Sağlığı Geliştirme ve Sigara ile Mücadele Derneği Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, “31 Mayıs Tütünsüz Bir Dünya Günü” dolayısıyla yayınladığı mesajda “Tütün ve tütün ürünleri kullanımı günümüzde toplumun her kesimini derinden etkileyen çok önemli bir halk sağlığı sorunudur. Tütün insan sağlığı kadar kalkınma için de önemli bir tehdittir. Sağlığı korumak, yoksulluğu azaltmak ve kalkınmayı teşvik etmek için tütün kullanımının etkin bir şekilde engellenmesi gerekir” dedi.

Prof. Dr. Yasemin Açık mesajında, “Tütünsüz Bir Dünya Günü”nün bu yıl ki temasının Dünya Sağlık Örgütü tarafından “Tütün: Kalkınma için bir tehdit" olarak belirlendiğine dikkat çekerek; “Tütün her bir birey ve toplum için önemli bir tehdittir. Tütün kullanımına bağlı olarak her yıl milyonlarca ölüm meydana gelmektedir. Önlem alınmadığı takdirde bu rakamın 8 milyona ulaşması beklenmektedir. Tütün kullanımına bağlı erken ölümlerin %80'i kalkınma hedeflerine ulaşmada zorluklarla karşılaşan düşük ya da orta gelirli ülkelerde gerçekleşmektedir. Tütün kullanımı kişileri ve toplumları yoksullaştırmaktadır, sağlıkta eşitsizliklerin derinleşmesine katkı sağlamaktadır. Bu çerçeveden bakıldığında tütün kullanımı insan sağlığını bozmasının yanı sıra yoksulluğu da artıran ve kalkınmayı olumsuz etkileyen bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Tütün, sonuçları itibari ile kalkınma için bir tehdit oluşturmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

Sağlığı Geliştirme ve Sigara ile Mücadele Derneği Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık tütün kullanımıyla mücadelede tütün kontrolünün önemli olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: “Tütün kontrolünün sağlanmasına yönelik yasal düzenlemeler, tütün kullanımından kaynaklanan sorunların azaltılmasında önemlidir. Bu anlamda etkin bir tütün kontrolü, sağlığı ve kalkınmayı geliştirir. Tütün kontrolü yoksulluk kısır döngüsünü bozabilir, açlığa son vermeye katkıda bulunabilir, sürdürülebilir tarım ve ekonomik büyümeyi teşvik edebilir ve küresel iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir adım olabilir. Tütün satın almak için harcanan para kişilerin; sağlık, eğitim, gıda alımı gibi başlıca temel gereksinimlerini gidermede kullanılabilir. Tütün ürünlerine uygulanan vergilerin artırılması, devletlerin herkese sağlık hizmeti hedefine ulaştırabilmesi için ek kaynak yaratabilir.

Ayrıca; tütün ürünlerinin alınmamasının bireysel düzeyde desteklenmesi, bırakmak isteyenlere yardım hizmetlerinin sunulması, pasif etkilenimden korunmak için tüm kapalı alanların %100 dumansız olmasına ilişkin yasal düzenlemeye sahip çıkılması gibi önlemler de son derece önemlidir” dedi.