Köprü güzergahında ulaşım, 1930'lu yıllara kadar sadece sal ve kayıklarla sağlanırken, 1932 yılında yüksek ayaklı ve geniş açıklıklı betonarme bir köprü yapılarak tesis edildi.
1980'li yıllarda Karakaya Barajı'nın yapılmasıyla su altında kalan köprünün yerine 1983 yılında yapımına başlanan köprü, eski köprü su altında kalmadan önce trafiğe açıldı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğünce, Elazığ 8. Bölge Müdürlüğü yol ağında 2014 yılında Karakaya Baraj Gölü üzerinde yapımına başlanan üçüncü köprü ve tünel bağlantısı ise 2 Ocak'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete açıldı.
Doğu Anadolu'yu Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu ve Akdeniz bölgelerine bağlayan güzergahtaki köprü, Türk mühendis ve işçilerince, D-300 devlet yolu üzerinde tamamen yerli kaynaklar kullanılarak inşa edildi.
Doğu-batı aksında 16 il için geçiş noktası olan projede, 660 metre uzunluğundaki Kömürhan Köprüsü, 2 bin 400 metre uzunluğundaki çift tüplü Kömürhan Tüneli de bulunuyor.
İhtişamlı görüntüsüyle dikkati çeken, yapımında 7 bin ton çeliğin kullanıldığı köprü, ters-y tipi kule olarak planlandı. Köprü, 168,5 metrelik tek pilon ve 380 metrelik orta açıklığıyla dünyada kendi alanında 4. sırada yer alıyor.
10 ayda yaklaşık 2,5 milyon aracın geçiş yaptığı köprü, hızlı ve güvenli trafik akışıyla önemli turizm ve ticaret merkezlerine ulaşımda kolaylık sunarken, mevcut mesafeyi 1 kilometre kısaltarak yıllık 14 milyon lira tasarruf sağlayacak.
Kömürhan Köprüsü ve bağlantı tünelinden geçiş yapan tır şoförleri kavuştukları konfordan memnun.
Tır şoförü Bilal Bilici, Elazığlı olduğunu, 35 yıldır uzun yol şoförlüğü yaptığını söyledi.
Ülkedeki kara yollarının duble yola çevrilmesiyle geçmişteki riskli ve çileli yolculuklardan kurtulduklarını belirten Bilici, devletin bu hizmetin yanı sıra virajlı ve risk oluşturan yollarda da iyileştirme çalışması yaptığını dile getirdi.
Bilici, yakın zamanda hizmete giren Kömürhan Köprüsü ve bağlantı tünelinin kendilerine çok büyük bir rahatlık sunduğunu vurgulayarak, "Yeni köprü ve tünel sayesinde virajlı ve risk oluşturan güzergahtan kurtulduk. Kazalar önlendi, devamlı kaza oluyordu virajlardan dolayı. Şimdi transit tünelden ve köprüden geçiyoruz. Mazota faydası oldu, yolun kısaltılması çok şahane oldu. Allah devletten razı olsun. Allah devletin eksikliğini vermesin. Bundan daha güzel ne olabilir?" dedi.
Tır şoförü Davut Yalgın da Vanlı olduğunu, 13 yıldır nakliye sektöründe çalıştığını belirterek, geçmişte nasıl yolların duble yola çevrilmesinden mutluluk yaşadılarsa bugün de Kömürhan Köprüsü ve bağlantı tünelinin hizmete girmesinden mutlu olduklarını söyledi.
Ulaşımda sağladığı rahatlığın yanı sıra köprü ve tünelin modern görüntüsüyle de kendilerini gururlandırdığını dile getiren Yalgın, "Van'dan çıktığım zaman İstanbul'a kadar yollar çok güzel, duble yollar var. Kömürhan Köprüsü yolu daha önce çok virajlıydı, şimdi çok güzel yapmışlar." diye konuştu.
Van'dan gelen Mehmet Maral da yapılan her köprü, tünel ve iyileştirme çalışmasının güvenliklerini artırdığını, zaman ve yakıttan tasarruf imkanı sağladığını belirterek, "Süper yollar, hep duble. Yapılan köprü ve tüneller bizim için çok güzel oldu. Hem yolu kısalttı hem de can güvenliğimiz üst seviyede." dedi.
bu metni okuyan bir insan ne öğrenmiş olacak şimdi. bu nasıl habercilik anlayışıdır. kaç ay olmuş açılan bir köprü eskiye nazaran ölümlü ve ölümsüz kaza oranını arttırmış olan bir köprü tanıdık ta var orada ölen.. ne diye durup dururken bu köprüyü övek dediniz sipariş veren mi oldu... su sorunu yazmıyorsunu rtoki sorynlarını yazmıyorsunuz semih ışıkverin okullar konusunda ki engellemelerini haber yapmıyorsunuz.. ayıp etmeyin bu şehre arada sipariş haber yapın ama haber değeri olan şeylere sansür uygulamayın bari.
Elazığ basını Elazığa zarar veriyor. Türkiye de kendi iline bu kadar kötülük yapan yerel basın daha varmıdır acaba, bir basın düşünün Elazığ a kim kazık atıyorsa onu göklere çıkarıyor mesela Cevdet Yılmaz, Mustafa Ataş ve benzerleri, kimin memlekete bir hayrı yoksa onun reklamını yapıyor. Vekiller, tabela dernekleri, Elazığ ın tek bir sorununu gündeme getirmezler