Kanal Fırat ve Kanal E Televizyonları Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık’ın hazırlayıp sunduğu “Gündem” programının konuğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar oldu.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Zeki Akbıyık’ın sorularını yanıtlayarak Elazığ ile ilgili açıklamalarda bulundu.

TATAR: ELAZIĞ’DA OLMAKTAN DOLAYI BÜYÜK BİR MUTLULUK DUYMAKTAYIM

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, “Gerçekten Elazığ’da olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duymaktayım. Elazığ’la Kıbrıs arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında önemli bağlar vardır. Bu bağların başında tabi ki kanlı noelde 24 Aralık 1963 yılında büyük bir vahşet yaşandı. Kıbrıs Türk halkına saldırılar. O zaman Tabip Binbaşı Nihat İlhan’ın ilk eşi Mürvet Hanım ve 3 çocuğu Murat, Kutsi ve Hakan’ın öldürülmesi, katledilişleri o banyo odasında kumsalda. Orası şu anda müze olarak o şekilde duruyor. O kumsalın anısını, acısını hiçbir zaman unutmayız, unutturmayacağız. Çünkü gerçekten büyük bir vahşet, büyük bir dram yaşandı. Binbaşı İlhan o acıyı bütün bir ömrü boyu yüreğinde taşıdı. Kıbrıs Türkleri’de o acıyı hep yaşadı ve yaşamaya devam ediyor” diye ifade etti.

TATAR: ELAZIĞ’I ZİYARET ETMEK İSTEDİM

Cumhurbaşkanı Tatar, “Ben Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak Elazığ’dayım. Prof. Dr. Mustafa İlhan ikinci eşinden oğlu o beni Başbakanken ziyaret etmişti. Elazığ’ı ziyaret etmek istedim. O sabilerin, o şehitlerimizin mezarlarına orada bir Fatiha okumak istiyorum, dua etmek istiyorum. Çünkü Kıbrıs Türk halkının mücadelesinde o acı günün o acı olayın bir katkısı vardır. Bir hakkı vardır. Büyük bir bedel ödenmişti. O bedelle hep öyle deriz; ‘Kıbrıs Türk halkı büyük bedeller ödedi’ bu ödenen bedelle bir devlet kurduk, bir cumhuriyet kurduk. Özgür bağımsız Kıbrıs Türk halkı yaşıyorsa önümüzdeki haftalarda 20 Temmuz’un Kıbrıs Barış Harekatı’nın yani Türkiye’nin Kıbrıs’a müdahalesinin, Mehmetçiğin Kıbrıs’a çıkışının 47. Yıl dönümünü kutlayacağız inşallah. Bende o önemli günün arefesinde Temmuz ayının bu günlerinde Elazığ’ı ziyaret edip Prof. Dr. Mustafa İlhan’a söz verdiğim gibi Başbakanlık döneminde pandemiden dolayı gelemedim ama Allah nasip etti Cumhurbaşkanı olarak Elazığ’ı ziyaret ediyorum. Bu duygularla bütün Elazığ halkına seslenmek istiyorum” ifadelerine yer verdi.

TATAR: BUNDAN SONRA BU BAĞLAR HER ZAMAN DAHA DA GÜÇLENECEK

Ersin Tatar, “Dün akşam Elazığ’a ulaştık. Muhteşem bir karşılama vardı. Hatta pandemi sebebinden dolayı belki daha fazla insan gelebilir dediler. Ama ben onda değilim. Ben o yüreği gördüm, o sevgiyi gördüm, o hürmeti gördüm ve bundan sonra bu bağlar her zaman daha da güçlenecek. Daha da artacak. Çünkü bu iletişim çağında, ulaşım çağında artık o uzaklıktan yakınlaşmıştık. Zaten Türkiye ve Kıbrıs her zaman çok yakındı” dedi.

TATAR: CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN KARARLILIĞINI BİR KEZ DAHA ORTAYA KOYMUŞTUR

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, “Ben bunu çok memnuniyetle izledim. Çok daa hoşuma gitti. Açıkçası heyecanlandım. Çünkü neticede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kararlılığını bir kez daha ortaya koymuştur. Zaten yapacağı buydu. Ama bana çok destek olmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum. Türkiye’de Türk halkı önünde ben Başbakanken kendisiyle çeşitli görüşmelerim oldu. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde de. Bir kere Kıbrıs’ta yaşananlar; kendisi çok tecrübeli. Bundan 3 hafta kadar önce TRT ekranlarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasının içerisinde şunu demişti; 2004-2005’te; o günlerden bugüne iktidarda ve lider olarak kalan tek benim. Ki öyledir. Şu anda ki liderlerin çoğu o zaman yoktular siyaset sahnesinde. Bilmiyorlar veya bilmek istemezler. Kıbrıs Türk Halkı’na Türkiye gereğini yaptı. Annan planında desteğini verdi söz verdiği gibi” ifadelerini kullandı.

TATAR: BÖYLE BİR OYUNA GELMEYECEĞİZ

KKTC Cumhurbaşkan Tatar, “11 gün Sayın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Montana’daydı. 2017 yılında Sayın Akıncı Cumhurbaşkanı iken. Hep masayı üzerimize devirdiler. Çünkü o tarafı o eşitlik temelinde federal yapı içerisinde bir anlaşmayı hiçbir zaman hazmedemedi. Çünkü niyetleri Kıbrıs’ta Türkiye’yi bezdirmek, Türkiye’ye baskı kurulması, Türkiye’nin pes etmesi, Türkiye’nin çekilmesi ve Kıbrıs’ın Avrupa Birliği içerisinde bir Yunan adası olması. Tamamıyla Türkiye’yle bağlarının kopartılması oyununa tabi ki Türkiye ve Kıbrıs Türk halkı hiçbir zaman gelmeyecektir. Niyetleri ortadadır. Çünkü biz de orada egemen, eşitliğe dayalı yan yana yaşayan iki ayrı egemen bağımsız devlet. Politika budur. Türkiye’de bunu yüzde yüz desteklemektedir. İnşallah bunu sonuna kadar götüreceğiz. Zaten var olan gerçek Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti daha da güçlenecek. Çünkü bu saatten sonra Murat’lar, Hakan’lar, Kutsi’ler onların katledişleri, kan dökülmeler bu bedellerden sonra bizim gidip Rum’un boyunduruğu altına ireceğimiz hiçbir ulusal şerefe ve haysiyete yakışmaz. Böyle bir oyuna gelmeyeceğiz” şeklinde konuştu.