Muğla'nın Milas ilçesinde bulunan Beçin Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmalarıyla birçok eser gün yüzüne çıkarılıyor. Günümüze ulaşan tarihi yapılar restore edilerek turizme kazandırılıyor.

Kentte 1375 yılında yapılan Ahmet Gazi Medresesi, 2019'da tamamlanan restorasyonunun ardından müze olarak hizmet vermeye başladı.

Bölgedeki mezar taşlarının sergilendiği medresede, ilerleyen dönemlerde taş eserlerin de sergilenmesi planlanıyor.

"Burası Beylikler Dönemi'nin önemli bir yapısı"

Beçin Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Kadir Pektaş, Ahmet Gazi Medresesi'nin antik kentteki en görkemli yapılardan olduğunu söyledi.

Medresenin Ahmet Gazi tarafından inşa ettirildiğini belirten Pektaş, "Yapı uzun yıllar bakımsız durumdayken 2009'da hazırlanan restorasyon projesi kapsamında yapılarak daha sonra müze olarak ziyaretçilere açıldı. Burası Beylikler Dönemi'nin önemli bir yapısı. İki eyvanlı açık avlulu Selçuklu geleneğinde bir medrese. Giriş eyvanının karşısında medreseyi yaptıran Menteşe Beyi Ahmet Gazi'nin de bir türbesi var" dedi.

Arapça, Farsça, Osmanlıca kitabeler görülebiliyor

Pektaş, bölgedeki mezar taşlarının sergilendiği müzede ilerleyen dönemlerde taş eserleri sergilemeyi planladıklarını vurguladı.

Kentte Menteşe Beyliği, erken Osmanlı Dönemi ile Osmanlı Devri'nin geçiş döneminden mezar taşlarının bulunduğunu anlatan Pektaş, şöyle konuştu:

"Beçin Antik Kenti'ndeki arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan mezar taşları Ahmet Gazi Medresesi'nde sergilemeye başlandı. Kufi Sülüs Kitabeleri'nin yanı sıra dönemin karakterini yansıtan süsleme kompozisyonlarının yer aldığı mezar taşları burada sergileniyor. Türk taş işçiliğinin ve sanatının, mezar taşı sanatının en güzel örnekleri ziyaretçilerini bekliyor. Özellikle Beylikler Dönemi mezar taşları konusunda Türkiye'deki önemli müzelerden biri burası. Mezar taşlarında ölen kişilere ait bilgiler de yer alıyor. Çok çeşitli yazı fonları ile karşılaşıyoruz."

Pektaş, müzede sergilenen mezar taşlarında Arapça, Farsça, Osmanlıca kitabelerin de görülebildiğini belirtti.

"Müzenin Türkiye'de bir eşi daha yok"

Türk mezar taşlarıyla ilgili akademik düzeyde bilgi sahibi olmak isteyenlerin mutlaka kentteki müzeyi görmeleri gerektiğini vurgulayan Pektaş, şunları anlattı:

"Müzenin Türkiye'de bir eşi daha yok. Sergilenen eserlerde ölen kişilerle ilgili bilgilerin yanı sıra yüzyıllar öncesinden bize gönderdiği mesajlar da var. Dünya hayatının geçiciliği, ahiret hayatının kalıcı olduğu, dünyaya fazla bel bağlanmaması gerektiği gibi."

Mezar taşlarında ziyaret edenden bir dua beklentisi gibi bilgiler bulunduğunu anlatan Pektaş, Beylikler Dönemi mezar taşlarında dini kemerli, iç kısımlarında bitkisel kompozisyonların yer aldığı, süslemeli mezar taşlarının da dikkat çektiğini söyledi.

Mezar taşlarından bazılarında kitabeyi yazan kişilerin isimleri ve imzaları bulunduğunu belirten Pektaş, bu durumun da mezar taşlarında çok görülen hususlardan olmadığını vurguladı.

Sergilenen mezar taşlarının bu açıdan da önem taşıdığından bahseden Pektaş, bu nedenle Beçin Mezar Taşları'nın biraz daha özel olduğunu söyledi.