Samsun'da 27 Şubat-5 Mart tarihleri arasında 100 binde 348,36 olan vaka sayısı, 6-12 Mart tarihleri arasındaki haritada 458,53'e yükseldi. Böylece Samsun bir kez daha en riskli il olarak zirveye oturdu. Şehirde vaka sayıları neden bir türlü düşmek bilmiyor? Bunun yanıtını bir seferde vermek mümkün değil ama Samsun'da yaşayan biri olarak izlenimlerimi paylaşabilirim. 

Karadeniz bölgesinin sahil şeridindeki en güzel illerinden biri Samsun. Son birkaç haftadır ise Türkiye’nin en kırmızı ili. Samsun’un neden açık ara en kötü tabloya sahip olduğunu anlamak ise aslında pek de zor değil.

BİZİ BU GÜZEL HAVALAR MAHVETTİ

Samsunlu biri olarak çok iyi biliyorum ki bu şehirde yaşayanları uzun süre evlerde tutmak imkansızdır. Hava güneşliyse iyot kokusu illa ki çeker bizi içine ve sokakta buluruz kendimizi. 

Havaların güzel olması virüsün yayılmasında ve vaka sayılarının artmasında çok önemli bir rol oynuyor. Şubat ayında Samsun'da hava sıcaklığı Akdeniz illerini geride bıraktı. Zaten yasaklardan dolayı iyice bunalmış halk özellikle hafta sonları bu güzel havaların tadını çıkarmak için kendini sokağa atıyor. Hastalanacak hatta hayatlarını kaybedecek onca insanı hiçe sayarak…

Cumartesi yasağının kalktığı ilk hafta sonu özellikle sahil şeridinde iğne atsan yere düşmeyecek bir kalabalık vardı. Uzun süredir cumartesi günleri sokağa çıkamayan insanlar sahillere, çarşılara, AVM’lere hücum etti. Samsun’un en işlek yerlerinden biri olan Atakum sahili insan akınına uğramıştı adeta. Bu insan yoğunluğunda vakaların bu kadar yüksek olması beklenebilir. Soğuk havalarda bile evde zor duranlar, havalar böyle güzel olduğu sürece eve hiç girmeyecek gibi görünüyor.