Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Ankara Saha Ofisi ile Elazığ STK Platformu işbirliğinde “Mülteci, Göç ve Uyum “ çalışmaları konusunda çalıştay düzenlendi.

Elazığ’da yaşayan Mültecilerle ilgili sorunların görüşülüp, istişarelerde bulunmak üzere düzenlenen çalıştaya, Elazığ’da STK temsilcileri de katıldı.

PEKER: MÜLTECİ ARKADAŞLARIMIZIN YAŞAMIŞ OLDUKLARI SIKINTILARI DİLE GETİRECEĞİZ

STK Dönem Sözcüsü Prof. Dr. Kenan Peker, “Görebildiğimiz kadarıyla STK’lar olarak özellikle ilimizde yaşayan mülteci arkadaşlarımızın yaşamış oldukları sıkıntıları dile getireceğiz. Bir mevcut durum tespiti yapacağız. Sonrasında da klasik anlam da güçsüz zayıf, fırsatlar ve tehditler dediğimiz swot çalışması belki de resmi olmayacak ama bu kapsamda önerilerimiz nedir? Bu değerli arkadaşlarla birleşmiş milletler mülteciler yüksek konseyi ile birlikte neler yapabiliriz. Bugün kısaca bunu karşılıklı sevgi, saygı çerçevesinde en önemlisi de empati kurarak birlikte tartışacağız" dedi.

ATLI: HEPSİ YASAYA UYGUN YAŞAMAYA ZORUNLU HALE GETİRİLMİŞ DURUMDADIR

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Ankara Saha Ofisi Müdürü Akif Atlı, " Çeşitli yerlerde ofisimiz vardır. Bunlardan bir tanesi ise Ankara’dadır. 50 ilden sorumludur. Elazığ’da bunlardan bir tanesidir. Türkiye’deki 4 milyon mültecinin yaklaşık 1 milyonu bizim bölgemizde yaşar. Elazığ’da 20 bin civarında mülteci olduğu tahmin ediyoruz. Kayıt güncellemesi devam ediyor olmasından dolayı kesin sayı söyleyemedim. Başka illerle karşılaştırıldığında sayı küçük görünebilir. Mersin’de 300 bin, Konya’da yaklaşık 150 bin, Ankara 120 bin, Kayseri’de 100 bin mülteci vardır. Antep ve Urfa’da 350 binden fazla, İstanbul’da 500 bin civarında olduğu varsayılıyor. Herkes tanımadığına, duymadığına ilişkin hikayelere inanmaya daha temayüllü oluyor. Mültecilerin ellerini kollarını sallayarak gezdikleri, istediklerin üniversiteye kayıt oldukları, harç ödemedikleri, dükkan açma konusunda serbest oldukları, ruhsat alma zorunluluğu olmadığı, vergi vermek zorunda olmadıkları gibi hikayeler dinliyoruz. Türkiye’de yasa herkese uygulanır. Hükümet, belirli bir müddet belirli toplum guruplarına daha toleranslı davranmış olabilir. Bu sürekli olacak değildir. Normalde mültecileri bir ilde ikamete mecbur edilirler. Yani o ilde olduğunu göstermek üzere idareye imzaya giderler. Bazı yerlerde haftada bir bazı yerlerde ayda birdir. Geçici koruma altındaki Suriyelilerde bu bir müddet yoktu. Şimdi bunların hepsi düzenledi. Hepsi yasaya uygun yaşamaya zorunlu hale getirilmiş durumdadır” şeklinde konuştu.