Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye, İstanbul Sözleşmesi'nden ayrıldı. 11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açılan ve bu yüzden İstanbul Sözleşmesi olarak anılan Sözleşme, 8 Mart 2012'de Resmi Gazete'de yayınlanmış, Ağustos 2014'te yürürlüğe girmişti. İstanbul Sözleşmesi, 12 bölüm ve 81 maddeden oluşuyordu.

İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılınılması akıllara “Anadolu Soruyor” programını getirdi.

AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş’un 2020 yılının temmuz ayında konuk olduğu “Anadolu Soruyor” programında Kanal Fırat Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık, Numan Kurtulmuş’a İstanbul Sözleşmesi’ni sormuştu.

Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili en net açıklamaları ilk defa bu programda yapmış ve İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasını gerçekleten yanlış olduğunu belirtmiş ve sözleşmeden çekilebilineceğinin ilk sinyallerini vermişti.

KURTULMUŞ: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN İMZALANMASI GERÇEKTEN YANLIŞTI

Numan Kurtulmuş, “Ben İstanbul Sözleşmesi’ni defaatle okumuş, İngilizce’sini okumuş, üzerinde çalışmış birisi olarak söylüyorum; İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanması gerçekten yanlıştı. 2011 yılında İstanbul’da imzalandı. Türkiye 2012’nin Kasım ayında bunu parlamentoya getirerek yasalaştırdı. 2014’de de 10 ülkeye bu sözleşmeye imza atan ülke sayısı 10 ülkeye çıkınca 2014’de de İstanbul Sözleşmesi Uluslararası bir hukuk metni haline getirildi” ifadelerini kullanmıştı.

KURTULMUŞ: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ EVET YANLIŞ BİR ŞEYDİR BUNU ÇOK AÇIK SÖYLÜYORUM

Sözleşmede yer alan özellikle Türkiye ile uyuşmayan iki konuya dikkat çeken Numan Kurtulmuş, “Bu metnin içerisinde 2 tane önemli husus var. Dikkat çekmemiz gereken ve bizimle asla uyuşmayan. Bunlardan birisi toplumsal cinsiyet meselesi. Bir de cinsel yönelim tercihi. Bunlar ve başka şeyler de var ama bu 2 meselenin tam da bu LBGT vs gibi marjinal unsurların ekmeğine yağ süren kavramlar olduğu ya da onların arkasında sığınılarak faaliyet yapabilecekleri alanlar olduğu görülüyor. Ayrıca da 2018 yılında da kadın erkek fırsat eşitliği komisyonunun bir alt konusu olarak burada İstanbul Sözleşmesi ile ilgili uygulamaların kontrol ve takip edilmesi konusunda hükümetlerin devreye girmesiyle ilgili bir alt komisyon oluşturuldu. Yine sözleşmenin içerisinde yer alan sözde namus, ahlak ve gelenek gibi, örf adet gibi konularla mücadele etmek hükümetlerin vazifesidir gibi bir kavram geçiyor. Bunlar asla kabul edilebilir hususlar değildir. Bir takım aile değerindeki zedelenmenin ortaya çıkması tek başına İstanbul Sözleşmesi’nden kaynaklanan bir şey değildir. Burada iki yanlışın içine düşmemek lazım. İstanbul Sözleşmesi evet yanlış bir şeydir bunu çok açık söylüyorum” şeklinde konuşmuştu.

KURTULMUŞ: AK PARTİ HER PLATFORMDA KADINLARIMIZIN ÖNÜNÜ AÇAN BİR PARTİDİR

Genel Başkan Vekili Kurtulmuş, “Milletimizin ve çoğu arkadaşımızın kanaati de bu noktadadır. İstanbul Sözleşmesi’nden dolayı bu tür çözülmeler oldu meselesi çok basite indirgeyici olur. Onun için onu bir tarafa koyarak ifade ediyorum. İstanbul Sözleşmesi olmazsa kadına karşı şiddet artar tezi de yanlış bir tezdir. Şu anda Türk Sistemi’nin içerisinde kadın erkek fırsat eşitliği. Bu başka bir konudur. Kadın erkek fırsat eşitliği bizim hem geleneklerimizin hem örfümüzün en temel meselelerinden birisidir. Hazreti Ali Efendimiz Malik Bin eşleri Mısır’a vali olarak gönderirken diyor ki ‘ey Malik bil ki insanlar ya yaradılışta eşindir ya dinde kardeşindir’ kadın erkek yaradılışta eştir. AK Parti hükümetleri de bütün uygulamaları içerisinde özellikle kadınların çalışma hayatının içerisinde var olabilmesi bakımından olağanüstü ön açıcı faaliyette bulundu. Bu faaliyetler yanılmıyorsam eğitim sistemimizin içerisinde yüzde 50’nin üzerinde yüzde 56’lara varan bir kadın istihdamı söz konusudur. Hakimlerimizin, savcılarımızın, hukukçularımızın yaklaşık yüzde 30’una yakını aynı şekilde kadınlarımızdır. Sağlık çalışanlarımızın önemli bir kısmı kadınlarımızdır. Kadınlarımızı her yerde siyasetin içerisinde en çok kadınların önünü açan parti AK Parti’dir. Bunda hiçbir tereddüt yok. Kadın erkek fırsat eşitliğinin önündeki her türlü engellerin kaldırılması başka bir konudur” ifadelerine yer vermişti.

KURTULMUŞ: KADINA KARŞI ŞİDDET BU TOPLUMUN KANAYAN BİR YARASIDIR

Programda kadına karşı yapılan şiddetede de dikkan çeken Numan Kurtulmuş, “Kadına karşı şiddet bu toplumun kanayan bir yarasıdır. Namussuzluktur, insanlık dışı bir davranıştır. Herhangi bir adam bırakın öldürmeyi, yaralamayı bir kadına eli kalkıyorsa o eli kırmak lazımdır. Bunda hiç sıkıntı yok. Bu el insani bir el değildir. Bunlarla ilgili de yasal düzenlemelerin aşağı yukarı önemli bir kısmı tamamdır. Yani İstanbul Sözleşmesi olmazsa Türkiye’de kadına karşı şiddet artar tezi de bir şehir efsanesidir. Yalan, yanlış bir propagandadır. Dolayısıyla sakin bir şekilde değerlendirmek zorundayız” demişti.

KURTULMUŞ: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN ÇIKILMASI YA DA BUNUN BİR DÜZENLEMEYLE REVİZE EDİLMESİ KONUSUNDA ÇOK CİDDİ BEKLENTİLER VAR

Kanal Fırat Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık, Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş’a İstanbul sözleşmesinin ayrılmak söz konusu olur mu diye de sormuş ve Numan Kurtulmuş ise “Türkiye’de bütün siyasi partilerin tabanlarında İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ya da bunun bir düzenlemeyle revize edilmesi konusunda çok ciddi beklentiler vardır. Bunun aileye zarar verdiği konusunda endişeler var. Siyaset şöyle bir şey değil; siyaset yukarıda bir alan ve halk ne düşünüyor diyen bir alan değil. Halkımız da böyle büyük bir beklenti varken AK Parti olarak biz buna duyarsız kalmayız. Nasıl usulünü yerine getirerek bu sözleşme imzalanmışsa; aynı şekilde usulü yerine getirilerek bu sözleşmeden de çıkılır” diye konuşmuştu.

VİDEO