Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Rize’nin turizm potansiyelini çok önemsiyoruz. Bu potansiyelin en doğru şekilde yönetilmesi adına ne gerekiyorsa yapacağız" dedi.

Bir dizi ziyaret için Rize’ye gelen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, ilk olarak Rize valiliğini ziyaret etti. Buradaki ziyaretin ardından tarihi Rize kalesine çıkan bakan Ersoy, cuma namazının hemen ardından burada da çeşitli incelemeler gerçekleştirerek Rize Belediyesi’ne gitti. Rize Belediyesi’nde gerçekleşen toplantının ardından konuşmasını yaptı. Yapılan konuşmanın ardından yaylaları gezen Bakan Ersoy, iftar yemeği için merkeze gelerek iftarını yaptı. Yapılan iftar yemeğinin ardından atma türkü geleneğini 65 yıldır ürettikleriyle sürdüren Osman Efendioğlu’nun atma türkü performansı gerçekleşti.

İftar yemeğinin ardından konuşan Bakan Ersoy, "Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak yeşil ve mavinin buluşma noktası Rize’ye katkı sağlamak amacıyla sizlerle bir araya gelmiş bulunmaktayız. Öncelikli olarak Rize’ye geldiğim ilk andan itibaren samimiyetini ve coşkusunu esirgemeyen tüm Rizeli kardeşlerime teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Rize’nin en temel özelliği misafirine asla yabancılık hissi vermemesidir. Her gelende bunu çok güzel hissediyor. Şunu açık yüreklilikle söylemek isterim ki, Rize’ye gelen, bu coşkuya, heyecana ortak olan kendini evinde hissedecektir" dedi.

Rize’nin turizm potansiyelini önemsediklerini söyleyen Ersoy, "Gün içerisinde bazı ziyaretler gerçekleştirip, yürütülen çalışmalar hakkında bilgiler aldık. El birliğiyle kültür ve turizm alanında Rize’de neler yapmamız gerektiği konusunu tüm detaylarıyla masaya yatırdık. Rize’ye yapılacak çalışmalarla ilgili olarak hiçbir tereddüttünüz olmasın. Bu çalışmaların yanı sıra farklı bir noktanın daha altını çizmek istiyorum. Bildiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanımızın turizmi stratejik bir sektör olarak ilan etmesinin ardından, yeni bir yol haritası belirledik. Ülkemizin turizm potansiyelini en doğru şekilde yönetmek adına bazı radikal kararlar aldık. Bu değişim hamlesinin hemen ardından ise Türkiye turizm alanında rekorlar kırmaya başladı. Fakat turizmde her şeyin çok iyi gittiği bir dönemde, hiç hesapta olmayan yeni bir durumla, kovid-19 salgınıyla karşılaştık. Tüm sektörleri olumsuz etkileyen salgın turizm sektörüne de ciddi bir darbe vurdu. Bu süreçte sektörün en az şekilde etkilenmesi için bazı tedbirler aldık. Bu tedbirler sayesinde sektörün ayakta kalmasına sağladık. Şimdi önümüzde yeni bir dönem başlıyor. Yeni döneme ilişkin tüm hazırlıklarımızı tamamlamış bulunuyoruz. Her zaman ifade ettiğimiz gibi biz ülkemizin turizmini bir bütünlük içerisinde ele alıyoruz. Bu kapsamda Karadeniz’in de çok önemli bir yer teşkil ediyor. Biliyoruz ki Karadeniz’e gelen herkes doğal güzelliklerine hayran kalıyor, burayı asla unutamıyor. Bunun için Karadeniz’in, Rize’nin turizm potansiyelini çok önemsiyoruz. Bu potansiyelin en doğru şekilde yönetilmesi adına ne gerekiyorsa yapacağız. Rize’nin daha güçlü bir şehir olması için adına iş birliğimizi daha da arttırıp, daha büyük hedeflere odaklanacağız. Birçok yaylaları gezdim hiçbirine dokunulmamış olması beni çok sevindirdi. Karadeniz’de maalesef her yer bu durumda değil. Rize yaylaları iyi korunmuş. Doğayı koruyarak inşallah çok daha ileri seviyelere turizm açısından kültür açısından el birliğiyle getireceğiz" şeklinde konuştu.