Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Önemli Açıklamalarda Bulundu

Koronavirüs Bilim Kurulu üyeleri, Sağlık Bakanı Koca başkanlığında saat 17.00'de Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde bir araya geldi. İlk kez Ankara dışında yapılan Bilim Kurulu toplantısının ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açıklama yaptı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Önemli Açıklamalarda Bulundu

Sağlık Bakanı Koca’nın satırbaşları şöyle;

Koronavirüs Bilim Kurulu'nun Ankara dışında toplanması sıradan değildir. 3 gün önce İstanbul'da vaka sayılarının Türkiye'nin %40'ına ulaştığını açıkladım. Hekim ve hemşirelerden ambulans şoförlerimize kadar bütün sağlık çalışanları teyakkuzdayız. Son 7 günde ortalama vaka artışı geçen ayın ortalamasından %85 fazladır. Oran 16.5 milyon nüfusla birlikte düşünüldüğünde korkutucudur. Artış İstanbul'a gidiş-gelişlerin fazla olduğu şehirlerde de yüksektir. Balıkesir ve Tekirdağ'da %95, Düzce ve Bilecik'te %99 .... Sadece sayılan iller değil, tüm Türkiye İstanbul'un temaslısıdır.

Gelişme salgınla mücadelede 83 milyonu ilgilendirmektedir. İstanbul'da durumu kontrol altına alamazsak salgın baş edilebilir olmaktan çıkacaktır.

Bu duruma neler yol açtı? İstanbul dünyanın en kalabalık kentleri arasında 14. sırada. Mesafe kuralına uymayı zorlaştıran bir şeyi iç içe yaşıyoruz. Virüsün yayılmasına çok elverişli hayat şartlarına sahibiz. Kışı burada geçirmek üzere yoğun dönüşler oldu.

SALGINLA SAVAŞTA DİSİPLİNE VE UZUN SÜRELİ BAŞARIYA İHTİYACIMIZ VAR

Kurallara uyumun azalmasıyla birlikte İstanbul'da salgın hızla tırmandı. Karşılaştığımız ve tüm ülkeyi riske atacak durumun tarifi budur. Salgınla savaşta disipline ve uzun süreli başarıya ihtiyacımız var. Kurallara uyabilmek için baş etmekte en çok zorlandığımız engel kalabalıktır. Sosyal mesafe kuralının uyguluanabilir hale gelmesi pek çok durumda şartların iyileştirilmesine bağlıdır. Geçtiğimiz 6 gün boyunca bu konuda çalıştık. Sorun teşkil eden konuları ele aldık. Toplu taşıma, pazar yerleri, alışveriş ortamları ve çeşitli kent ortamlarında kurallara uyulması için planlamaya gidilmesin. Toplu taşıma, pazar yerleri, alışveriş ortamları ve çeşitli kent ortamlarında kurallara uyulması için planlamaya gidilmesini istedik. Toplu taşımaya ek seferler konması, kamu kurumlarında OSB'ler dahil özel sektörde iş saatlerini yine sosyal hareketlilik temasını azaltacak şekilde yeniden düzenlenmesi ele alınan konular arasındadır.

"İSTEDİĞİMİZ TEMASI 3'TE 1'İNE İNDİRMENİZDİR"

Sosyal mesafenin korunamadığı toplu ulaşım en büyük risk kaynaklarındandır. Hareketlilik şu an olduğu gibi devam ederse bu durumda artış 1'ken 2, 2'yken 4 şeklinde olmayacak, 1'ken 3, 3'ken 9 şeklinde tam bir tırmanış olacak. Çünkü virüs bir kişiden ortalama 3 kişiye bulaşıyor. Çözüm artışın nedenini kontrol altına almaktır. Hareketliliği azaltmaktır. Virüs 1 kişiden ortalama 3 kişiye ulaşıyorsa biz de hareketi ve teması 3'te 1'ine indireceğiz. Dışarı çıktığımızda 3 yere uğruyorsak bunu 1'e indireceğiz. Günde 3 kişiyle görüyorsak 1 kişiyle görüşeceğiz. İsteğim, hareketi ve teması 3'te 1'ine indirmenizdir. Kendimizi disipline sokalım. Sonsuza kadar değil, salgını kontrol altına alana kadar. Dışarıya 3 kere çıkmak yerine 1 kere çıkın derken hayatınıza sınırlama getirmenizi talep ettiğimin farkındayım.

"HAREKETLİLİĞİ VE TEMASI AZALTIN"

Eğer maske, mesafe, temizlik kuralına uymaya çalışmazsanız, hareketliliği azaltmaya çalışmazsanız sağlık çalışanlarımız yasal hakları olan izinlerini uzun süre kullanamayacak. Hareketliliği ve teması azaltın. Dışarı çıkmanız halinde tedbirden taviz vermeyin. İşverenlere sesleniyorum: esnek mesai sistemine geçiş için elinizden geleni yapın. Şartlarınız uygunsa vardiyalı çalışma sistemini tercih edin. Vardiya sisteminde risk azalır. Salgınla savaş, tek başına kurumların gücü veya hastanelerle kazanılamaz. Mecburiyetiniz yoksa dışarı çıkmayın. Zorunlu olmayan ziyaretlerden kaçının. Hastalığa yakalanmayı göze alacağınız ziyaretleri yapın. Zorunlu olmayan seyahatleri yapın. Kalabalık ortama girecekseniz bunun hastalığa yakalanmaya değip değmeyeceğini düşünün. Maskenizi çıkarmayın. Sosyal mesafe kuralına uymak mümkünden kurala uyun. Uymuyorsanız hastalığı göz ardı edecek kadar güçlü bir sebebiniz olmalıdır. Testi pozitif çıkanlar temaslılarını filyasyon ekiplerine eksiksiz bildirsin. Zorunlu olmadıkça akrabalarla bir araya gelmeyin. Zorunlu olmayan kutlama ve törenleri erteleyin. Sağlık sisteminde sistemin tıkanmasına yol açacak bir sorunumuz yok. Sağlık ordumuzla riske karşı organize olduk. 

"COVİD-19 SADECE KİŞİLERİN DEĞİL TOPLUMLARIN MARUZ KALDIĞI BİR HASTALIKTIR"

Her kapasitenin sonuçta bir sınırı vardır. Bu sınırı zorlamamak, tedbirleri uygulamanıza bağlıdır. Tedbirler hayattan mahrum kalmak anlamına gelmiyor. Hayatı mantıklı şekilde yönetmek anlamına geliyor. Mevcut şartlara karşı hareketliliği 3'te 1'e indirmektir. Biliyoruz ki Covid-19 sadece kişilerin değil, toplumların maruz kaldığı bir hastalıktır. Sağduyunuza güveniyoruz. İstanbul tüm yönetim brimleriyle harekete geçmiştir. Kararlı bir şekilde bizimle beraber olursanız salgını geriletmeyi başaracağız. Başta İçişleri Bakanlığımız ve teşkilatımız olmak üzere, Sayın Valimiz ve yerel yöneticilere teşekkür ediyorum. Bu gece Mevlid Kandili, kandilinizi tebrik ediyorum. Yarın Cumhuriyet'i kuruyoruz, kutlu olsun. 

SORU CEVAP

Özellikle son dönem bahsettiğim şekliyle Türkiye'nin ortalama vaka sayısının %40'ının İstanbul'da olduğunu söylemiştim ve her geçen gün ağır hasta sayımızın arttığını da biliyoruz. İstanbul'da bildiğiniz gibi sağlık altyapımız çok güçlü. Ciddi bir yatak kapasitemiz söz konusu. Özellikle son dönem 7 bine yakın yatak ilave söz konusu oldu. Yeni hastaneler devreye girdi. Şu dönemde bu anlamda bir sorun olmadığını söyleyebilirim. İstanbul'da toplam yatak sayımız 48 bine yakın, yoğun bakım yatak sayımız ise 9 bine yakın. Şu an İstanbul'da servis yatak doluluk oranımız %55. Yoğun bakım doluluk oranımız ise %66. Bu erişkin yoğun bakım yatakları. Solunum cihazları için dolunum oranı ise %33. 9 binin %34'ü şu an boş. Yani 3 bin yatağın boş olduğunu söyleyebilirim. Hem üniversite hastanelerimizle, hem vakıf hastanelerimizle, hem de özel sektörle görüşmeler yaptık. Özel sektör bundan sonraki süreçte özellikle %25'ini ayırmak şeklinde bir yaklaşım oldu. Ama bu vaka sayısının 2 veya 3 katına çıkması durumunda farklı tablolar karşımıza çıkabilir. Salgın sadece sağlık bakanlığının çözebileceği bir sorun değil. Kamu kurumları olarak, devlet olarak, bakanlıklar olarak üzerimize düşeni yaptığımızı ve yapmaya çalıştığımızı ifade etmek istiyorum. Vatandaşımızın da maske, mesafe ve temizlik noktasında çok hassasiyet göstermemiz, kalabalık ortamlara karışmamamız, eve de misafir almadan bu dönemde teması azaltan bir yaklaşım içerisinde olmayı önemle istiyoruz.

KISITLAMA SÖZ KONUSU OLACAK MI?

Özellikle partiler anlamında, gece 12'den sonra müzikli ortamların yasaklandığını biliyoruz. Bunun daha erken saatlere çekilmesiyle ilgili Bilim Kurulu'nun bir önerisi oldu. Önümüzdeki günler bu doğrultusunda İçişleri Bakanlığımız bir öneri yapmış olur.

İMAMOĞLU'NUN DAVET EDİLMEDİĞİ İDDASI

Bu toplantı bir pandemi toplantısı değildi. Bu toplantı bir İl Hıfzısıhha Kurulu toplantısı da değildi. Bu toplantı, sağlık teşkilatımızla ilçe sağlık müdürlerimizin ve başhekimlerimizin katıldığı İstanbul'un durumunu, hastane kapasitelerini ve filyasyonu değerlendirme toplantısıydı.

Bu 1 hafta boyunca İstanbul'da olmam nedeniyle devamında yerel yöneticiler dahil, üniversiteler dahil olmak üzere birtakım toplantıları da yapmak üzere de plan yapılmıştı.

İstanbul'da ilçe, belediye başkanlarıyla görüşüp büyükşehir Belediye Başkanı'yla görüşmeme durumu olabilir mi?

Büyükşehir Belediye Başkanımız bu arada bir rahatsızlığı oldu. Tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

AŞI ÇALIŞMALARINDA SON DURUM

16 yerli aşımızın çalışması devam ediyor. Bu aşılardan faz çalışmasına, insan çalışmasına çok yakın olan 3 tane aşı olduğunu daha önce söylemiştim. Bugün özellikle bizim ida dediğimiz deneysel araştırma laboratuvarımızı da bugün ziyaret ettim. Bu aşıların çalışmalarının yapıldığı bir yer. Hafta sonu için sterilize ve standardizasyon çalışmaları bitecek 1 aşı için. İstenen şekilde tamamlanırsa gelecek hafta muhtemelen ilk insan uygulamaları başlayabilir. Ama ondan önce 5 gün karantinaya alım süreci var ve bununla ilgili muhtemelen gelecek haftaya karantinaya alım süreciyle birlikte ilk insan uygulaması başlayacak. Yurt dışından faz-3 çalışması yapılan iki aşı var. Serhat Hocam yakından takip ediyor. Ben genel olarak söyleyebilirim ki şu ana dek ciddi bir yan etki yok. Muhtemelen kasım sonunda bağışıklıkla ilgili bir bilgimiz olur. Aralık ayında virülansı azaltılmış olan Çin aşısıyla ilgili eğer istediğimiz şekilde sonuç alınırsa 5 milyon aşı uygulanmış olacak. Bizim aşımız da muhtemelen nisan ayı itibarıyla devreye girer diye düşünüyoruz her şey normal giderse. O zaman dek en az 3-4 aşının devreye gireceğini tahmin ediyorum.

SERHAT HOCA: 3-4 hafta önce başladı Çin aşısının çalışmaları. Önce sağlık personelinde başlandı. 500'ü geçti aşılanan kişi sayısı. Bu aşı dünyanın değişik ülkelerinde faz-3 çalışmaları devam ediyordu. Brezilya'da da önemli bir sorun yok. (Pfizer aşısı) Onda rakam daha kısıtlı. Planlandığı gibi gidiyor. Yıl sonuna doğru birkaç aşı için erken ruhsatlanma olacak gibi duruyor.

SEYAHAT KISITLAMASI OLUR MU?
Şu an böyle bir kısıtlama düşünmüyoruz. Özellikle alınması ve uyulması gereken tedbirlere uyum gösterme noktasında bir kararlılık içerisinde olursa biz bunun üstesinden geliriz. Bunu 1.5 ay öncesinde Antep'te, Diyarbakır'da, Urfa'da, Mardin'de, Batman'da, Ankara'da yükselmişti. Benzer tedbirleri alarak sonuç aldık. Ankara bu tedbirlerle geriledi.

TEST SONUÇLARININ HIZLI ÖĞRENİLMESİ MÜMKÜN MÜ?

Testlerin erken sonuçlanması son derece önemli. Erken sonuçlanmasıyla birlikte aynı gün filyasyonu yapmak istiyoruz. Eğer bunu gerçekleştiremezsek o zaman diliminde pozitif olabilme ihtimali olan kişini bulaştırdığı söz konusu olur. Bunun için başarılı olmak açısından öncelikle testlerin en erken dönemde sonuçlandırmamız gerekiyor. İstanbul'da da test kapasitesini çok artırdık. Şu an 60 binin üzerinde test yapıldı. Şu an 37 saatten 27 saate inmiş durumda. Biz bunu ortalama 8-10 saate indirmek istiyoruz, numunenin alındığı zaman diliminden itibaren. Bundan sonraki süreçte şöyle bir durum da söz konusu olacak: Numune alındığından itibaren 4 saatten sonra 20 saatlik zaman diliminde HES kodunda kısıt getirmiş olacak.

O dönem eğer ne kadar uzarsa, bulaştırılıcılığı söz konusu olduğu için, bu bulaştırılıcılığı azaltmak açısından, 4 saatten sonra 20 saat boyunca HES koduna riskli olarak işlenmiş olacak. O kişinin ulaşım ve benzeri seyahat dahil olmak üzere riskli görünerek kısıtlama yapılmış olacak.

GRİP AŞISI TEMİNİ

Grip aşısı bir sonraki yılın aşısı, bir yıl önceden sipariş edilir. Dünyada aşı arzı %20 oranında arttı. Yani herkesin aşı yaptırma imkanı zaten mümkün olamaz. Bizde ise bu anlamda 1 milyon 350 bin bir sipariş vermiştik. Bazı ülkelerin daha yüksek dozda aşı temin ettiği söylenir. Mesela Almanya: 26 milyon. Ama geçen yıl Almanya'nın yaptırdığı aşı 21 milyon. Yani %30'u geçmiyor. İngiltere 30 milyon bu yıl temin etti. Ama geçen yıl İngiltere'nin temin ettiği aşı 25 milyon. Oran olarak %20. Biz 2.2 milyon temin ettik. Şimdi 3 milyonun üzerinde temin etme çabası içerisindeyiz. Diğer ülkeler en fazla %30 artış şeklinde oldu. TEB ile ilgili söylediğiniz, ortada olmayan bir aşının olduğu ifade edildi, çok net söylüyorum. Bu aşıyla ilgili firmalarla başından beri görüşüldü ama ortada bir aşı yoktu. Ruhsatlı olan aşıyı herkes getirebilir. Türkiye'de ruhsatı olmayan aşıyı Halk Sağlığı alabilir. Ama ortada olmayan bir aşıyı pazarlamasınlar. Aşıyı elde etmek, temin etmek için de ilk günden itibaren yoğun bir çaba içerisinde olduğumuzu bütün vatandaşımız bilsin. Emin olun, parasına da bakmıyoruz.

Kimlere aşının yapılacağı konusuyla ilgili Ateş Hocam bilgiyi vermiş olsun. Elimdeki kağıt, kimlere öncelikle aşı yapılması gerektiğinin tespiti.

BİLİM KURULU ÜYESİ ATEŞ KARA, "Grip aşısının üretimi genellikle eylül-ekim ayında planlanır. Aralık-ocak aylarında DSÖ ve ABD'nin ağırlıklı olarak belirlemesiyle hangi suçların olacağı öne çıkar. Ocak ayı gibi, en geç şubatta o suçlar firmalara teslim edilir. Geçen sene de, bu sene de tespitte gecikme oldu"

"TÜRKİYE'DE İSTEKTE BULUNDU"

Türkiye'nin son 4-5 yıllık kullanımı 1 milyon doz civarında. Mart ayından itibaren daha fazla aşı için Türkiye''de de istekte bulunuldu. Her ülkeye kendi istediği kapasitenin belli kısmı belli dönemler halinde geliyor. Türkiye'ye ilk gelen dozun 300 bin doz civarı geleceği söylenmişti. 380 bine artırıldı. Hastalığın karşılaşma riski, ağır geçirme ve kayıp olma riskine göre bir plan yapıldı. Çok çok yüksek riskliler ilk etapta belirlendi ve aşı onayı çıkan kişiler oldu. Gebeler vardır, gerçekten riskleri yüksektir. Bu dönemde onlar yok ama bir sonraki dönemde. Kasım ayının ortasına-sonuna kadar aşının uygulanma şansı da var. Yaş birinci faktör. 65 üstü ve 2 yaş altı çok riskli. İlave hastalık ikinci faktör. Bir sonraki basamakta riskin aşağıya inmesi söz konusu olacak. Aşılar geldikçe de bu şekilde ilerleyecek.

"ÖNCELİKLE SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZI AŞILAYACAĞIZ"

En önce en hassas olanınızı korumanız gerekiyor. Doz gelecek ama elinize gelmeden zorunlu olarak böyle en hassaslara başlandı. Sağlık çalışanlarımızı aşılayacağız özellikle. Önümüzdeki hafta riskli alanda çalışan sağlık çalışanlarımızdan başlamış olacağız. Altı maddenin ilk 2'si sağlık çalışanları ile gebeler. Bağışıklık haritasını 1.5-2 ay içerisinde sürekli tekrarlamak istiyoruz. Geçen hafta başlandı ve sanırım bağışıklık haritasıyla ilgili hane halkı tespit edilmişti. Gelecek hafta bitmiş olur. Hem genel hem de il il açıklamak mümkün olacak.

Yurt dışı - yurt içi uçuşlar dahil olmak üzere HES uygulamasının zorunluluğu getirdik. Her geçen bu uygulamayı yaygınlaştırma çabası içerisinde olacağız. Hareketliliğimizi en az 3'te 1 oranında azaltmamız gerekiyor çünkü en az 3 kişiye bulaşıyor.

OKULLARIN AÇILMASI

Okullarla ilgili şu an ciddi bir artışın olmadığını biliyoruz. Toplumun genelinden farklı bir artış yok. Önümüzdeki günler salgının seyriyle birlikte diğer sınıfların kademli bir geçiş olması daha önce konuşulmuştu. Kademeli geçişin olup olmayacağı önümüzdeki dönem salgının seyri belirleyecek. İstanbul için şu an yeni bir kademe önerisinin olmadığını söyleyebilirim. Açılan sınıflarda da ortalamadan farklı bir durum yok. Tercihe bağlı ve 2+5 şeklinde bir eğitim sürüyor. Önümüzdeki haftalar Bilim Kurulu'nun kademelendirmeyi devam ettirme şeklinde bir önerisi yok.

Güncelleme Tarihi: 28 Ekim 2020, 21:06

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner137