Mustafa Kemal Atatürk tarafından Kurtuluş Savaşı'nın başladığı 1919'da kurulan Türk Kızılayı'nın ilk aş ocağından, yaklaşık bir asırdır her gün binlerce kişiye sıcak yemek sağlanıyor.

Ankara'nın Ulucanlar semtindeki Dr. Cevat Naki Akkerman Aş Ocağı kazanlarında pişen yemekler, mobil araçlarla iftar için 17 ayrı noktaya dağıtılıyor.

Yıl boyu açık olan, sabah ve akşam sıcak yemek bulunan aş ocağından ihtiyacı olan herkes yararlanabiliyor.

“Aş evimiz 365 gün sıcak yemek vermektedir”

Aş Ocağı Müdürü Yavuz Korhan Coşkun, günde 15 bin kişiye dört çeşit yemek çıkardıklarını söyledi.

Yemekleri, aşevinden mobil araçlarla 17 ayrı bölgeye dağıttıklarını belirten Coşkun, "Yemeklerimizin tümü bağışçılarımızın katkılarıyla yapılmaktadır. Aş evimiz 365 gün sıcak yemek vermektedir. Ramazanda kapasitesini de dörde katlayarak devam etmektedir. Bağış durumumuza göre bir yemeğimizin et yemeği olarak çıkmasına özen gösteriyoruz." dedi.

“Yemekleri altı kazanda üç vardiya halinde pişiriyoruz”

Coşkun, 15 bin kişiye yapılan yemekler için günlük 2500 kilogram malzeme kullanıldığını, yemekleri altı kazanda üç vardiya halinde pişirdiklerini anlattı.

Kazanlarda pişirilen yemekleri sabah ve akşam dağıtım noktalarına gönderdiklerini ifade eden Coşkun, "Yemekleri altı kazanda üç vardiya halinde pişiriyoruz. Dağıtım saatlerimiz de değişiklik gösteriyor. Aş ocağımızdan sabah 11.00'de dağıtım yapıyoruz. Bunun sebebi de çocuklarımız, oruç tutamayan vatandaşlarımız ve engellilerimiz öğlen yemeği yemek durumunda kalıyorlar. Normal düzenimizi bozmadan öğlen dağıtımlarımız var. Diğer dağıtımlarımızı ise akşam iftar saatinde yapıyoruz." dedi.

Binlerce kişiye her gün yemek yapıyor

Türk Kızılay’ında 34 yıldır aşçılık yapan Köksal Boztaş, her gün binlerce kişiye yemek yapmanın iki kişiye yemek yapmaktan daha kolay olduğunu söyledi.

Boztaş, dört çeşit hazırladıkları yemeklerin yanında her bir aileye üç ekmek verildiğini ifade etti.

Yemekler için günlük 2500 kilogram fasulye ve 700 kilogram et kullandıklarını anlatan Boztaş, şunları kaydetti:

"Ben 34 senedir Kızılaycıyım. Her türlü afet, deprem, savaş ve sel durumlarında ihtiyacı olanlara yemek yaptım. İhtiyacı olan insanlara yemek yapmak çok farklı bir duygu çünkü yemek almaya geldiklerinde o insanların acılarını adeta yaşıyorum. Elimizden geldiği kadar ayrım yapmadan dağıtım yapıyoruz." diye konuştu.