Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Elazığlı hemşehrimiz Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Kanal Fırat canlı yayınında Elazığ’daki tütün tüketimine dikkat çekti.

İLHAN: ELAZIĞ TÜTÜN KULLANIMINDA ÇOK YÜKSEK SIRALARDA

Prof. Dr. İlhan, “İlimiz alkol konusunda çok riskli bir il değil farklı iller gibi ama tütün tüketiminde; rakamlara baktım hakikatten yüksek ilimizde. Satışlarda yüksek. Zaten satış yüksekliği oraya da yansıyor. İlk 20 içerisinde nüfusa göre tabi söylüyorum. İstanbul çok daha fazla, Ankara çok daha fazla. Mesela oransal konuşsam örneğin Ankara; Elazığ’a göre tütün konusunda daha az riskli bir yer. Ankara’da nüfus 6 milyon, Elazığ nüfusu ise 500 bin diyelim yaklaşık olarak. Öğrenciler, talebeler, gelen giden… 11 kat, 12 kat fazlalık var aam yüzde açısından yüzdeye vurduğunuzda Elazığ, Ankara’ya göre daha riskli gözüküyor maalesef. Yüzdeye göre gitmemiz gerekiyor. Ankara’yla kıyaslasanız 10 kat fazla nüfus var. Tabi ki daha fazla nüfus var ama nüfusa oranlandığı zaman zaten bir şeyi oransal olarak söyleyecekseniz pay ve paydayla konuşmak gerekir. Bu koronavirüs için de geçerli, pandemi için de, kanser içinde, diğerleri içinde geçerli” ifadelerini kullandı.

İLHAN: TÜTÜNÜN NE KADAR ZARARLI OLDUĞUNU HEPİMİZ ARTIK BİLİYORUZ

Tütün tüketmek yerine yürüyüş yapmak gerektiğini belirten Prof. Dr. İlhan, “Yüksek olduğunu söylemek mümkün. Tabi genç nüfusun olması, öğrencilerin olması etkili bir faktör. Bütün bağımlılık türleri için bu geçerli. Alkol için de, uyuşturucu için de geçerli ama şehrimizde tütün tüketimi fazla. Tütünün ne kadar zararlı olduğunu hepimiz artık biliyoruz. İçenler de biliyor zaten. Tersini söylemek mümkün değil biliyorsunuz ama tütün tüketmek yerine aslında gençlerimizin daha yararlı aktiviteler önerilebileceğini düşünüyorum. Yürüyüş yapmak; şehrimiz düz ayak. Çok güzel, çevrede bir minibüsle, otobüsle dolaşabileceğiniz yerler var. Ben düşünüyorum Elazığ’da şu çağda öğrenci olsam ne yapardım? Biraz zor olabilir ama Harput’a yokuştan çıkardım şehre toplu taşımayla, sonra bayır aşağı yürürdüm şehre kadar. Ne güzel bir yürüyüş güzergahı. Hüseynik tarafı çok güzel, Sivrice tarafı var yine aynı şekilde şehrin içinde parklar var. Çaydaçıra’ya kadar yürüyün. Üniversitenin içi. Zafran, mesire yeri. Bir de açık hava, temiz hava gerçekten insanı iyi ediyor. Bir kere stresi azaltıyor, insanları gevşetiyor, tansiyonu düşürüyor, yürürken en azından birisi varsa sohbet ediyorsunuz. Daha bir samimiyet gelişiyor aranızda. Tek yürüseniz de aklınızı boşaltıyorsunuz” şeklinde konuştu.