Cumhuriyet Halk Partisi Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, partisinin yeni il başkanı Coşkun Çağar Duran ve eski Başkan Yavuz Doğdu’yu da yanına alarak, cumartesi günü gerçekleştirilen olağanüstü il kongresini değerlendirdi.
Kongrenin basına kapalı olmasına açıklık getiren Milletvekil Erol, olağan üstü kongrelerin tüzük gereği basına kapalı yapıldığını ifade etti.
Bundan sonraki süreçte farklı bir dille siyaset yapacaklarını belirten Milletvekili Erol, parti kongrelerini kazanmanın başarı sayılmadığını söyledi.
Açıklamasının ardından basından gelen sorulara yanıt veren Milletvekili Gürsel Erol, eski il başkanı Zeki Kaplan’ın kongreye şaibe karıştığı iddiaları ile ilgili, “Kaplan partimizin bir üyesi değildir” dedi.
Dün gerçekleşen kongreye ilişkin açıklamalarda bulunan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, “Bugün yaptığımız toplantının asıl amacı dün yaptığımız kongre ile ilgili kamuoyunu bilgilendirmek ve kongre ile ilgili yerel basında çıkan bazı haberlerle ilgili halkı bilgilendirmek. İlk olarak partinin anayasası tüzüğüdür. Tüzük neyi emretmişse siz ona uymak zorundasınız. Dün kongremiz konuklara ve basına kapalı yapıldı. Bunun nedeni olağanüstü kongrelerde konuşma olmadığı için bu kongreler sadece seçimin yapıldığı kongrelerdir. Tüzük hükmüne göre; olağanüstü kongrelerde sadece kongre üyeleri çağrılır. Burada herhangi bir art niyet veya kısıtlamaya yönelik bir şey yoktur. Kongremiz yeni bir delege ile yapılmadı, geçmiş kongreyi toplayan delege ile tapıldı” diye konuştu.
EROL: ELAZIĞ’DA YENİ BİR SİYASET DİLİ OLUŞTURACAĞIZ
Kongrenin demokratik bir ortamda geçtiğini belirten Erol, “Dün yapılan kongremizde Elazığ’da yeni bir heyecan ve umut yaratacak ekip seçtik. Hem partinin geleneğini, kültürünü bilen eski arkadaşlarımız var hem de bu süreçte partimize kazandırdığımız genç arkadaşlarımız var. Yeni meslek gruplarından arkadaşlarımız var. Ben hepsine bize destek verdikleri için ve bu il örgütünde görev aldıkları için teşekkür ederim. Bundan sonra Elazığ’da farklı bir siyaset dili oluşturacağız. Bugüne kadar siyaset sadece parti içinde görevlere seçilmek olarak görülmüş, siyaset bu değildir. Siyasette doğru sonuç; partiniz lehine artı katılım varsa, oy artışınız varsa ve partiniz adına siyasi bir sonuç değişmişse başarı odur. Yoksa başarı kongrede seçim kazanmak değildir. O ego tatmini olan insanların, kişiliği gelişmemiş olan insanların kendilerini tatmin etmekten başka hiçbir şey değildir” ifadelerini kullandı.
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, “Bütün iddiasını parti yönetimi ile ortaya koyanlara güle güle” dedi.
CHP Elazığ a ağırlığını koymaya başladı. Umarım yeni yönetim daha gayretli ve başarılı olur.
Evet "Hadi Ordan!", o konularda ben de CHP'ye kırgınım. Sadece onlar değil, mesela I. Dünya Savaşı'nı 28 Haziran 1914'te Saraybosna'da Avusturya-Macaristan veliahtı Arşidük Franz Ferdinand ve eşi Arşidüşes Sophie'ye suikast düzenleyerek başlatan CHP'dir. II. Dünya Savaşı'nı Polonya'yı işgal ederek başlatan da CHP. 50 Milyondan fazla kişinin ölmesinden sorumludur. 80 darbesini yapan CHP, sağ sol olayları falan hep CHP yüzünden oldu. Abraham Lincoln'ü kim öldürdü peki? Hemen söyleyeyim, tabiiki CHP. Rusya Çarı II. Aleksandr'ı, İspanya başbakanı Antonio Cánovas del Castillo'yu, Mısır Başbakanı Butros Gali'yi, Yunanistan Kralı I. George'yi ve Afganistan Emiri Habibullah Han'ı suikastle öldüren CHP'dir. Bu arada İsmet İnönü asker kaçağıdır, bunu senin gibiler biliyordur, söylememe gerek yok.
işine mi gelmedi ha yorumumu beğenmiyor birde haha.erbakanı çok mu seviyorsun aç o zaman akpyle ilgili söylediklerini izle.öyle ortaya yalan iftira atıp kaçıp gitmek yok.alışmışsınız yalanlarla beslenmeye tabi.sen bu ezberlediğin yalanlarla ancak kendin gibileri kandırırsın.
puhahaha fesli kadirden tarih akit tvden haber alan troller doluşmuş yine habere.adnan menderesi chp öldürdü diyor turgut özalı chp zehirletmiş dğpsapğsadpğsadpğsapaspodasdas siz neyin kafasını yaşıyorsunuz.cahil özgüveni bu olsa gerek.adnan menderesin (chpden istifa edip kendi partisini kuran adnan menderes yani) idam edilmemesi için ismet inönü engel olmaya çalıştı.turgat özalı chp öldürdü demek kötülüğün vücut buılmuş halidir resmen.alternatif bir tarih yazmaya çalışıyor olmanız çok komik gerçekten.kim öğretiyor size bunları.bilginiz yok fikriniz var. inandıklarınız doğru olduğuna o kadar eminsinizki..abi siz gerçeklerden kopmuşsunuz.yandaş medyanın trollerin büyülü dünyasında yaşıyorsunuz.Erbakanı chp mi ev hapsine gönderdi şaka mısın sen nesin yahu.peki erbakan niye ev hapsine gitti onu da söyle bi? işinize gelmiyor tabi.ezberlemişsiniz yandaşlardan üç beş basmakalıp bilgi tekrarlayıp duruyorsunuz.
Erbakanın kayıp trilyon davasında aldığın ceza sürekli ertelendi. en sonunda ev hapsine çevrildi,çeviren akp:
https://www.cnnturk.com/2006/turkiye/02/01/erbakana.ev.hapsi.yolu.acildi/155362.0/index.html
"AKP'nin verdiği yasa teklifi, Ceza İnfaz Kanunu'nun 110'uncu maddesini yeniden düzenliyor.
AKP Grup Başkanvekili ve Hatay milletvekili Sadullah Ergin, Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul milletvekili Hayati Yazıcı ile Ankara milletvekili Haluk İpek'in imzasını taşıyan, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşüldü.
Teklif, 65 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları 6 ayı, 70 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları 1 yılı, 75 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları 3 yıl veya daha az süreli hapis cezasını konutunda çekmesine olanak tanıyor.
Teklifin Adalet Komisyonu'ndaki görüşmeleri sırasında, CHP milletvekilleri, başbakanlık yapmış Necmettin Erbakan'ın cezasını evinde çekmesine karşı çıkmadıklarını, ancak kişiye özel düzenlemenin doğru olmadığını belirtti.
KAYIP TRİLYON DAVASI
Refah Partisi'nin kapatılmasının ardından, mart 2002'de Ankara Cumhuriyet Savcılığı, genel merkez tarafından il teşkilatlarına dağıtılmayan paraların, dağıtılmış gibi gösterilerek makbuz kesildiği iddiasıyla dava açmıştı. Ankara Dokuzuncu Ağır Ceza Mahkemesi, kamuoyunda 'kayıp trilyon' davası diye bilinen davada, kapatılan RP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ı 'evrakta sahtekarlık' suçundan 6 mart 2002'de 2 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum etti. Davada, Erbakan'ın yanı sıra kurucu üyeler ve il başkanları 'yolsuzluk ve zimmete para geçirmek' suçuyla yargılanmış, 69 RP'li mahkûm olmuştu.
Teklifin tümü üzerinde söz alan CHP Malatya milletvekili Muharrem Kılıç, Erbakan'a yönelik bu uygulamadan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ile kapatılan RP'nin birçok yöneticisinin de yararlanacağını öne sürdü.
Erbakan'ın cezasının infazının sürekli olarak ertelendiğini, bunun, ceza sistemine olan güveni azalttığını ifade eden Kılıç, ''siyasi partilere hazine yardımları, sermayenin etkisinde kalmasın diye veriliyor, bu paralar hortumlansın diye değil'' dedi.
ANAVATAN Partisi Malatya milletvekili Süleyman Sarıbaş da, ''acaba başkaları bu parayı ödememek için Erbakan'ı mı kullanıyor. 'Erbakan bu parayı ödesin, biz de bu parayı ödemekten kurtuluruz' diye düşünüyorlar'' dedi.
AKP Isparta milletvekili Recep Özel ise, ''milletvekili transfer ederek grup kurup, hazine yardımı almak hortumlama değil midir?” diyerek tepkisini gösterdi.
CHP ve ANAVATAN Partisi milletvekilleri, devletin 11 trilyon civarındaki alacağının da mutlaka tazmin edilmesi gerektiğini vurguladı.
AKP milletvekilleri ise, 11 trilyonluk hazine alacağının mutlaka devlet tarafından tahsil edileceğini, bunun da yasalarla güvence altına alındığını söyledi.
'Teslim ol' davetiyesi
Necmettin Erbakan, hakkında, ‘kayıp trilyon’ davasında verilen hapis cezasının infazının beşinci kez ertelenmesi için avukatları aracılığıyla Edremit Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurmuştu.
18 ocakta Edremit Cumhuriyet Savcılığı, 'Kayıp trilyon' davasından kesinleşmiş 2 yıl 4 ay hapis cezası bulunan Necmettin Erbakan'a 'teslim ol' davetiyesi göndermişti.
Erbakan'ın aldığı hapis cezasının infazı, son olarak 14 temmuz 2005 tarihinde ertelenmiş, süre 14 ocak cumartesi günü sona ermişti.
Refah Partisi'nin kapatılmasının ardından, mart 2002'de Ankara Cumhuriyet Savcılığı, genel merkez tarafından il teşkilatlarına dağıtılmayan paraların, dağıtılmış gibi gösterilerek makbuz kesildiği iddiasıyla dava açmıştı.
Ankara Dokuzuncu Ağır Ceza Mahkemesi, kamuoyunda 'kayıp trilyon' davası diye bilinen davada, kapatılan RP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ı 'evrakta sahtekarlık' suçundan 6 mart 2002'de 2 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum etmişti."
Kaynak: CNNTürk
utanmadan yalan söylüyorsunuz yahu yüzünüzde kızarmıyor.
Merhum Adnan Menderesi idam eden, Merhum Turgut Özal ı zehirleten ve Merhum Prof. Dr. Necmettin evine hapseden Partiyi mi bana öneriyorsun?
Yani ne demeye çalışıyorsun? İmamoğlu da seçim öncesi istanbula ağırlığını koydu, N'oldu sonra? Her şey çok güzel oldu, değil mi? Sürekli chp nin propagandasını yapmak zorundamısın?