Hazreti Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicreti, İslam aleminde hicri takvimin başlangıcı olarak kabul ediliyor. Buna göre, hicri takvimin ilk ayı olarak kabul edilen muharrem ayının ilk günü yarın başlayacak.

Muharrem ayında oruç tutulup aşure pişirilerek dağıtılması ve Kerbela'da Hazreti Muhammed'in torunu Hazreti Hüseyin ile şehit olanların yad edilmesi, İslam toplumlarında önemli olaylar arasında yer alıyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Dr. Mehmet Nur Akdoğan, hicri takvimin "hicri şemsi" ve "hicri kameri" olmak üzere ikiye ayrıldığını vurguladı.

"Bu aylarda savaşmazlardı"

Hicri takvimin, Türkiye ve diğer İslam ülkelerinde dini günlerle ilgili esas alındığını belirten Akdoğan, bu takvimin ayın dünyanın etrafındaki dönüşü sırasındaki görünümüne ve büyüyüp küçülmesine göre hesaplandığını söyledi.

Akdoğan, ayın, dünyanın etrafındaki bir turunun bir aya eşit olduğunu anlatarak, şöyle konuştu:

"Dolayısıyla ay, dünya etrafında 12 defa döndüğü zaman bir 'kameri' yıl olur ve o da 354 veya 355 gündür. Miladi takvimde olduğu gibi kameri takvimde de ayların sayısı 12'dir. Bunlar muharrem, safer, rebiülevvel, rebiülahir, cemaziyelevvel, cemaziyelahir, recep, şaban, ramazan, şevval, zilkade ve zilhicce şeklinde sıralanırlar. Ayeti kerimede de işaret edildiği üzere bu ayların dördü 'haram aylar'dır. Bunlar recep, zilkade, zilhicce ve muharrem aylarıdır. Mekkeliler, haram ayları kutsal kabul ederler ve bu aylarda savaşmazlardı."

Hazreti Ali'nin teklifiyle hicret başlangıç kabul edildi

Mekke'de eskiden beri ay takviminin kullanıldığını hatırlatan Akdoğan, takvim başlangıcının sabit bir tarihinin olmaması dolayısıyla "Kusay'ın vefatı" ve "Fil Vakası" gibi bazı önemli olayların başlangıç kabul edildiğini anlattı.

Akdoğan, İkinci Halife Hazreti Ömer döneminde meydana gelen bazı olayların sabit bir takvim başlangıcı ihtiyacını ortaya çıkardığına dikkat çekerek, "Hazreti Ömer, sahabenin ileri gelenleriyle konuyu istişare etti ve Hazreti Ali'nin teklifiyle Hazreti Peygamber'in Mekke'den Medine'ye hicreti, takvimin başlangıcı olarak kararlaştırıldı. Takvimin ilk ayı olarak da 'muharrem' kabul edildi. Hicretin 17'nci (638) yılında kabul edilen ve hicret ile başlayan bu takvim, hicri takvim olarak meşhur oldu" dedi.

"Aşure Günü'nde oruç tutulması tavsiye edildi"

Hazreti Muhammed'in ramazan hilali görüldüğünde oruç tutulmaya başlanılmasını söylediğini aktaran Akdoğan, şöyle konuştu:

"Bu ibadetin kameri aylara göre hesaplanması gerektiğini açıkça söylemektedir. Aynı şekilde efendimizin oruç tutmayı tavsiye ettiği eyyam-ı bıyd (her ayın 13, 14 ve 15'inci günleri) de kameri takvime göredir. Gücü yeten kimselere farz olan hac da zilhicce ayında eda edilmektedir. Bayram, kandil gibi dini gün ve geceler de bu takvime göre belirlenir." 

Hicri takvimin ilk ayı olan muharremin yasaklanan, saygı duyulan, hürmet edilen gibi anlamlara geldiğini belirten Akdoğan, Hazreti Muhammed'in muharrem ayının onuncu gününe denk gelen Aşure Günü'nde oruç tutmayı Müslümanlara tavsiye ettiğini söyledi.