Genel Yayın Yönetmenimiz ‘Zeki Akbıyık’la Gündem’ programının konuğu olan TOBB Eğitim Merkezi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Veli Aksu, Kurs Merkezi Temsilcisi Merve Gizem Karabulut ve Kurs Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Gündüz oldu.

Program moderatörü Zeki Akbıyık’ın Elazığ’daki eğitim durumu ile ilgili sorularını konuklar cevaplandırdı.

Programı değerlendiren Kuantum Düşünce Merkezi Sanal Okulu Müdürü Mehmet Yılmaz yaptığı açıklama şöyle:

Konu eğitim öğretim olunca çok kapsamlı ve geniş bir konu olmalıdır. Özelde ilimizde ve genelde ülkemizde eğitim öğretimin yıllara göre sorun ve problemlerini konuşmak kolay bir durum değildir. Bu konuyu konuşurken mutlaka bir yerlere neşter vurmak ve sorun ve problemlerin ana kaynaklarına vurgu yapmak gerekiyor.  Programa katılan katılımcılar konuların ve branşlarının uzmanı olması dolaysıyla konu daha çok ilgi çekici olmuştur. Çok büyük yoğunlukta izleyicisi olduğu gerçeği idi. Gönderilen mesajlar bu paralelde idi. İzleyiciler genel Kanaatlarını mesajlarla belirtmiş oldular. Bir eğitimci olarak bende programı sonuna kadar izledim ve bu konu ile ilgili görüş ve düşüncelerimi geniş bir mesaj göndererek katılmış oldum.

Gönderdiğim uzun mesaj Kanal Fırat Genel Yayın Yönetmeni Sayın Zeki AKBIYIK bey tarafından özetlenmiş oldu. Programa katılan eğitimciler; Elazığ Pozitif Enderun Kurs Merkezi Sahibi ve ETSO Meclis Başkan vekili, KURSDER Başkanı  ve TOBB Eğitim Merkezi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Sayın Veli AKSU hocamız, Kurs Merkezi Temsilcisi Sayın Merve Gizem KARABULUT ve Kurs Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Abdullah GÜNDÜZ ’unda  görüş ve düşüncelerime katılmış olması beni ayrıca mutlu etmiştir.

Aslına bakılırsa eğitim öğretim konusu özelde ilimde ve genelde ülkemizde benzer sorunları var olması gerçeğidir. Yıllardan beri eğitim öğretim içinde yer alan ve bu sahada görev yapan, yönetici ve öğretmen olarak yer aldık ve bu sorun ve problemleri birlikte yaşayarak bu günlere geldik.

Bu konularda bu gök kubbenin altında söylenmiş çok söz, düşünce ve görüşler vardır. Söylenmeye devam edecektir. Özellikle son yıllarda ilimizin eğitim öğretim sorun ve problemleri yıllara göre artarak devam ettiği gerçeğidir. İlimizde  son 20 yılda bazı yıllarda  başarılı sonuçların alındığı yıllar olmuştur.

Özellikle 2000’lı yıllardan itibaren 2014 yılına kadar çok başarılı sonuçlar alındığı yıllar olmuştur vurgusu yapılmış oldu. Özellikle Milli Eğitim Müdürü Rahmetli Hayrettin GÜRSOY dönemiyle ( 2001-2002 ve 2003- 2004  yılları) başlayan ve sonrası 2004 yılından itibaren Milli Eğitim Müdürü Sayın Nihat BÜYÜKBAŞ ile bu başarılı çalışmalar 2014 yılına kadar artarak devam ettiği gerçeğine vurgu yapıldı. Bu başarılı yıllara bakıldığında okullarda okul yöneticileri ve öğretmenler arasında büyük bir bütünlük ve beraberlik ruhu ve takım halinde eğitim öğretim konusunu önemseyerek başarılı projelerin ortaya konulduğu yıllar olması idi.  O yıllarda ilimizde eğitim öğretimi etkin  kılan ve öğrenmeyi teşvik eden sayısız projeler ortaya konulmuş ve bu projeler okullar, öğretmenler, yöneticiler, öğrenciler, öğrenci velileri ve tüm  halkımız tarafından ilgi ile karşılaşmış olduğu gerçeğine vurgu yapılmış oldu. Bu projeler genelde okuma, yazma, öğrenme ve araştırma odaklı projeler olmuştur. Toplumun her kesimine hitap eden projeler olmuştur. Bunlardan bir kaçından söz edersek; “Elazığ Okuyor” , “Türkiye Okuyor”, “ Ana- Baba Okulu “  Kursları , Kitap Fuarları, METEF Fuarları, Becer Tabanlı Proje Yarışmaları …..vb. bu projelerin büyük çoğunluğu okuma , araştırma odaklı projelere idi. İlimdeki tüm okullar alan ve ilgilerine göre bu projelerde yer almış olması idi.  Özellikle Elazığ okuyor” , “Türkiye Okuyor”, “ Ana- Baba Okulu “  Kursları projeleri 2007- 2011 yılları arasında aktif olarak öğrenme ve öğretme merkezli projeler olarak yer aldı ve öğrencilerin öğrenmesi ve kavraması için önemli ortam hazırlamış projeler idi.

Bu projelerin yanında eş zamanlı olarak “Okullar Yarışıyor” projesi gereğince ilimizdeki ilköğretim ve ortaöğretim okulları ve kurumları öğrencileri kendi aralarında   ilimizde yayın yapan Fırat Üniversitesi  Fırat TV. Kanal E ve kanal 23 ‘de hafta içi ve haftanın  beş günü  her gün canlı olarak verilmiş yarışmalar olmuştur.  Bu “Okullar Yarışıyor” projesinde okullardan sayısız öğretmen ve yönetici görev almış ve gönüllülük esasına dayalı olarak  3 ay süreyle görev yapmış olmalar idi. Bu “Okullar Yarışıyor” projesi kitap okuma, okumayı ve araştırmayı teşvik amaçlı yapılmış projeler olmasıdır.

Bununla birlikte 2004 yılından itibaren Eğitim Hizmetleri Merkezi Müdürlüğü bünyesinde demene sınavları merkez kurulmuş ve sınav merkezine bağlı olarak soru hazırlama komisyonları  ve soruların baskı öncesi  ve baskı sonrası işlemlerini takip komisyonları kurularak işe başlanmış idi. Bu dönemde Eğitim Hizmetleri Merkezi Müdürü olarak ben ve mesai arkadaşlarım bu projede aktif görev almış ve projeyi yöneten taraf olduk. Bu hizmetleri  büyük heyecan ve  zevkle yaptığımızdan  övgü konu edilmiş olması  bu projeyi yürüten eğitimciler olarak bizi mutlu etmiş oldu.  Bu dönemin mülkü idaresi ve Milli Eğitim Müdürlüğü de  bu projelere tam destek vermiş olmasıdır. 

Bu Başarılı Çalışmalar Sayın Vali Kadir KOÇDEMİR, Muammer MUŞMAL ve Muammer EROL dönemini kapsamaktadır. Bu dönemin  Milli Eğitim Müdürü Sayın Nihat BÜYÜKBAŞ idi. Milli  Eğitimde Şube Müdürleri  olarak o dönem görev yapan tüm şube müdürleri ve müdür yardımcıları idi. Bu işlerden sorumlu şube müdürü Sayın Oğuz TAPAN ve sonrası Zeki ÜLÜFER   ve tüm müdür yardımcıları ve şube müdürleri sırayla bu projelerde yer almış olduğu gerçeği idi. Kısacası o yıllarda okullar, kurumlar eğitim öğretim konusuna odaklanmış olması idi. O dönemin sayın valileri bu projelere destek vermiş olması dolaysıyla kendilerine şükran borçluyuz.  Ayrıca o dönem İl Özel İdare Genel Sekreteri Vali Yardımcısı Sayın Enver  ERDEM Beyde bu projelere büyük destek vermiştir. Bu düşünceyle onunda desteğinden söz etmek ve teşekkür etmek gerekir. 

2004- 2014 yılları arası deneme sınavları  tüm ilköğretim okullarının 6, 7,8,,10,11, ve 12. Sınıflarının tamamında yapılıyordu. Sınavlar modern esas ve üslülere göre hazırlanır ve yapılır ve sınav değerlendirmesi sınıf, okul, ilçe ve il düzeyine göre hatta ülke genelinde yapılan sınavlara eş değer sınav olarak yapılıyor olması idi. Bu düzeyinde yapılır idi. Sonuçta tüm analizler çıktı ve cd. ortamında okullara telim edilirdi. Okullar sınıf, okul, ilçe ve il geneline göre değerlendirme toplantıları yapardı.

Milli Eğitim Müdürlüğü her sıvan öncesi ve sonrası toplantılar düzenler ve tüm ilçe ve il merkezindeki yöneticilerin katılımı  ile konuyu  tüm yönleri ile masaya yatırılır eksik ve fazlalıklar  görüşülürdü. Bir sonraki sınavda daha iyi başarı elde etmek için önlem alır idi. Kısacası o yıllarda bu işler çok düzenli , verimli ve başarılı yapılır idi.

Hiçbir başarı tesadüfü değildir. Çaba, çalışma, gayret ve konuyu özümseme sonuçta başarılı yılları getirdiğini programa katılan katılımcılarda ifade etmiş oldular. Bu başarılı yıllara sürekli vurgu yapmış olsa büyük bir bütçe gerektirir. O günün koşullarında kurduğumuz Sınav Merkezi bu günün ekonomik koşullarında eski para ile 3- 5 trilyona kurulacak bir merkez olması idi. Bu merkez yaklaşık 10 yıl hizmet verdi. Onun için il genelinde ve ülke genelinde öğrencilerimiz başarılı sonuçlar aldığı gerçeğini bir kez daha  program katılımcıları tarafından ifade etmiş olmaları eğitimci ve o dönemin  proje koordinatörü ve komisyon üyeleri olarak bizi mutlu ediyor.

Bu yıllara ait eş zamanlı sürdürülen projelerden söz etsek çok uzun bir süreç ister. Kısacası o yıllarda ilin genelinde her okul yönetimi ve öğretmenler büyük bir öz veriyle görev yapar çoğu zaman maddi karşılık bile beklemezdiler.     “Ana – Baba Okulu” kurslarında 3 ay süreyle iki yıl boyunca iki ayrı dönemde devam etmiştir. Bu kurslarda eğitimci ve Fırat üniversitesi öğretim üyeleri  görev yapmışlardır. Bunun karşılığında hiçbir ücret alınmamış olması gerçeğidir. Bu kurslarda eğitimci olarak görev alan Fırat Üniversitesi Öğretim Üyeleri, okul yöneticileri ve okul rehber öğretmenleri olmuş olmasıdır.  Bu hizmetleri önemi gördüler ve hiçbir karşılık beklenmeden yerine getirmiş oldular.  Bu projeler çok kapsamlı projeler idi.  Bu konuda ancak kısa bir özet yapmış olduk. Bu projeler programda yeri geldikçe hatırlatılmış ve övgü ile bahsedilmiş projeler oldu.

O yıllarda her ilçeden derece yapan sayısız öğrenciler vardı. En küçük ilçede önemli derece yapan öğrencilerin olduğu gerçeğine vurgu yapıldı. Kısacası o dönemler başarılı yıllar olarak eğitim tarihimizde yer aldı. Daha sonra ki yıllarda giderek bu başarı azalarak bu günlere gelmiş olması tesadüfü değildir. Buna programda vurgu yapılmış oldu.

Özellikle okuma, araştırma konusu başta olmak üzere sıvanlar ihmal edildiği için bu paralelde başarı yüzdesi ilimizde ve ülke genelinde düştüğü gerçeğine vurgu yapılmış oldu.

Bu konular tüm yönleri ve açıkları ile programa katılan katılımcılar tarafından sorun ve problem olarak dile getirilmiş oldu. Programa mesaj gönderen eğitimcilerde bu konuya parmak basarak çözüm önerileri sunmuş oldular.  Özellikle öğrencilerdeki öğrenme heyecan ve isteğinin her geçen gün azalarak bu günlere geldiğine vurgusu yapılmış oldu.    Eğitim öğretimdeki sorunların tek yönlü olmadığı ve bir çok tarafının olduğu gerçeğine vurgu yapılmış oldu. Eğitim öğretim kurumlarında denetim ve rehberlik konusuna vurgu yapılmış oldu. O yıllarda denetim ve rehberlik konusu da önem veriliği gerçeğine vurgu yapıldı.

Bu arada okul yöneticilerin ve öğretmenlerin özlük haklarına azda olsa vurgu yapılmış oldu. Devletin okulları ile özek kurs ve okulların birlikte başarıya koşması için planlı ve programlı çalışma yapmak gerektiğine vurgu yapılmış oldu. Devletin Okullarında, özel okullarda  ve özel kursların başarı başarısızlıklarının denetlenmesi konuşuldu. Bu konuda hesap verimlilik konusuna vurgu yapılmış oldu.

Sözün özü; bana göre çok verimli ve başarılı bir program oldu. Bundan böyle bu tür programlar devam etmelidir. Devlet okullarında görev yapan yönetici ve öğretmenlerde canlı yayına katılarak katkı sunması önemlidir. Geçmişte başarılı dönemlerde nasıl sonuç alınmışsa aynı ve benzeri projelerle öğrencilerin öğrenmesi ve iyi yetiştirilmesine önem verilmesine vurgu yapılmış oldu. Bence de bu doğru bir karar olur ve hemen zaman kaybetmeden işe bir yerden başlamak gerekir.                       

İlimizde yeni Milli Eğitim Müdürü olarak atanan ve  Sayın Mehmet YİĞİT beyin elinde büyük imkan ve fırsatların olduğuna vurgu yapılmış oldu. İlimiz valisi Sayın Ömer TORAMAN beyin eğitim öğretime değer vermiş olması da bir avantaj olarak görülmesi gerekliğine vurgu yapılmış oldu.

  Gerçekte budur. Bende aynı kanaatinde olduğumu  rahatlıkla söyleyebilirim. Bu avantajları fırsata çevirmek elimizde olduğu gerçeğidir.

Bu arada ilimizde 2020 yılında yaşanan deprem ve sonrası covid 19 pandemi dolayısıyla okullarda ve kurumlarda bir boşluk yaşanmış oldu. Bu da eğitim öğretim üzerinde olumsuzluk yarattığı gerçeğine vurgu yapılmış oldu.

Pandemi sonrası ülke genelinde aynı sorunlar yaşandığı gerçeğidir. Bu olumsuzlukları bir bütünlük içinde görerek önlem almak için el birliği yola çıkarak yeni bir strateji belirlemek ve uygulamak önemlidir. Öğrenmede sac ayakları olan okul yönetimi, öğretmen, öğrenci , öğrenci velileri, çevre ve üst yönetim birlikte karar alınması ve uygulamaya koymasının önemli olduğu gerçeğidir. Programa katılan eğitimciler buna vurgu yapmış oldular. 2004- 2014 yılları arası deneme sınavlarında görev almış sayısız yönetici ve öğretmenleri kutlamak tarihi bir görev ve   sorumluluktur diye düşünüyorum.

Özellikle Sınav Merkezinde 10 yıl süreyle görev yapan mesai arkadaşlarım öğretmen ve yöneticileri bu yazımda ismen yazmayı bir tarihi görev ve sorumluluk olarak  görüyorum. Eğitim Hizmetleri Merkezi Müdürlüğü  Müdür Yardımcısı Mustafa ÖZEN, Öğretmenler, Mustafa AYDIN, Yusuf ŞAHİN, Deniz CANPOLAT, Serkan AKSOYLU, Sahaddin APAYDIN ve Fethi BULUT bu öğretmenler 10 yıl boyunca bu sınav merkezinde başarılı ve verimli projelere imza atmış oldular.

Bu değerli eğitimcileri bu yazıda anmak ve kendilerine teşekkür etmeyi bir tarihi görev olarak görüyorum. Programa katılan eğitimciler ve diğer katkı sunan eğitimciler de bu konuda önemli düşünceler ortaya koymuş oldular. Sınav merkezinin o dönemlerde çok verimli ve başarılı işler yaptığını ifade ettiler. O dönemde  belli  aralık ve dönemlerde  Şube Müdürü Sayın Oğuz Tapan'a bağlı olarak görev yaptılar daha sonra ki yıllarda ise Şube Müdürü Zeki ULÜFER beye bağlı olarak görev yapmış oldu. Bu değerli yöneticilerden de söz etmeyi tarihi bir görev olarak gördüm.  

 ( Ayrıca programa mesaj göndererek görüş ve düşüncelerimi kısaca şu şekilde özetlemiş oldum. Bu programda  Kanal Fırat Genel Yayın Yönetmeni Sayın Zeki AKBIYIK bey bu düşüncelerimi  ve görüşlerimi programda özetlemiş oldular. göndermiş olduğum mesaj şöyle idi;

Elazığ ilimizde  eğitim öğretim seviye olarak çok düştü bir gerçektir.  Bunun özelde ilimiz ve genelde ülke genelinin sıkıntı ve problemleri ile aynı olduğu gerçeğidir. En önemli konu olarak ortaya çıkan sonuç;  eğitim öğretim amaç ve hedefi için  okul ve kurumların denetimden  ve rehberlik çalışmalarının dışından kalmış olmasıdır.  Okul ve kurum yöneticileri ile öğretmenler arasında büyük bir kopukluk olmasıdır. İdealist okul yöneticileri ve öğretmenlilerinin azalmış olmasıdır. Biz eğitimciler kendimizi sorumlu görmediğimiz sürece başarılı sonuç almak mümkün değildir. Devletin okul ve kurumları ile özel okul ve kurumları bir bütünlük ifade etmesi gerekir. Eğitim öğretim işi bileşik kaplar misali gibi görülmesi gerekir. İlin tüm okullarında aynı oranda çalışma yapmak gerekir. Aynı fırsat ve imkanları tanımak gerekir.

İlimizde eğitim ile ilgili olan her okul ve kurum birlikte çalışma yapması gerekir. Başarılı olamayan yöneticiler hesap vermesi gerekir. Milli Eğitim Müdürlüğü öğrenci başarısı için özel çaba göstermesi gerekir. Varlık sebebimiz öğrencilerimiz ve öğrencilerimizin başarısıdır. Eğitim ile ilgili sendikalar, dernekler ve sivil toplum örgütleri bu başarısızlığı dert etmesi gerekir.  İlimizde okuma ve araştırma ruhunda sıkıntı var buna ağırlık vermek gerekir. Eğitimcilerin idealist olması önemlidir.  Öğretmen, öğrenci, öğrenci velisi ve okul yönetimleri birlikte karar alması ve alınan kararlar uygulanırsa belki uzun süreçte  sonuç almak mümkün olacaktır. Sebeplerden birisi de yöneticilerin kısa sürede okullarında yer değiştirme sorunudur. 2014 yılından itibaren bazı yöneticilerin görevden alınmasıyla birlikte yöneticilerde bir küskünlük ve çekingenlik yarattı o zamanda işin riskini alarak okul yönetme durumu yok edildi. Okul yöneticileri kendilerini güvencede hissetmediği takdirde başarıya odaklı işler yapmıyor.

Kısacası her kes risk almaktan kaçınıyor onun için başarıya odaklanmıyor.

İlimizde çalışan eğitimciler ve okul yöneticileri bu işe gönül vermezse başarı olmaz. Öğretmenlerin özlük hakları da okullardaki eğitim öğretim başarısını olumsuz etkiliyor olması bir gerçektir. Bu bir kaç sebepten bir kaç tanesi olarak söylemek mümkündür. Bu sebeplerin yanında farklı sebepler var ki onları sosyal medya da açık olarak ifade etmekten çok eğitimciler olarak bu konuda yapılacak eğitim seminer ve toplantılarda masaya yatırmak ve çare üreterek sonuç odaklı çalışmak gerekir. Ülkemizde millî eğitim konusu herkesi ilgilendiren konu olduğuna göre bu konuyu önemli görmek ve kararlı duruş göstermek önemlidir. Eğitim öğretim işi uzun süreçte sonuç alınacak bir konudur. İlimizde yıllara göre bakıldığında bu düşüş yıllara yayılarak bu günlere geldiği gerçeğidir.

Bunu görmek ve buna göre kararlar almak ve uygulaması halinde belki bir kaç yıl için iyi sonuç almak mümkündür. Bazı konular Millî Eğitim Bakanlığı'nın genel kararlarına bağlı olduğu gerçeğidir. Ülke genelindeki eğitimde başarısızlıkları görüşmek için  için Millî Eğitim Şûra çalışması yapılması gerekir. Yapılacak Millî Eğitim Şûra çalışmasına farklı düşünce ve fikirler sunabilecek eğitimciler çağrılması önemlidir. İlimizde başarıyı yakaladığımız yıllarda deneme sınavları ve demene sınavları sonrası değerlendirme toplantılarına vurgu yapmış oldum. programa katılan katılımcılar aynı düşünceleri paylaşmış olması beni mutlu etmiştir. aklın yolu birdir. Bu konuda daha sayısız sebebi olmakla birlikte bu düşüncelerle yetineyim. )

Aslında ülkemizde eğitim öğretim sorun ve problemleri birbirine benzer sorun ve problemlerdir. öğrencilerde “Öğrenme ve Araştırma Ruhu” ve “öğrenmeyi öğrenmek” konusunda ilgi  uyandırmak biz eğitimcilerin görev ve sorumluluğudur. “Öğrenen Öğrenciler” yetiştirmek başarıyı birlikte getirecektir. İlimde yapmamız gereken öğrencilerde “ Öğrenme ve Araştırma” ruhunu  geliştirmek ve kazandırabilmektir. Her öğrencide öğrenme ve araştırma ruhu ve becerisi vardır. Önemli olan bunun farkında olmak buna göre başarılı müfredat ve programlar sunarak öğrencilerimize davranışlar kazandırmaktır. Eğitim öğretim işi uzun bir süreçtir. Tüm olumsuzlukları olumlu yapmak biz eğitimcilerin ve eğitim yöneticilerin, Milli Eğitim Bakanlığında görev yapan yetkililerin sorunu olmalıdır. Bu eğitimciler ve eğitim yöneticilerin  işi olmalıdır diye düşünüyorum.

Amacımız başarılı bir dönemi ve gerekçelerini ortaya koymaktır. Buna göre yeni ve geçerli eğitim öğretim stratejisi ortaya koymaktır.

Bu düşüncelerle bu yazıyı kaleme aldım ve burada noktalamak gerekir diye düşünüyorum.

Bu programı Kanal Fırat’ta hazırlayıp sunan  Genel Yayın Yönetmeni Sayın Zeki AKBIYIK koordinesinde ve yönetiminde eğitimciler ; Elazığ Pozitif Enderun Kurs Merkezi Sahibi ve ETSO Yönetim Kurulu Üyesi ve TOBB Eğitim Merkezi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Sayın Eyüp AKSU, Kurs Merkezi Temsilcisi Sayın Merve Gizem KARABULUT ve Kurs Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Abdullah GÜNDÜZ’UN katılımı  ile yaklaşık 3 saatlik  dolu olarak canlı olarak yayınlanan program olduğu için kendilerine teşekkür ederiz. 

Bu programda geçmiş yılların başarısı ve yapılan çalışmalara vurgu yapılınca o yıllara ait bazı fotoğrafları hatırlatmak ve tarihi belge olsun diye yazıma eklemeyi uygun gördüm.  Bu sürdürülen projelerin tarihi belgesi olması açısından önemli fotoğraflardır. Bazen fotoğraflar bize daha iyi mesaj vermektedir. Bu programa katkısı olan herkesi kutlamak gerekir.