2 çocuk annesi Yaşar Vural 55 yaşında. Kitap okuma alışkanlığını Muğla'dan 1,5 yıl önce Hatay'a taşındığında ilk gittiği mekan olan kütüphane sayesinde kazandı.

Kültür ve Turizm Bakanlığının Kütüphaneler Haftası dolayısıyla verdiği "Sıradışı Okurlar" ödülünü almaya hak kazanan Vural, kitap ve kütüphane sevgisini anlattı.

Vural, okumayı öğrenmeden önce de kitaplara ilgisinin olduğunu, okumayı öğrendikten sonra ise kitapları bırakmadığını vurguladı. Ortaokuldan sonra maddi imkansızlıklardan dolayı eğitimine devam edemediğini söyleyen Vural, kitap okumanın kendisi için bir tutku olduğunu belirtti.

Babasının verdiği yüzüğü  kitap alabilmek için sattı

Evinin her yerinde kitaplar olduğunu anlatan Vural, şöyle konuştu:

"Mutfakta, çamaşır makinasının üzerinde kitaplarım var. Olur ya birisi gelir, torunlarım geliyor, 'Bu evde kitap okunuyor' denilmesini isterim. Üç torunum var. En küçük torunum anaokuluna gidiyor. Okuma bilmiyor ama hikaye kitabı alıyorum. Resimlere bakıyor ve kitap sevgisini aşılıyorum. Çocuklarımıza en güzel hediye kitap hediye etmek."

Vural, gençliğinden beri harçlıklarını biriktirerek kitap aldığını, eşinin kendisine destek olmasına rağmen, kimi zaman zorluk da çektiğini vurguladı.

"Eşim para veriyordu. İki kitap okuma alma hakkım varsa, o bana yetmiyordu. Sıkıntı çekmiştim bir keresinde, kitap alamamıştım. Babamın bana hatıra verdiği bir altın yüzüğü, kitap alabilmek için sattım."

"Güzel bir bağımlılık"

Kütüphanelerle çok geç tanıştığını ve buna çok üzüldüğünü belirten Yaşar Vural, şunları anlattı:

"Kütüphaneyle 20, 30 sene önce tanışsaydım farklı olurdu. Şimdi her yerde kütüphaneler var. Kitaplar ve imkanlar bol. Bizim gençliğimizde böyle değildi. Yeter ki okumak istesin gençler. Benim gençlerimize tavsiyem, okumak nefes almaktır. Benim en iyi arkadaşım kitaplar. Lütfen siz de okuyun ve vazgeçmeyin."

Hatay'a yerleştikten sonra Kırıkhan Nuriye Ulviye Civelek İlçe Halk Kütüphanesine üye olan Vural, ilk zamanlar 3 kitap ödünç alıyordu. Ancak bu sayı ona az geliyordu.

"15 günde 3 kitap alma hakkım vardı ama daha fazlasını istedim. Kızımı, eşimi ve gelinimi de kütüphaneye üye yaptım. Onların adına da kitap alıyorum. 15 günde 12 kitap ödünç alıyorum. Bir ayda ortalama 20, yılda 200'ün üzerinde kitap okuyorum."

Kitap okurken başka ülkelere gittiğini, başka insanların hayatına girdiğini, onların yaşadıklarını hissettiğini belirten Vural, kitap okumayı "güzel bir bağımlılık" olarak nitelendirdi.

Başka bir hayat, başka bir dünya...

Arkadaşları ve dostlarıyla da vakit geçirdiğini ama okumanın dışında hiçbir şeyin kendisini tam olarak mutlu etmediğini söyleyen Vural, interneti de sadece kitaplardaki bilgileri araştırmak için kullandığını vurguladı.

"Sosyal medya çok büyük zaman kaybı. Belli bir şeyden sonra insanlar monotonlaşıyor. Eliniz devamlı telefonda kalıyor" diyen Vural, öğrenmenin sonunun olmadığından bahsetti.

Kütüphane alışkanlığı olmayanlara en azından bir defa kütüphaneden ödünç kitap almaları tavsiyesinde bulunan Yaşar Vural, "Gelsinler kütüphanede nefes alsınlar. Kütüphaneye girerim ve kitapları koklarım. Başka bir hayat, başka bir dünya. Beni mutlu eden bir yer burası" dedi.

Farklı türde kitaplar okuyor

Gezi, biyografi ve tarih kitaplarını okumayı çok seven Vural, hasta eşine bakmak zorunda olduğu için ilgi duyduğu araştırmacılığı ise istediği gibi yürütemediğini anlattı.

Türk, Amerikan ve Rus edebiyatının çoğu yazarının kitaplarını okuyan Vural, Maksim Gorki'ninin "Çocukluğum" kitabının kendisini çok etkilediğini, Türk edebiyatından Yaşar Kemal, Kemal Tahir, Fakir Baykurt ve Cengiz Dağcı'nın eserlerini de severek okuduğunu söyledi.