Cumhuriyet tarihi boyunca Doğu Anadolu Bölgesi’ne yapılmış en büyük özel sektör yatırımları arasında yer alan Seza Çimento, ihracatta büyümeye devam ediyor. 2021 yılında toplam 600 bin tonun üzerinde çimento ve klinker ihracatı gerçekleştiren Seza Çimento, 2022 yılında da ihracattaki atağını sürdürmeyi planlıyor.

CANSU AÇIK: İHRACATTAKİ ATAĞIMIZLA ÜLKEMİZ İÇİN DAHA FAZLA KATMA DEĞER YARATIYORUZ

Pandemi koşullarına rağmen ihracatta başarılı bir yılı geride bıraktıklarını söyleyen Seza Çimento Uluslararası İlişkiler ve Dış Ticaret Direktörü Cansu Açık, “2021 yılı, tedarik zincirinde lojistik nedeniyle yaşanan kırılmaların devam ettiği, başta ham madde, enerji ve navlun fiyatları olmak üzere maliyetlerde ciddi artışların yaşandığı bir yıl oldu. Tüm bunlara rağmen Seza Çimento olarak ihracattaki atağımızı sürdürerek, ülkemiz için katma değer yaratmaya devam ettik. 2021 yılında toplam 600 bin tonun üzerinde klinker ve çimento ihracatı gerçekleştirdik. 2022 hedefimizi ise yüzde 30’un üzerinde artışla 800 bin ton olarak belirledik” dedi.

“AVRUPA PAZARINA BELÇİKA İLE GİRİŞ YAPTIK”

Seza Çimento’nun ihracat pazarları hakkında bilgi veren Cansu Açık, “Türk çimento sektörünün en genç firmalarından biri olan Seza Çimento olarak üretime başladığımız günden itibaren ihracata özel bir önem verdik. Bu nedenle de ihracat ağımızı her geçen yıl genişlettik. Şu anda Güney Amerika, Batı Afrika ve Orta Doğu başta olmak üzere geniş bir coğrafyada, 22 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Hedeflerimiz arasında yer alan Avrupa pazarına 2021 yılında Belçika ile giriş yaptık. Bu yıl da başta Avrupa ve Amerika pazarı olmak üzere ihracat yaptığımız ülke sayısını artırmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Açık şöyle devam etti; “2022 yılında pazarımızı genişletirken, ihraç ettiğimiz ürün çeşitliliğini artırmayı da kendimize hedef olarak belirledik. İhracatımızın büyük bir kısmını klinker oluşturuyor. Bu yıl çimento ihracatımızın payını yükselteceğiz. Ayrıca geçen yıl ilk kez gerçekleştirdiğimiz açık çimento ihracatını bu yıl da sürdürmeyi planlıyoruz.”

“SINIRDA KARBON DÜZENLEMESİ TÜRK ÇİMENTO SEKTÖRÜ İÇİN ÖNEMLİ BİR FIRSAT”

Çimento sektörünün Sınırda Karbon Düzenlemesi’nin geçiş sürecinde yer alan beş öncelikli sektör arasında yer aldığını hatırlatan Açık, “Avrupa’da bazı ülkelerdeki çimento fabrikaları geçiş süreci olan 2023 yılını beklemeden üretimlerini azaltmaya başladı. Bu durum, coğrafi konumumuz ve ürün kalitemizin sağladığı avantajlar nedeniyle ülkemize yönelik talebi artırdı. Eğer bu süreci doğru değerlendirir, çevreye duyarlı üretim gerçekleştirebilirsek önümüzdeki süreçte çimento sektörü olarak dünya genelindeki etkinliğimizi daha da artırabiliriz” açıklamasında bulundu. Cansu Açık, Seza Çimento’nun, AB ülkeleri için belirlenmiş yasal sınırların çok altında toz emisyon değerleriyle üretim yaptığını da sözlerine ekledi.

“YAKIT VE ELEKTRİK MALİYETLERİ SEKTÖRÜN KARLILIĞINI DÜŞÜRÜYOR”

Çimento sektörünün üretimde ithalata bağımlılığının yüksek olması nedeniyle kur kaynaklı maliyet artışlarından ciddi ölçüde etkilendiğini ifade eden Cansu Açık, sözlerini şöyle tamamladı; “Sektörün maliyet bileşenlerinin yaklaşık yüzde 80’i yakıt ve elektrik maliyetlerinden oluşuyor. Üretimde yoğun olarak kullanılan yakıtların yüzde 92’si ithal ediliyor. Kurlardaki artışın üretimde oluşturduğu ciddi maliyet artışları, son tüketiciye yansıtılamadığı için de sektörde karlılık oranı düşüyor. Ancak çimento sektörü tüm zorlu koşullara rağmen üretmeye ve ihracata devam ediyor. Biz de Seza Çimento olarak bu süreçte enerji maliyetlerimizi düşürmek ve karbon ayak izimizi daha da azaltmak amacıyla yenilenebilir enerji alanına yatırım yapıyoruz. Şu anda Elazığ’ın en büyük öz tüketim güneş enerjisi santralini kurmaktayız. Bu yılın ilk çeyreğinde devreye girmesini planladığımız proje ile fabrikamızın enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 30’unu güneşten karşılayacağız.”