Kuaförler Odası öncülüğünde bir araya gelen sivil toplum kuruluş temsilcileri, öğretmenevi önünden idam çağrısı yaptı.

Türkiye’de artan çocuk istismarı ve cinayetlerini işleyenlerin cezasının idam olmasını isteyen topluluk, yetkililere seslendi.

TÜRKOĞLU: SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZDAN BİZDE İDAMI İSTİYORUZ

Berberler ve Kuaförler Odası Başkanı Nizamettin Türkoğlu, yetkililerin vatandaşın sesine kulak vereceğine inandıklarını söyleyerek “ Gerçekten Türkiye’de büyük sıkıntılar var. Burada Elazığ halkını, meslektaşlarımı, çok kıymetli başkanımı ve katılımcı bütün arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Aslında Elazığ değil de Türkiye genelinde bu şekil tepkilerin olması lazım. Mutlaka Sayın cumhurbaşkanımız buna duyarsız kalmayacaktır. Elazığ milletvekilleri ve yahut avukatlar hakimler inşallah bunları idam ederlerde artık çocuğumuzu dışarıya rahat salabiliriz. İnsanlara soruyorsun herkes tedirgin. Kimse çocuklarını dışarıya bırakamıyor. İnşallah bunun önüne geçerler. Sayın cumhurbaşkanımızdan bizde idamı istiyoruz” ifadelerini kullandı.

DURU “40 BİN ÇOCUĞUN HAYATI KAYDIRILMIŞTIR”

Milliyetçi Elazığsporlu Taraftarlar Derneği 2. Başkanı Tener Duru, “çığlığımızı duyun” diyerek “Sayın cumhurbaşkanımıza, adalet bakanımıza, aile ve sosyal politikalar bakanımıza, barolara, savcılara, hâkimlere ve tüm sivil toplum kuruluşlarına sesleniyorum. Bizim çığlığımızı duyun ve bir şey yapın. Bu ülkenin her yerinde cinsel istismar, kadına ve çocuğa tecavüz haberleri yükseliyor. 2016 yılında adli tıpa gelen çocuk istismar vakası 40 bin 64. Bunun sadece 13 bini ceza almış. Geri kalanı beraat etmiştir. 40 bin çocuğun hayatı kaydırılmıştır. Bu ülkede ki en vahim ve en önemli mesele budur. Üstelik partiler üstü bir durum siyasi değil insani. Herkes tedirgin” şeklinde aktardı.

HAZARSAM Başkanı Prof. Dr. Bilal Çoban, STK Platformu Dönem Sözcüsü İbrahim Kayaoğlu’da, idam çağrısını yineledi.

KAYAOĞLU “HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSMAK DİLSİZ ŞEYTANLIKTIR”

STK Platformu Dönem Sözcüsü İbrahim Kayaoğlu ise “ Haksızlık karşısında susmak dilsiz şeytanlıktır. Hele hele yavrularımıza yapılan bu eziyet ve canilik karşısında elbette seslerini duyuracak elbette bu haksızlığa karşı en vahim en kötü ceza neyse onun verilmesini istemlerinden daha doğal bir şey yoktur. Oda tabi ki şu öğretmenevi meydanında o kardeşlerimizin o minik evlatlarımızın onlara yapılan zulmün sadece ve sadece bizim yüreğimizi soğutması burada darağacının kurulmasıyla mümkündür ”diye kaydetti.