Mardin’de Televizyonlarımız Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık’ında Yönetiminde olduğu Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından, “Uyuşturucu ile Mücadelede Basının Rolü" paneli düzenlendi.

Düzenlenen programa Vali Vekili Bahattin Çelik, Gazeteciler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

ÖZCOŞAR: BAĞIMLILIKLAR BİR TRAJEDİYE DÖNÜŞÜYOR

Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlene panelin açılışında konuşan Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar, “Uyuşturucu bağımlılığı, zevk almak için başlayıp kölelikle sonuçlanan bir serüvendir. Bildiğiniz üzere, modern düşüncenin insanı kutsamasının en belirgin sebebi akıldır. Ama modern zevk anlayışı, akılla başlayan ama aklın devre dışı bırakıldığı bir hikaye serüveni dönüşüyor. Bağımlılık ve bağımlı olduğu şeyden uzaklaşınca içine düşülen yolsuzluk, insanlara açıklanamayacak şeyler yaptırıyor. Sadece uyuşturucu bağımlılığı değil teknoloji gibi bağımlılıklar da bir trajediye dönüşüyor” dedi.

BURHAN: HİZMET ETMEK BİZİM TEMEL GÖREVİMİZ

Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan, “Medyanın bu konularda bilgi düzeyini artıran yayınlar yapması gerekir. Bizler Anadolu Yayıncılar Derneği olarak, bu konularda duyarlıyız. İççileri Bakanlığımızın desteğiyle bu tür projeler yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Anadolu medyası bu milletin özüdür, özetidir. Yerlidir, millidir bu topraklara bağlıdır. O yüzden bu topraklar hizmet etmek bizim temel görevimiz. Uyuşturucu, bütün dünyanın en fazla sorun etmesi gereken konulardan biridir. Bugün ilkokula kadar indiğinden bahsediliyor” diye kaydetti.

ÜRÜDÜ: ÇÜNKÜ GERÇEKTEN TEHLİKE BÜYÜK

Mardin Gazeteci ve Yazarlar Cemiyeti Başkanı Kadir Üründü ise, “6 yıl önce erkeklerde uyuşturucu kullanımı vardı, artık maalesef bayanlarımızda da uyuşturucu kullanımının olduğunu ve bunun da ciddi rakamlara ulaştığını hem gözlemliyoruz, hem gelen şikayetler, ulaşan fotoğraflar durumun ne derece vakim olduğunu gözler önüne seriyor. Uyuşturucu kullanan genç kız ve genç erkeklerimizde oranın arttığını görüyor olmak şahsen beni gelecek adına oldukça ürkütüyor. Uyuşturucu kullanan bireyin bir şekilde iradesini ve beynini kiraya vermiş ya da satmış bir bireyden çok fazla bir farkı yok. Terör örgütleri ağına düşürmek istedikleri gençlerin beynini propagandalarıyla yıkar, uyuşturucu odakları da kendi emelleri için kullanacakları, ağlarına düşürmek istedikleri gençleri yok pahasına verdikleri uyuşturucuyla alıştırır sonra da adeta bir robot haline getirerek, her türlü kötü emellerine adeta esir düşürürler. Bölgemizde daha önce aşiret sistemi vardı, aşiretler vardı, Aşiret yapısının kendine münhasır bir hiyerarşisi, bir kültür düzeni, bir etikler silsilesi vardı. Söz konusu bu etikler silsilesi aynı zamanda toplumun örfi kültürüne hoş gelen ya da gelmeyen davranışlar olarak ayrılırdı. Bu örfi etikler silsilesi içinde uyuşturucu yoktu. Aşiretler seversiniz - sevmezsiniz, eleştirirsiniz belki ama kendi içinde iyi işleyen bir hiyerarşisi vardı. Toplumun örfüne, kültürüne uymayan ayıplı yönleriyle konuşulan bir birey olduğunda O birey aşiret hiyerarşisindeki ileri gelenler tarafından uyarılır ve olması gereken noktaya çekilirdi. Zira toplumun ayıpladığı davranışın içerisinde olan o birey bütün bir aşireti gölgelerdi ve bu aşiretin ileri gelenleri tarafından hoş karşılanmaz kötü bir örnek olmaktan çıkartılırdı.   Aşiretleri tu-kaka ettik, el birliği ile aşiret sistemini dağıttık ancak o aşiretlerin yerini dolduracak yeni bir sistem oluşturamadık. Mardin'de ciddi oranda bir genç nüfus potansiyeli var. Üzülerek ifade etmeliyim ki gençlerimizin önemli bir oranı modernitenin özentisi içerisinde, içi boşaltılmış her türlü kötü emellerde kullanılmaya müsait, içi boşaltılmış ciddi bir genç nüfusla karşı karşıyayız. Gençlerini yatırım yapmayan bir toplumun gelecekten beklentisi olamaz. İçi boşaltılmış, dejenere olmuş, çeşitli bağımlılıkların esiri olmuş gençler, yarınlarımız için hepimiz için çok ciddi bir kayıp olacaktır.  Dolayısıyla daha fazla geç kalmadan uyuşturucunun anlık mutluluğunun geleceği karartacak yıkımın acının ve ıstırabın adeta yumağı olduğunu çocuklarımıza gençlerimize anlatmalıyız. Gençlerimizin topluma yararlı birer bireyler olarak yetişmesi için hepimize görevler düşüyor. Bu görevlerin farkında olmalıyız, yarınlar için daha fazla geç kalmamak için İlköğretimden başlayarak lise ve üniversitelerimizde gençlerimize uyuşturucunun bir zehir olduğunu mutlaka anlatmamız gerekiyor, bunu hep birlikte yapmalıyız. Çünkü gerçekten tehlike büyük” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından panele geçildi.

Panelistler Emin Pazarcı, Mehmet Acet, Süleyman Basa, Hacı Yakışıklı ve Ercan Gürses tarafından “Uyuşturucu ile Mücadelede Basının Rolü” masaya yatırıldı.

VİDEO: