlaşılan şüpheli Hüsamettin Akdemir hakkında ölüm nedeniyle ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir” denildi.

“TERÖRE ASLA GEÇİT VERMEYECEĞİZ”

Elazığ’ı yasa boğan bu hain terör saldırısının ardından tam dört yıl geçti. Elazığlı vatandaşlar o günü unutmadıklarını belirterek terör örgütlerini bir kez daha lanetlediler. Vatandaşlar dün olduğu gibi bugünde vatanın bayrağın devletin yanında olduklarını ve teröre asla geçit vermeyeceklerini söylediler.

www.elazigsonhaber.com haber sitesi olarak Elazığ Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik yapılan saldırıda şehit olan polislerimize Allah’tan rahmet dilerken, patlamanın ardından gözü kara bir şekilde yaralılara müdahale etmek için olay yerine koşan Elazığlı hemşerilerimize teşekkür ediyor ve bir kez daha hatırlatıyoruz, “Unutmayacağız, hatırladıkça da; kinimiz, nefretimiz, öfkemiz bir kat daha artacak”…